Havacılık Bülteni-117

IATA: ‘HAVACILIK ENDÜSTRİSİ DUVARA TOSLADI!’

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATA tarafından hafta içinde yapılan açıklama havacılık sektörü için oldukça üzücü oldu. Açıklama, havacılık sektöründeki toparlanma hareketinin “duvara çarptığını” söylüyor.

Pandemi nedeniyle tarihinin en türbülanslı dönemine giren havacılık sektöründe, yeniden başlayan toparlanma eğiliminin; özellikle Avrupa ve ABD’de hükümetlerin karantina uygulamalarını hayata geçirerek sınırlarını seyahat severlere yeniden kapatması nedeniyle büyük bir darbe aldığı vurgulandı.

Eylül ayında küresel yolcu talebi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 73 daha az oldu. Ağustos ayında; geçen yılın Ağustos ayına göre bu oran yüzde 75’ti. Kargo operasyonlarında ise bu yılın Eylül ayındaki talep, geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 8 daha az. Bu sektördeki tek sevindirici haber.

Çin ve Rusya’daki gelişmelere bağlı olarak iç hat pazarlarında durum daha iyi gidiyor olsa da, yerel uçuş trafiği, toplam trafiğin üçte birinden biraz fazlasını temsil ediyor. Bu nedenle genel bir toparlanma yaşanabilmesi için iç hat pazarındaki canlanma yeterli görünmüyor.

Dünya çapında yaklaşık 300 havayolunu temsil eden IATA, bu yıl uçakla seyahat eden 1,2 milyar yolcu arasında yalnızca 44 potansiyel COVID-19 bulaşma vakası tespit edildiğini, bunun da her 27 milyon yolcuda bir virüs bulaşma ihtimali olduğunu iddia ediyor. IATA’nın bu görüşü, COVID-19’un uçuşta yayılma riskinin imkansız olmasa da “çok düşük” olduğunu söyleyen Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklendi.

Ancak literatürde yayınlanan bilimsel çalışmalar, yolcular arasında enfekte durumunun raporlanmamış olması, virüsün uçuşta geçmediği anlamına gelmez görüşünde birleşiyor.

Öte yandan hem DSÖ hem de IATA, uçan enfekte yolcu sayısını sınırlamak için uçuş öncesi COVID testini yapılmasını tavsiye ediyor. IATA karantina şartlarının kaldırılarak her yolcuya zorunlu olarak uygulanan bu test sonuçlarının tüm ülkeler tarafından kabul edilmesinin bir standart haline gelmesi gerektiğini düşünerek Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ICAO’yu göreve çağırıyor.

JAPONLARIN YERLİ UÇAK HAYALİ SUYA DÜŞTÜ!

Mitsubishi, Japonya’nın ilk bölgesel yolcu uçağı SpaceJet projesini dondurma kararı aldı. Geliştirilmesi için 12 yıl ve 9,5 milyar Dolar harcanan, Japonların yerli yolcu uçağı projesi için alınan bu karar hayal kırıklığı yaratırken, ülkenin en büyük uçak üreticisi Mitsubishi, bunun yerine yüksek karlılık potansiyeline sahip yenilenebilir enerji projelerine ve diğer ticari girişimlere odaklanmayı planlıyor.

Japon hükümetinin, ülkedeki havacılık endüstrisini, başta Boeing olmak üzere diğer uçak imalatçılarının ürettiği uçaklar için parça tedarik etmenin ötesine geçirmeyi umduğu içiN 2008 yılında Mitsubishi Regional Jet adıyla başlatılan proje daha sonra adını SpaceJet olarak yeniden adlandırılmıştı.

SpaceJet’in başlangıçta 32 sipariş veren lansman müşterisi ANA Havayolları’nın filosunda hizmete başlaması planlanmıştı; ancak teknik sorunlar ve tasarım aksaklıkları, ilk teslimat tarihinin tam altı kez ertelemesini gerektirdi.

Mitsubishi, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’nda kullandığı Zero savaş uçağını geliştirdi ve ülkede havacılık endüstrisinin öncüsü olarak görülüyor. Japonya’nın en son geliştirdiği yolcu uçağı olan turboprop YS-11’in üretimi 1973’te durduruldu ve projeden elde edilen bilgi birikimi geleceğe aktarılamadı ve kaybedildi.

Şirket, sıfırdan yeni bir uçağın yapımıyla ilgili yaklaşık 1 milyon parçayı tedarik etmek ve yönetmek için mücadele ederken, aynı zamanda yeni nesil yolcu jetleri geliştirmek için yola çıkan Brezilyalı Embraer ile kıyasıya bir rekabete girdi. Ancak 2018’de ilk uçağını teslim etmeyi başaran Embraer yarışı kazandı ve bu gelişme Japonlar için ölümcül bir darbe oldu.

Coronavirüs krizi ile Mitsubishi, önce Mart ayında, ABD havayollarından sipariş alabilmenin anahtarı olarak görülen SpaceJet’in yeni varyantı için yaptığı planları askıya aldı. Haft içinde ise tüm SpaceJet projesinin dondurulduğu açıklandı. Mitsubishi’nin aldığı bu karar ile ticari havacılık endüstrisindeki tüm işlerinin yarısı askıya alınmış oldu ve böylece 1,15 milyar Dolar maliyet tasarrufu sağlanacağı belirtildi.

Mitsubishi, kararı açıklarken bölgesel jet için “Nerede olduğumuzu gözden geçirmek, iyileştirmeler yapmak ve projenin yeniden başlatılmasını değerlendirmek için çalışacağız” bilgisini verse de uzmanlar SpiceJet hayalinin tamamen bittiği görüşünde. Mitsubishi, maliyetlerini azaltmak için yurtdışındaki tesislerinden 2.000 kişinin işten çıkarılacağını da duyurdu.

UÇAN TAKSİ 2022’DE BARCELONA’DA!

İspanya’nın hava trafik yönetim otoritesi ENAIRE, 2022’de Barselona ile Santiago de Compostela şehirlerinde uçan taksilerin faaliyetlere başlayacağını resmen duyurdu.

Pandemi sonrası, turistlerin şehirleri havadan keşfetmeleri için yeni bir fırsat sunması ile birlikte, şehirlerin sokaklarındaki tıkanıklığın da ortadan kaldırılması hedefleniyor.

ENAIRE şu anda, insanları kentsel ve yarı-kentsel alanlar arasında taşımak için uçan taksilerin yaygın kullanımı ile şehir içi paket teslimatlarda insansız hava araçlarının kullanımı üzerinde çalışan Avrupa Birliği’nin finanse ettiği Horizon 2020 isimli iki projenin de katılımcısı durumunda. Her iki projenin de amacı 2022’de Avrupa’da hava taksilerin aktif hale gelebilmesi.

Kentsel mobilitenin üçüncü boyuta yani hava sahasında da taşınması gerektiğini düşünen İspanyollar, bunu verimli ve sürdürülebilir bir şekilde yapmanın yollarını arıyor.

ENAIRE, İspanya Ulaştırma, Hareketlilik ve Kentsel Gündem Bakanlığı’nın halka açık bir şirketi durumunda. Bu projelere özel sektör şirketleri veya kamu kurumlarının dahil olması için yoğun çaba sarfediyor.

Hava taksilerin nasıl çalışacağı veya uçuş testlerinin nasıl yapılacağı hakkında henüz net bir bilgi yok ancak İspanya semalarında daha önce hava taksi prototipleri görülmüştü. Temmuz 2019’da İspanyol teknoloji şirketi Tecnalia, pilotsuz, tek kişilik hava taksi projesinin prototipini uçurdu. Yolcunun yükü ile birlikte 150 kilograma kadar izin veren tasarım, 100-300 metre arasındaki seyir irtifasında 15 dakikada 15 kilometreye kadar mesafe kat edebiliyor.

KİMSE AIRBUS A380 İSTEMİYOR!

A380 filosunu operasyondan çekme kararı alan havayolları arasına katılan Etihad Havayolları, (A6-APA) filosundaki bir Airbus A380’i süresiz olarak storage koşullarına alınmak üzere Fransa’nın Tarbes kentindeki uçak mezarlığına gönderdi. 2014 yılında Etihad’a teslim edilen 6 yaşındaki uçak havayolunun filosuna katılan ilk A380’di.

Son ticari uçuşunu, 22 Mart’ta Sidney’den Abu Dabi’ye gerçekleştiren uçağın yaptığı son uçuş ise Abu Dabi’den Tarbes’a yaptığı 6 saat 44 dakikalık uçuş oldu. Etihad, A380 filosunun planlanandan erken emekli edileceğini açıklamış ve A380 uçaklarının hiç birini uçuş programına dahil etmemişti.

Portekizli charter hava yolu Hi Fly, filosuna ikinci el A380 katan ilk havayolu olarak, dünyanın 15’inci A380 operatörü olmuştu. Singapur Havayolları’nın emekli ettiği A380’i 4 Temmuz 2018’de filosuna katan havayolu, üç yıl bile olmadan A380’in filodan çıkarılacağı hafta içinde duyurdu. Hi Fly, 2021 yılı için, A380’in kiralama süresini uzatmama kararının, Covid-19 nedeniye jumbojetlere olan talebin önemli ölçüde azalması olduğunu açıkladı. Hi Fly filosuna A380 yerine Airbus A330’lar katacak.

Uçağı filosuna kattıktan sonra “Mercan Resiflerini Kurtarın” sloganını da içeren özel bir boyama yaptıran Hi Fly, (9H-MIP) süperjumbosu ile 3 yıl içinde dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanı taşırken; tüm dünyaya da çevresel mesajlar vermişti. Hi Fly’ın A380’i Türkiye’de önce iflas eden Thomas Cook’un mağdur yolcularını ülkelerine götürmek için Dalaman’a; çok kısa süre önce de yakıt ikmali için İstanbul Havalimanları’na inmişti. Airbus tarafından havayollarına sunulan A380’in kargo versiyonu olmadığı için Hi Fly, pandemi döneminde koltukları sökerek özel kargo operasyonları için A380’i kargo uçağı olarak kullanan ilk havayolu da olmuştu.

THY’NİN 9 AYLIK ZARARI 5,2 MİLYAR TL!

Türk Hava Yolları, 2020 yılının 3. çeyreğine illişkin finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirdi. Buna göre şirket 3. çeyrekte 946 milyon lira net zarar açıkladı. Şirketin yılın ilk 9 ayındaki toplam konsolide net zararı ise 5 milyar 203 milyon liraya ulaştı.

THY, 2019 yılının 3. çeyreğinde 3 milyar 707 milyon lira net kar açıklamış, 2019’un ilk 9 aylık sürecinde 2 milyar 587 milyon liralık net kar rakamına ulaşmıştı.

Türk Hava Yolları’nın 3. çeyrek zararı analistlerin beklentilerinin altında gerçekleşti. Yılın 3’üncü çeyreğinde 1,42 milyar lira zarar açıklanmasını bekleyen uzmanlar, THY’nin zararının düşük olmasında 793 milyon TL’lik ertelenmiş vergi gelirinin önemli rol oynadığını düşünüyor. Geçen yılın aynı döneminde şirketin bilançosunda 831 milyon TL’lik ertelenmiş vergi gideri söz konusuydu.

Ayrıca uçak ve motor alımlarına ilişkin hibe kredi gelirleri de zararın azalmasında etkili oldu. 2019 yılının üçüncü çeyreğinde 43 milyon TL olan uçak, motor ve diğer alımlara ilişkin hibe kredi gelirleri, bu yılın 3. çeyreğinde 289 milyon TL’ye yükseldi. Öte yandan yılın üçüncü çeyreğinde 229 milyon TL olan sigorta, tazminat ve ceza geliri de net zarar rakamını azaltmaya yardımcı olan bir başka kalem oldu.

Yılın üçüncü çeyreğinde Türk Lirası’nın Dolar karşısında gösterdiği yaklaşık yüzde 13’lük gerilemenin de Türk Hava Yolları bilançosu üzerinde baskı yarattığı görüldü. Analizlere göre 1,5 milyar TL tutarındaki toplam kur farkı giderlerinin net zarar rakamı üzerinde arttırıcı etkisi oldu. Şirketin bu yılın 3. çeyreğinde net satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 51 düşüşle 11 milyar lira olarak kaydedildi. THY’nin 3. çeyrekte birim yolcu getirisi dolar bazında yüzde 10,5 azalırken, birim giderleri ise yüzde 54 arttı. Yakıt dışı giderlerde ise yıllık artış yüzde 79 oldu. Şirketin net borcu da çeyrek esnasında 87 milyar TL’den 109 milyar TL’ye yükseldi.

LUFTHANSA DEVLETTEN YENİ YARDIM İSTİYOR!

Almanya’nın milli havayolu Lufthansa da yılın üçüncü çeyreğinde 2 milyar Euro zarar ettiğini açıkladı. Böylece havayolunun yılın 9 ayındaki toplam zararı 5,6 Miyar Euro’ya ulaştı. Alman havayolu geçen yılın aynı döneminde 1,2 Milyar Euro kar açıklamıştı.

Pandemi sürecinde iflastan kurtulmak için Alman hükümetinden 9 Milyar Euro’luk destek paketi alan Lufthansa, 3. Çeyrek rakamları ile yeni bir destek paketine daha ihtiyaç duyduğunu da açıkladı.

IBERIA A330’U KARGOYA DÖNÜŞTÜRDÜ!

İspanya’nın milli havayolu Iberia, pandeminin ardından yolcu uçaklarını kargoya dönüştüren havayolları listesine adını yazdırdı. Havayolunun dönüşümünü tamamlayan ilk A330’u Los Angeles’tan Madrid’e uçtu. Uçağın bu iki şehir arasında haftada dört kargo uçuşu yapması planlanıyor.

Uçakların yolcudan kargoya dönüşüm trendinin startını Mayıs ayında Lufthansa CEO’su Carsten Spohr vermiş arkasından KLM, SWISS, Ethiopian, Qantas, Air Canada, Austrian Airlines, Cathay Pacific, Delta Air Lines ve United gibi havayolları takip etmişti. Pek çok havayolu, yolcu uçaklarının koltuklarının üzerine koyduğu kolilerle hatta koltukları sökerek kargo operasyonları yapmaya başlamıştı.

Önümüzdeki aylarda hava kargo talebinde bir artış bekledikleri için bu adımı atan Iberia yöneticileri, pazar taleplerine her zamankinden daha iyi uyum sağlamaları gerektiği görüşünde. Bu adımların personelin aktif göreve devam edebilmesini sağlamak ve gelir akışının çeşitlendirilmesine yardımcı olması için atıldığı belirtiliyor.

Dönüşüm sürecinde kargo alanlarının, koltukların sabitlendiği zemin raylarına tutturulduğu ve yeni konfigürasyon ile 105 metrekare alan ve 18.000 kilogram ek taşıma kapasitesi sağlandı.

THAI AIRWAYS’TEN DİNDAR YOLCULARA ÖZEL UÇUŞ!

Covid-19 salgını nedeniyle eski günlerini arayan havayolu şirketleri yeni çözümler aramaya devam ediyor. Pek çok farklı havayolu, uçmayı özleyen yolcuları için başlangıç ve bitiş noktası aynı meydan olan birkaç saatlik özel uçuşlar düzenliyor. Bu trendin son temsilcisi olan Tayland’ın milli havayolu Thai Airways de sıra dışı bir özel uçuşa hazırlanıyor.

Hiçbir yere uçuş konseptini farklı bir boyuta taşıyan havayolu, dindar vatandaşlara yönelik özel bir sefer planladı. Bangkok Suvarnabhumi Havalimanı’ndan kalkan bir uçak ülkedeki 31 şehirde yer alan 99 tapınak bölgesinin üzerinde uçacak ve 3 saat sonra kalkış yaptığı meydana dönecek. Böylece yolculara uçakta ibadet imkanı sunulacak. Bu özel uçuş için business class biletler 248 Euro’dan, ekonomi biletler ise 149 Euro’dan satışa açıldı.

Öte yandan pandemiden ciddi şekilde etkilenen ve Mayıs ayında iflas koruma başvurusunda bulunan Thai, 34 uçağını satışa çıkardı. Satış listesine konulan uçaklar arasında 10 adet Boeing 747-400,  6’şar adet Boeing 777-200,Boeing 777-300, A340-600, 3 adet A340-500, 2 adet Boeing 737-400 ve 1 adet Airbus A300-600 bulunuyor. Havayolu uçakları alıcılarına en geç 2021’in ikinci çeyreğinde teslim etmeyi planlıyor.

DELTA FİLOSUNDA 777 DÖNEMİ KAPANDI!

COVID-19 kriziyle boğuşmaya devam eden ABD’li havayolu Delta, filosundaki Boeing 777 uçaklarının tamamını yirmi yıllık hizmetin ardından resmen emekli etti.

Delta’nın 777 ile yaptığı son ticari uçuş 5 saat 20 dakika süren New York-Los Angeles uçuşu oldu. Filosunu basitleştirmek, maliyetleri azaltmak ve müşteri deneyimini iyileştirmek için harekete geçen Delta, önümüzdeki beş yıl içinde 380’den fazla uçağını emekliye ayırmayı planlıyor. Bunların 200’ü önümüzdeki 12 ay içinde gerçekleşecek.

Filoyu basitleştirme adımı ile uçuş ekiplerinin eğitim maliyetlerinin düşmesinin yanı sıra yedek parça satın alım ve bakım maliyetlerinin de azaltılması hedefleniyor. 1999’dan beri filosunda 777 uçuran Delta, artık ultra uzun mesafeli rotaları için Airbus A350’ye odaklanacağını açıkladı.

adbanner