Uçakta Sorunlu Yolcu Artıyor

Havacılıkta kural tanımaz yolcu (unruly passenger) sayısı her geçen gün artıyor. Yasal boşluklar da bu duruma zemin hazırlıyor.

Havayolu seyahatlerinde kural tanımaz yolcu vakalarında her geçen gün artış gözleniyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) verilerine göre dünya genelinde her 1,053 uçuştan birinde kural tanımaz yolcu vakası yaşanıyor.

IATA tarafından 2017 yılında açıklanan bu istatistiğe, geride bıraktığımız süre zarfında herhangi bir güncelleme yapılmadı. Bu duruma karşın, önceki yıl için dikkate alabileceğimiz bazı istatistikler mevcut. 2018’de her 1,424 uçuşta bir kural tanımaz yolcu vakası yaşandı. Aynı yıl, rapor edilen olay sayısı yüzde 1 seviyesinden yüzde 3 seviyesine yükseldi. Ayrıca, rapor edilen bu olaylar, 3. Seviye olarak kategorize edilen ve insan hayatı için tehdit olarak nitelendirilen suçlardan oluşuyordu.

Bu istatistikler, cezai işlem gören yolcu sayılarından ziyade; havayolları tarafından hazırlanan rapor sayısını belirtiyor. Meydana gelen olaylar kategorize edildiğinde, listenin zirvesinde, yüzde 49 gibi ciddi bir oran ile emniyet düzenlemelerine uymayan yolcular yer alırken; ikinci sırada yüzde 27 ile sarhoş yolcular ve yüzde 24 ile kabin içerisinde tütün mamülleri tüketmek isteyen yolcular olduğu görülüyor.

Yaşanan tüm bu problemlere rağmen, bazı kural tanımaz yolcular, meydana getirdikleri olayların akabinde, havayolu tarafından kara listeye alınmak dışında herhangi hukuksal bir cezai işlem ile karşılaşmıyor.

İlgili Haber | Havayolları Kimleri Kara Listeye Alabilir?

Uluslararası havayolu düzenlemesinde yer alan bazı kanun boşlukları, kural tanımaz yolcuların yaptırımlardan kaçmalarına olanak sağlıyor. Uluslararası hukuk çerçevesinde değerlendirmek gerekirse, uçuş esnasında işlenen suçlar ile ilgili yetki, IATA uyarınca uçak tescilinin ait olduğu ülke otoritelerine veriliyor.

Başka bir ifadeyle, yerel otorite ile uçak tescilinin ait olduğu ülke farklı ise, varış noktasında kural tanımaz yolcuyu teslim alan otorite, yolcu için yargılama yetkisine sahip olmayabiliyor. Sonuç olarak kural tanımaz yolcu yürüyerek havalimanını terk etme şansı buluyor.

Bu ihlaller ile başa çıkmak isteyen IATA, “Montreal Protocol 2014 (MP14)” olarak adlandırılan bir önlem protokolüne umut bağladı. BM çatısı altında yer alan uzman bir kuruluş olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) 2014 yılında, kuralsız yolcu sayısında yaşanan artış ve akabinde kanun açıklarının neden olduğu yargısal problemler için sessiz kalmayıp bu protokolü hayata geçirdi. MP14 ile yapılmak istenen kural değişikliğine göre, uçağın indiği bölgede bulunan otoritenin kural tanımaz yolcunun yargılanması konusunda daha geniş yetkilere sahip olması hedeflendi.

Günümüzde MP14 hala yürürlüğe girmiş değil. MP14 yürürlüğe girmek için 22 ülkenin imzasına ihtiyaç duyuyor. Ancak hali hazırda, en son Türkiye, Kazakistan ve Paraguay’ın da imzasıyla, bu protokolü imzalayan ülke sayısı 21 oldu. IATA yeni imza veya imzalar bulmak için çabalamaya devam ediyor.

Büyük oyuncular olarak tabir edebileceğimiz; Avustralya, Kanada, Çin, ABD ve İngiltere henüz bu değişikliği onaylamamış durumda. Bu durum hakkında yapılan yorumlarsa, ‘büyük oyuncular kendi ulusal yasalarında caydırıcı önlemler aldıkları için MP14 onayını öncelik olarak görmüyorlar’ düşüncesinin etrafında birleşiyor.

M.Emir ERCANLI / İstanbul

adbanner