Avrupalı imalatçı Airbus, ilk A321XLR için çok önemli dönüm noktasını daha geçti. Uçağın merkez ve arka gövde parçalarının yapısal montajı Almanya’da başladı.
Airbus A321XLR, artırılan maksimum kalkış ağırlığı (MTOW) sayesinde, en uzun menzilli tek koridorlu uçak ünvanını ele geçirmeye hazırlanıyor. Bunu sağlayan detay, uçak gövdesinde, yolcu kabininin altında, ekstra bir yakıt tankı taşıyabiliyor olması.
Artan maksimum kalkış ağırlığı ve ek yakıt deposu, uçağın ekstra 12.900 litre ve toplamda 40.000 litreye kadar yakıt taşıyabileceği anlamına geliyor. Bu sayede uçağın menzili 8.700 kilometreye ulaşıyor.
İlgili Haber | A321XLR’ın Tasarımı Sorunlu mu?
Mayıs ayında, Airbus’ın üretim ortağı olan Premium AEROTEC, A321XLR’ın performansının önemli bir bileşeni olan, ilk tam donanımlı Arka Orta Tank’ı (Rear Centre Tank) Hamburg’daki ana bileşen montaj hattına teslim etti. Böylece uçağın arka gövdesi ile orta gövdesinin montajı başlamış oldu.
A321 XLR Programı Geliştirme Başkanı Martin Schnoor: “Bu, A321XLR programı için önemli bir kilometre taşı. Ekipler, bu başarıdan ve programın ilerleyiş hızından gurur duyabilirler. Planlamamız eksiksiz ve hiç bir aksama olmadan işliyor. A321XLR’in test uçuşlarını gerçekleştirecek prototipinin ana hattı kısa süre içinde tamamlanacak.” şeklinde konuştu.
Arka Orta Tank, XLR’ın Performansının Sırrı!
Yeni uzun menzilli A321XLR’ye özgü olan arka orta tank, uçağın alt gövdesinin maksimum hacimsel kullanımını sağlayan, uçağa kalıcı olarak monte edilmiş yüksek kapasiteli bir yakıt tankıdır. Gövde, Section 15 ve Section 17’ye entegre edilen, ana iniş takımı bölmesinin arkasında bulunan bu tank, 13.100 litreye kadar ulaşabilen bir kapasiteye sahip. Bu da daha önce A321 uçak ailesinde kullanılan birkaç Ek Merkez Tankı’nın (ACT) tamamından daha fazla yakıt kapasitesi sunabildiği anlamına geliyor.
Arka Orta Tank’ın entegrasyonu, ekipler için yeni bir iş. Çünkü bu tank ile yeni yakıt sistemlerinin sorunsuz entegrasyonunu sağlamak, önemli bir zorluk olarak görülüyordu. Operasyonlar, geliştirme ve kurulum için çok sıkı bir zaman çizelgesi üzerinden ilerledi. Bu süre zarfında, COVID-19 salgını, XLR için yapılan ortak çalışmaları etkiledi. Dijital araçlar kullanılarak bu durumun üstesinden gelinmeye çalışıldı.
Bu gelişmelere paralel olarak, Section 15’in yapısal montajı, Nisan ortasında, tedarikçi RUAG’dan gelen yapı iskeleti, Airbus’ın Nantes’taki tesislerinden gelen Merkez Kanat Kutusu, Premium AEROTEC tarafından sağlanan omurga kirişi ile Arka Flanş Modülü’nün entegrasyonuyla başladı. Entegre Arka Orta Tankın tüm parçaları uyumlu bir şekilde bir araya getiriliyor.
İlgili Haber | A321XLR İçin Kritik Viraj Dönüldü!
Bu ana bölümler, Hamburg’taki mevcut tek koridorlu uçak üretimini etkilemeden, A321XLR’nin gövdelerinin imalatını başlatabilmek için A320 üretim hattından ayrılan bir pilot hat olan Hangar 260’taki yeni özel üretim hattında bir araya getiriliyor. Pilot hat, tamamen 3 boyutlu olarak tasarlandı ve A321XLR tasarım verilerinin baştan itibaren akıllı entegrasyonuna izin veriyor.
Uyumlu 3 boyutlu tasarımı, A321XLR’nin genel olarak sistemlerinin optimum gelişimini sağladı. Ek olarak, önceden ergonomi, operasyonlar ve lojistiği hesaba katarak tasarımı dijital olarak doğrulayabilme imkanı verdi.
Önümüzdeki haftalarda ekipler, Arka Orta Tank modülünün Section 17’ye entegrasyonunu, ikinci test uçağının yapısal montajı ile birlikte tamamlayacak. İlk uçağın ekipman montajı önümüdeki sonbahar için planlanıyor. Ardından uçuş test ekipmanı kurulumu için özel bir süre gerekecek.
A321XLR, Airbus’ın tek koridorlu ailesinin evriminde ileri bir adım durumunda. Ailenin diğer üyeleriyle genel ortaklığı en üst düzeye çıkaracak şekilde tasarlanan uçak, aynı zamanda, uçağa ekstra uzun menzil, artırılan paralı yük (kargo) hacmi ve Airspace kabin sisteminin bir sonucu olarak en iyi seyahat deneyimini sağlamak için gereken minimum değişiklikleri de beraberinde getiriyor.
A321XLR, önceki nesil uçaklara kıyasla havayollarına 8.700 km’ye kadar ulaşabilen harika bir menzil ile birlikte, koltuk başına yüzde 30 daha düşük yakıt tasarrufu ve CO2 emisyonu sağlayacak. Uçağın 2023‘te hizmete başlaması planlanıyor.