COVID-19 salgını nedeniyle oldukça kötü bir dönem geçiren havayolları, 2021’de, yolcuların bir şekilde ilgisini çekerek, onları yeniden seyahat etmeye teşvik etmeye çalışıyor. Menüler üzerinde yaptıkları değişiklikler de bu adımlardan biri. Vegan yaşam biçiminden sağlık ve güvenliğe, birçok alternatif yaklaşım bulunurken; şirketler bunlardan hangilerine yoğunlaşmalı? Hava yollarının yiyecek ve içecek menüleri, hangi kriterler üzerinden oluşturulacak? Talepleri hangi eğilimler etkileyecek?
2020 yılı, COVID-19 ve iklim değişikliği krizi gibi bazı olaylar neticesinde, havacılık sektörü üzerinde, büyük çaplı bir krize yol açtı. Bu gelişmelerin, 2021 ve sonrası için de yolcu eğilimleri ve talepleri üzerinde önemli etkiler oluşturması bekleniyor.
Havayolları Uçak İçi İkram Birliği (Airline Catering Association – ACA) Genel Müdürü Fabio Gamba, 2021 yılında, gelecekteki trendler üzerine bir öngörüde bulunmanın zor olduğu görüşünde. Zira Gamba, 2021 yılında, 2020’ye göre havayollarının ikram başlığında çok az değişiklik yapacağını düşünüyor.
İlgili Haber | Uçakta Domates Suyu Neden Popüler?
Sektörün diğer deneyimli isimlerinden biri olan World Food Travel Association yöneticisi Jane Conelly, aşıların piyasaya sürülmesi hızlanırken, bazı yemek tercihleri ve eğilimlerinin şimdiden görülebildiği düşüncesinde. Gelecekteki yolcu trendlerinin, sektörün gelişimi üzerinde doğrudan etkisi olacağını düşünen Conelly, özel diyet seçenekleri, glutensiz gıdalar, her türlü alerji için özel seçenekler ve aynı zamanda sürdürülebilirlik bakımından uygun yemek seçeneklerinin, uçaklarda daha çok yer alacağına inanıyor.
Seyahat severlerin uçak içi ikram servislerinden beklentileri, yerellik ve özgünlük üzerinde yoğunlaşıyor. Bu nedenle bir çok havayolu, uçak içi yemekleri için yerel üreticilere yöneliyor. Özetle içinde ne olduğunu bildiğiniz, sürdürülebilir şekilde yetiştirilen yerel ürünler, uçak içi ikram sektörünün gelecekteki en büyük trendlerinden biri olacak ve çok büyük ihtimalle bu yöne doğru bir eğilim gerçekleşecek.
Covid- 19, seyahat kısıtlamaları ile birlikte, insanlara dışarıda yemek konusunda şüpheci ve korkak bir anlayışı da getirdi. Bu sebeple, Gamba, sektörün en büyük savaşlarından birinin de kesinlikle bu konuda olacağını düşünüyor. Yani COVID-19, havayolları için sadece koltuk ücretlerini değil, uçak içi ikram sektörü üzerinden elde edilen geliri de oldukça derinden etkilemiş gözüküyor.
ACA tarafından bu yılın başında hazırlanan ve insanların uçak içi ikramlar konusundaki sorularına yanıt arayan bir dizi doküman yayınlandı. Ancak Jane Conelly, ACA’nın yayınladığı bu kılavuzun, yolculara, konuyla ilgili çok daha fazla şeffaflık sunması ve risk içermediği konusunda yolcuları ikna etmesi gerektiği görüşünde. Conelly, yolcuların, uçakta yedikleri yiyeceklerin nasıl hazırlandığını bilmek istediklerini, üretim sırasında maske ve eldiven takılıp takmadığını öğrenmenin hakları olduğu düşüncesini savundukları görüşünde. Bu yüzden havayollarının, yolculara, tüm sürecin yönetildiğini anlatmak için olabildiğince şeffaf olmalı düşüncesinde.
Hollanda’nın bayrak taşıyıcı aynı zamanda dünyanın en eski havayolu olan KLM’in ikram hizmetler sağlayıcısı KLM Catering Services, kısa süre önce ekonomi sınıfı için üretilen yemeklerde robotları kullanmaya başladı. Gamba, sektörün robotlaşmasına karşı olan tarafta. Zira yolcuların, geleneksel olarak insan işgücü tarafından özenle hazırlandığını bildiğimiz yemeklerin daha güven verici bulduğunu iddia ediyor.
Havacılıkta Sürdürülebilirliğin Rolü Artıyor
Havayolu endüstrisinde, sürdürülebilirlik konusunda uzunca bir süredir kıyasaya rekabet sürüyor. Bu rekabet alanı, günümüzde birçok yolcunun havayolu seçerken göz önünde bulundurduğu kriterlerden biri durumunda. Conelly: ‘İnsanlar eskisi kadar sık seyahat etmiyor veya hiç seyahat etmiyor. Dolayısıyla, seyahate başladıklarında, paralarını nasıl harcayacakları ve hangi havayoluyla uçacakları konusunda çok daha detaylı bir şekilde düşünüyorlar ve düşünecekler’ görüşünde. Bunun alt başlıklarından biri olan havayolu ikram servisleri de yiyeceklerin tadından, servis edilme şekline; bu yiyeceklerin üretiminden çevresel etkilerine kadar geniş bir yelpazede inceleniyor.
İlgili Haber | Uçakta Akıllı Telefonla Sipariş Dönemi
Dubai Havalimanı’nda bulunan ve yüzden fazla havayoluna uçak içi ikram sağlayan Emirates Flight Catering, gıda israfını yaklaşık %35 oranında azaltmak için yapay zeka teknolojilerini, catering hizmetlerinde kullanmaya hazırlanıyor. Bu girişim, yiyeceklerin hazırlanması sırasında kullanılan malzemeleri akıllı kameralarla, akıllı tartılarla ve ölçüm cihazlarıyla analiz ederek, daha çok israf edilen yemeklerin belirlenmesine dayanıyor. Hem Conelly hem de Gamba benzer sürdürülebilirlik girişimlerinin, 2021 yılında artarak devam etmesini bekliyor.
Yemek hizmetlerini daha sürüdürülebilir hale getirmeyi amaçlayan birçok girişim ve deneme olmasına rağmen, Dünya’nın dört bir yanındaki farklı mevzuatlar (özellikle tek kullanımlık plastikler konusunda) sürecin yavaş ilerlemesine neden oluyor.
Vegan Yiyeceklerin Popülaritesi Artıyor!
Havayolları, her ne kadar geri dönüşümü uygulamak şimdilik zor olabilir dese de konu gıda olduğunda bahaneler azalıyor. Bir havayolunun bitkisel bazlı yiyecekler hazırlamasına hiçbir engel olmamasından dolayı, havayolları her geçen gün vegan yaşam biçimine uygun bitkisel bazlı alternatif yiyecekler sunmaya yöneliyor.
Qatar Airways, kısa bir süre önce, tüm uçuşları için Business Class yolcularına özel olacak şekilde a-la-carte menülerinde ilk defa tam vegan yemek yelpazesi içinde yer alan bir opsiyon yarattı. Bu seçenekte yer alan vegan yaşam biçimine uygun yemekler, yerel kaynaklı malzemelerden yapılacak ve Hamad kalkışlı tüm Qatar Airways uçuşlarında Business Class yolcularına sunulacak. Qatar Airways’in yaptığı bu atılım, yolcuların artık uçakta yediği yemeklerinde daha fazla seçenek istiyor olduklarının kanıtı şeklinde yorumlanıyor.
İlgili Haber | Uçakta Gıda Zehirlenmesiyle Savaşma Yolları
Her ne kadar günümüzde daha yeni bir trend olsa da bazı havayollarının, artık yolcuların kendi menülerini oluşturmalarına izin veriyor olması, yolcunun kendi istediği yemeği seçmesinden dolayı yeme eğiliminin artması ve bunun da sektörde ekonomik açıdan bir hareketlenme oluşturması bekleniyor.
Transavia ile catering şirketi Just Eat arasındaki yeni ortaklığa göre, yolcuların kalkıştan 1 saat öncesine kadar kendi istedikleri menü doğrultusunda yemek sipariş etmelerine olanak tanınacak. Bu konseptin uzun vadede popülaritesinin artacağı düşünülüyor. Gün geçtikçe daha kişisel seçeneklere doğru ilerleyiş sürüyor. Endüstrinin gittiği yer burası gibi görünse de bu eğilimde ölçek sorunun çok fazla olmasının yaratacağı olumsuz tablonun nasıl aşılabileceği düşünülüyor.
2021 yılında, havayolları ve büyük turizm otoriteleri arasında, yolcuların varış yapacağı noktanın mutfak mirası hakkında detayların verileceği yeni işbirliklerinin artması öngörülüyor. Catering şirketlerinin, yolcular için bir ülkenin yemek kültürünün tadına bakması konusunda eşsiz bir fırsata sahip olmasından yola çıkarak, yeni fırsat ve işbirliklerinin oluşturulacağına inanılıyor.
Berkcan Mertoğlu