AMERİKA’DA AYNI HAFTADA İKİ AYRI UÇAK KAÇIRMA VAKASI!
Geçtiğimiz hafta Cuma günü Havacılık Bülteni’nin yayına girdiği saatlerde gündeme bomba gibi bir haber düştü. Seattle Tacoma Havalimanı’nda yer hizmetleri görevlisi olarak görev yapan 29 yaşındaki Richard Russell, Horizon Havayolları’na ait Bombardier Dash 8 Q 400 tipi yolcu uçağını kaçırdı. Uçağın kaçırıldığının anlaşılması üzerine Amerikan Hava Kuvvetleri’ne ait 2 tane F-15 savaş uçağı ile havada amansız bir takip başladı. Yaklaşık 1,5 saat süren uçuşun ardından, Russell uçağı Ketron Adası’nda ormanlık bir alana düşürdü. Hayatını kaybetti.
Pilot lisansına sahip olmayan birisinin böylesine karmaşık bir teknolojiye sahip uçağı nasıl uçurduğu, Russell’in uçağa nasıl girdiği, uçağı nasıl kaçırabildiği merak konusu oldu. Yaşanan olay havalimanı ve uçakların güvenliği konusunda ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Russell’ın uçuş boyunca yaptığı tehlikeli manevralar ve akrobasi hareketlerini hiçbir pilotaj eğitimi almamasına rağmen nasıl başardığı merak konusu. Russell’ın bilgisayarda simülatör oyunlarına çok meraklı olduğu ve bu aksiyonları bu sayede yapabildiği düşünülüyor.
Hava trafik kontrolörlerinin uçuş boyunca Russell ile irtibatta kalarak; onu çeşitli yönlendirmeler ile insanların olduğu alandan uzaklaştırmaları çok daha büyük bir felaketin önüne geçilmesine neden oldu.
Henüz bu olayın şoku atlatılamadan Utah eyaletine bağlı Payson şehrinde bir başka uçak kaçırma ve intihar vakası daha yaşandı. 47 yaşındaki Duane Youd, karısına şiddet uyguladığı için polis tarafından tutuklanıp birkaç saat sonra kefaletle serbest bırakıldı. Deneyimli bir pilot olan ve çalıştığı Vancon Holding’e ait Cessna 525 uçağını çalan Youd, uçağı karısının yaşadığı evin üzerine düşürerek intihar etti. Youd, uçağı düşürmeden önce iki defa evin üzerinde turladığı için, olay sırasında karısı ve çocuğu kaçarak kurtulmayı başardı. Sadece Youd hayatını kaybetti. Uçağın başka binalara veya elektrik sistemlerine çarparak çok daha büyük bir felakete neden olmaması sevindirici oldu.
Üst üste yaşanan iki olayla birlikte havacılıkta kuralların kanla yazılmasına bir kez daha şahit oluyoruz. Şimdi havacılık otoriteleri yaşanan bu olaylardan alınan dersler neticesinde, benzer durumların tekrarlanmasını önlemeye ilişkin olarak; havalimanı çalışanlarının görev bölgeleri, yetki alanları ve çalışma prosedürlerinde önemli değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. Bu önlemlerin başında da uçuşa gitmeyecek uçakların kokpit kapılarının sürekli kilitli tutulması, uçakların etrafında görev yapan personellerin daha sıkı kontrolden geçirilmesi gibi uygulamalar var.
İSTANBUL YENİ HAVALİMANI’NDA İLK YAKIT SEVKİYATI YAPILDI
29 Ekim’de kapılarını açmaya hazırlanan İstanbul Yeni Havalimanı’nda test amaçlı ilk yakıt sevkiyatı başarıyla gerçekleştirildi.
116 bin ton yakıt taşıma kapasitesine sahip LR2 PIONEER isimli gemi, İGA Yakıt İkmal Limanı’na yanaşarak Petrol Ofisi’nden temin edilen 63 bin tonluk yakıtı 12 kilometrelik boru hattı ile İstanbul Yeni Havalimanı’nın yakıt tanklarına aktardı. İGA Yakıt İkmal Limanı, yıllık 6 milyon metreküp yakıt alım kapasitesi ile Türkiye’deki havalimanlarının toplam kapasitesinin iki katına sahip olma özelliği taşıyor.
Dünyada gemi ile ikmal yapılabilen birkaç havalimanından biri olan havalimanı, bu sayede 8 bin 571 tane kara yolu nakliye aracına gerek duyulmaksızın, zaman, maliyet ve iş güvenliği konusunda ciddi bir avantaj sağlıyor. Liman, 7 gün 24 saat ikmal yapılabilecek şekilde hizmet verecek. İstanbul Yeni Havalimanı’nda yakıt ikmali sadece deniz yoluyla yapılacak.
EMIRATES YOLCULARINA KENDİ ÇİFTLİĞİNİN ÜRÜNLERİNİ SUNACAK
Emirates artık uçaklarında ve özel yolcu salonlarında kendi ürettiği mahsulleri yolcularına sunacak. Emirates Grubu’nun ikram şirketi Emirates Flight Catering ile ABD merkezli Crop One Holding, 40 Milyon Dolarlık bir yatırım ile Dubai’de devasa bir kapalı çiftlik kuracak. Dikey tarım için dünya rekoru anlamına gelen bu girişim sayesinde, Dubai, her gün zararlı kimyasallar kullanılmayan tonlarca ürün elde edilen bir çiftliğe sahip olacak. 12 bin metrekare alanı kapsayacak çiftlikten 900 dönümlük tarım arazisine eş değer mahsül üretilecek. Bu yeşil tesiste normale göre daha az su kullanılacak. Fikrin uzun vadedeki amacı, bu çöl ulusunun kendine yetecek kadar ürünü üretebilir hale gelmesini sağlamak. Çünkü 2015 rakamlarına göre BAE, tüketilen gıdanın yüzde 85’ini ithal ediyor. Hidroponik teknolojiyi kullanan dikey tarım, insanların kendi yiyeceklerini üretme konusunda devrim yaratıyor. Bu yöntemle toprak, güneş ışığı ve kimyasal maddeler kullanmaksızın, büyük hacimlerde mahsul üretilebiliyor. Al Maktoum Havaalanı yakınında yer alacak tesiste günde yaklaşık 3 ton yüksek kaliteli, herbisit içermeyen ürün alınacak. Kasım 2018’de çalışmalarına başlanacak projede tesis inşası 2019’un sonunda tamamlanacak. 2019’un Aralık ayında Emirates’in uçak içi ikramlarında ve havayolunun 25 ayrı havalimanındaki özel yolcu salonunda, çiftlikten elde edilen yiyecekler yolcuların beğenisine sunulacak.
TÜRK HAVA YOLLARI’NIN BOEING 787 ve 737 MAX UÇAKLARININ İLK SEFER YAPACAĞI YERLER BELLİ OLDU
Türk Hava Yolları’nın filosuna katmaya hazırlandığı Boeing 787-9 Dreamliner uçağın sefer yapacağı ilk hat belli oldu. 30 tane Dreamliner siparişi bulunan THY, bu uçaklarla ilk seferini 17 Temmuz 2019’da İstanbul-Denpasar hattında icra edecek. Ardından Washington ve Atlanta uçuşlarında da 787-9 kullanılacak. Denpasar’a haftada 3 gün karşılıklı başlayacak olan seferler Ağustos 2019 itibariyle her gün yapılacak. THY’nin Dreamliner uçakları 30 business, 270 ekonomi olmak üzere toplam 300 koltuk kapasiteli olacak.
Öte yandan THY’nin 737 MAX uçaklarının teslimatı da Amerikalı imalatçı Boeing’in tedarik zincirinde yaşanan gecikmeler nedeniyle üretim programlarındaki aksamalardan etkilendi. THY’nin ilk 737 MAX-8 uçağı yeniden test uçuşlarına başladı. Uçuş planlamasına göre 737MAX-8’in ilk olarak 19 Ağustos’ta İstanbul-Birmingham seferinde hizmete başlayacak. Türkiye’den 737 MAX uçağını filosuna katan ilk havayolu Corendon olmuştu.
AIRBUS’IN GÜNEŞ ENERJİLİ İHA’SI 25 GÜN HAVADA KALDI
Avrupalı imalatçı Airbus’ın güneş enerjili insansız hava aracı Zephyr, 14 gün boyunca havada kalmıştı. Yeni geliştirilen Zephyr S modeli ise kesintisiz olarak 25 gün, 23 saat, 57 dakika havada kalarak yeni bir rekora imza attı. 11 Temmuz’da Amerika’nın Arizona eyaletinden başlayan rekor uçuşu Londra’da tamamladı. Yerden 21,6 kilometre yüksekte uçan güneş panelleriyle donatılan hava aracı; güneşten aldığı enerjiyi pillerinde depolayarak gece de yol alabiliyor. Casus uçak olarak kullanılabilması mümkün olan Zephyr S’in asıl görevi petrol sızıntısı ve doğal afet bölgelerini takip etmek olacak. Zephyr S’in uçtuğu yükseklik sayesinde uydu taşıma hatta kısa süreli uydu vazifesi üstlenme gibi görevleri de yerine getirebileceği belirtiliyor.
