Hepimiz, bir otomobil kazasında ölme olasılığımızın, uçak kazasına göre çok daha yüksek olduğunu çok defa duymuşuzdur. Ancak bu klişe, saatte 850 km ve üzerinde hızla uçmak fikrinden tedirgin olanlar için pek rahatlatıcı olmayabiliyor. Çünkü onların odaklandığı tek şey, yerden 10-12 km yüksekte seyreden bir metal tüpün ne kadar korkunç olduğu!
Bu konuda araştırmalar ve terapiler yapan uzman isimlerin ortak söylediği bir şey var: Uçma korkusu nedeniyle kendilerine başvuran insanların, uçmanın güvenli bir seyahat şekli olduğunu bildikleri ancak bir şekilde bu bilginin onlara mantıklı gelmediğini iddia etmeleri. Uzmanlar, bu insanların sorununun, ‘vücutlarının, uçakların kaygı ile ilişkilendirildiği bir tepki modeli oluşturması’ olduğu görüşünde birleşiyor.
Uçuş korkusunun klinik tanısı – uçma korkusu veya uçuş fobisi – bazı tahminlere göre dünya nüfusunun yüzde 2,5’inin sahip olduğu bir hastalık olsa da, uçmaya ilişkin genel kaygı duyanların sayısı çok daha yüksek.
Bazı insanlar uçak fobisini, kapalı bir alanda çok uzun süre kalma endişesi ile yaşıyor, diğerleri yükseklik korkusu ile bütünleştiriyor. Bir başka grup ise uçuşun ortasında yanlışlıkla başka birinin uçağın kapılarından birini açabileceğini veya uçuşta kontrolün kesinlikle kendisinde olmaması endişelerini fobiye eviriyor. Son dönemde ise bazı yolcular, uçaklardan, mikroplar ve virüsler (COVID-19) nedeniyle ciddi şekilde korkmaya başlamış durumda.
Tetikleyicisi ne olursa olsun, endişenizi hafifletmenin birçok yolu var. Uzmanların tavsiyeleri üzerinden bir araya getirdiğimiz bu dokuz basit ipucu, belki de uçuş korkunuzu aşmanıza yardımcı olabilir.
1. Türbülansı Doğru Anlayın!
Türbülans, engebeli bir yolda araba sürmekten veya dalgalı bir denizde yelken açmaktan farklı olarak, uçakların biraz sallanmasına neden olan şiddetli rüzgar akımları veya sağanaklardan başka bir şey değildir. Ama endişelenmenize gerek yok: Uçaklar, türbülans ile başa çıkmak ve bu sarsıntıdan en az etkilenecek şekilde özel olarak tasarlanıyor.
Pencereden dışarı baktığınızda, uçak türbülans yaşarken kanadın yukarı aşağı sallandığını görürseniz, kanadın parçalanacağını düşünüp korkmayın. Bunun yerine duruma şükredin. Çünkü bu esnek kanatlar, taşlı yollarda engebeli bir sürüşün negatif etkilerini yumuşatmak için çalışan amortisörler gibidir.
Ayrıca günümüzde teknoloji, türbülanslı bölgelerin tahmin edilmesi için kullanılıyor. Böylece pilotlar, türbülanslı alanlardan kaçınarak, mümkün olan en sorunsuz uçuş konforunu sağlamak için ellerinden geleni yapıyor.
2. Uçağı Tanıyın!
Uçaklar, çok gizemli birer cihaz gibi görünebilir. Garip sesler çıkarırlar ve benzersiz hisler uyandırırlar. Karmaşık sistemlere sahipler. İnsanların normal hayatta bildiği ve anladıklarıyla çok az paralellik gösteren prensipler ile çalışırlar. Bu yüzden uçakların, acil durumlar ile nasıl başa çıkacağını çok iyi bilerek tasarlandıklarını öğrenerek kendinizi rahatlatın. Hazırlık, her acil durumda önemli bir anahtardır. Bu nedenle farklı senaryolarla başa çıkmak için gerekli donanıma sahip olduğunuzu bilmek, endişelerinizi azaltmaya yardımcı olabilir.
Uçuşta COVID-19’a yakalanma korkunuzu hafifletmek için uçaklarda hava sirkülasyonu hakkında biraz araştırma yapmak da yararlı olabilir. Uçağa sürekli olarak dış ortamdan temiz hava alındığı, kabindeki havanın ortalama her üç dakikada bir yenilendiğini ve geri dönüştürülen havanın, bakteri ve virüsler de dahil olmak üzere kirliliklerin yüzde 99,9’unu gideren HEPA filtrelerinden geçirildiğini bilmek sizi korkularınızdan biraz olsun uzaklaştırabilir. Ayrıca, kabindeki havanın önden arkaya değil tavandan zemine doğru bir akış yönüne sahip olduğunu, bu nedenle virüslerin sizin etrafınızda tur atmadığını bilmek de önemlidir. Elbette, yanınızdaki, önünüzdeki veya arkanızdaki koltukta oturan bir yolcudan enfekte olabilirsiniz. Ancak bu olasılıkları en aza indirmenin yolu da uçak içinde maskenizi çıkarmadan, yolcular ile temasınızı minimuma indirmekten geçiyor.
3. Eski Uçak Kazalarını İnceleyin!
Mantığa aykırı gelebilir, ancak kendinizi havacılık tarihinde yaşanmış geçmiş olaylara ait bilgilerle donatmak, kendinizi uçuşta daha rahat hissetmenize yardımcı olabilir. Uçak kazaları ve yaşanmış olaylar hakkında bilgiler veren programları izlemek ya da yazıları okumak, o olaylarda neyin yanlış gittiğini, neden bu olayın yaşandığını ve endüstrinin böyle bir olayın tekrarlanmasını önlemek için nasıl yeni kurallarla donatıldığını anlatır.
Ayrıca, uçakların imalat süreçlerinde geçtiği, sınırları zorlayan testler ile ilgili konuları araştırırsanız, uçakların ne kadar sağlam ve gelebilecek tehlikelere karşı ne kadar hazırlıklı olduğunu görebilirsiniz.
4. Kabin Görevlileriyle Konuşun!
Kabin görevlileri her zaman yanınızda. Uçuşunuz sırasında kendinizi iyi hissetmenizi sağlamak için ellerinden geleni yapan ve ne durumda olduğunuzu kontrol eden uçuş görevlileri, bayılma, hiperventilasyon ve uçakta meydana gelebilecek çeşitli sağlık sorunları ile başa çıkmak için kapsamlı bir eğitimden geçiyor. Uçakta bir bebeğin bile dünyaya gelmesini sağlayabiliyorlar.
Aynı zamanda gökyüzünde uçuş emniyetinin sağlanması konusunda hepsi birer uzman olan kabin görevlileri, yılda bir kez yüz yüze eğitimler ile bilgilerini tazeliyor. Acil durum prosedürleri konusunda güncel kalıyorlar. Bir numaralı öncelikleri, güvenli ve emniyetli bir yolculuğun tesis edilmesi. Yani emin ellerde olduğunuz kesin.
5. Uçuş Dersi Alın!
Uzmanların bir çoğu, insanların genellikle uçmaktan korkmadığını düşünüyor. Korkuların temelinde, uçuş teorisini bilmemek veya tamamen kontrolden çıkmış oldukları hissiyatı yatabiliyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için bir uçuş dersi almak, etkili bir yöntem olabilir. Gerçek bir uçakta değilse bile en azından bir simülatörde alınacak küçük bir eğitim ile bir sonraki uçuşunuzda, uçağın nasıl çalıştığını çok daha kapsamlı bir şekilde anlayabilir ve endişelerinizi ortadan kaldırabilirsiniz.
6. Doğru Koltuğu Seçin!
Yolcuların uçuşta kendi iradesiyle seçebileceği birkaç şeyden biri oturacağı koltuktur. Eğer havada kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız, bu seçim için biraz fazla zaman harcamaya değer. Tam olarak neden korktuğunuzu belirledikten sonra, korkunuzu tetikleyici faktörlerden kaçınmak için koltuk seçimi oldukça önemli. Yükseklikten korkuyorsanız, pencerelerden uzak durun. Ancak her zaman dışarıda neler olup bittiğini bilmeniz gerekiyorsa, bir pencere kenarı koltuğa rezervasyon yapın. Koridor koltukları ise klostrofobik veya huzursuz hissede, uçuş esansında hareket etmesi gerekenler için yararlı bir tercih olabilir. Eğer ekonomik durumunuz elveriyorsa, first class veya Business class sınıfına upgrade etmek de endişelerinizi azaltmaya yardımcı olabilir.
7. Dikkat Dağıtıcı Unsurlara Başvurun!
Bazı insanlar, seyahat esnasında iyi bir film veya podcast içinde kaybolabilir. Bu da onları o esnada uçtukları gerçeğinden uzaklaştırabilir. Ancak bu herkes için o kadar basit değil. Bu konuda başvurulan ve önerilen yöntemlerden biri de beynimizin diğer tarafına odaklanmak. Örneğin, solak birisinin, seyir esnasında türbülans başladığında, bir kağıt kalem çıkarıp, sağ eliyle adını defalarca kağıda yazmaya çalışması iyi bir yöntem olabilir. Bu durum, o esnana kendimizi korkudan uzaklaştırmak için beynimizi aktif tutmaya ve önümüzdekilere odaklanmaya yardımcı olabilir.
8. Korkunuzun Üzerine Gidin!
Maruz kalma terapisinin, bir fobiyle yüzleşmenin en iyi yolu olduğunu düşünen uzmanların sayısı oldukça fazla. Maruz kalma, kişinin korkulan uyaranla temasa geçmesine ve korkuyu çevreleyen abartılı, mantıksız bilişlerini çürütmesine izin veriyor. Öte yandan kaçınma ise korkuları daha da derinleştirebiliyor. Öyleyse, gerçekten uçuş korkusunun üstesinden gelmek istiyorsanız, kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey belki de uçağa binmektir.
9. Profesyonel Destek Alın!
Bu korku gerçekten sizi esir aldıysa ve karşı konulamaz bir duruma geldiyse, muhtemelen en iyisi profesyonel yardım almak. Türk Hava Yolları Akademi’nin belli periyotlarda düzenlediği Uçuş Korkusu Yenme Programı’na katılmak profesyonel bir destek adımının ilk hamlesi olabilir. Ayrıca, özellikle uçuş fobisi üzerine uzmanlaşmış bir psikolog/psikiyatra başvurarak (korkunuzun boyutuna göre) bir kaç seanslık terapi ile konuya kökten çözüm bulmanız da mümkün olabilir.
Uzmanlar, bilişsel davranışçı terapi, maruz kalma ve tepkiyi önleme yöntemlerini kullanarak bireylerin uçuş korkusunun üstesinden gelmelerine yardımcı olabiliyor. Psikiyatristler, ayrıca gerekli görmeleri halinde anksiyete önleyici ilaçlar da yazabilir ki bu da kesinlikle endişeli seyahat severlere ciddi şekilde yardımcı olabilir.
Biraz daha alternatif yöntem arayanlar için hipnoz da önerilebiliyor. Hipnoz yöntemi ile bilinçaltı, zihindeki korku ve kaygıyı salıverecek şekilde programlanabiliyor. Bir uçuş fobisi, çoğunlukla geçmişte yaşanan sarsıntılı bir uçuş deneyimi, klostrofobik bir durum veya olay; hatta bir ebeveynin uçma korkusunu ifade ettiği bir durum nedeniyle tetikleniyor olabilir. Hipnoz yönteminde, bu sorunların ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
Bu adımları uygularsanız, uçmak sizin için bir endişe kaynağı olmaktan çıkıp, keyifli bir aktiviteye dönüşebilir.