BRITISH AIRWAYS’TEN SOSYAL MEDYA YASAĞI!
İngiltere’nin ulusal havayolu British Airways, şirkette görev yapan personelin, sosyal medyada, ne zaman, ne gibi paylaşımlar yapabilecekleri ve yapamayacaklarını düzenleyen politikalarını güncelledi.
Havayolunun çalışanları, daha önce dijital medyadaki davranışları konusunda makul bir serbestliğe sahipken, yeni kurallar, personele ‘profesyonel olarak meşgul’ken yani işinin başındayken paylaşım yapmayı yasaklıyor.
Görevleri uçuş emniyeti açısından kritik olan çalışanların, bu konuda sorumlu ve sağduyulu olmaları gerektiği mesajı veren yeni kuralların, özellikle kokpitte paylaşım yapan pilotlar nedeniyle getirildiği iddia ediliyor. Birkaç yıl önce iki easyJet pilotunun, kokpitte Snapchat uygulamasını kullanırken uçuş enstrümanlarının üzerine sıcak su döktükleri bilgisine de yer veriliyor.
Havayollarının, personelin sosyal medya kullanımıyla ilgili farklı politikaları var. British Airways, kokpitte pilotların fotoğraf çekmesine yalnızca 20.000 ft üzerindeki irtifalarda izin veriyor. Şirketin sosyal medya politikasında yaptığı değişiklik, özellikle yüksek takipçili hesapları bulunan ve düzenli içerik üreten British Airways çalışanlarını rahatsız etti. Şirketin aldığı karar, bu hesapların takipçileri tarafından da olumsuz karşılandı.
Çalışanlara neyin ne zaman uygun olduğu konusunda netlik sağlamak için bu değişikliklerin yapıldığını söyleyen British Airways yöneticileri, ‘uçağı uçururken veya yolculara servis yaparken, uçuş emniyetinden sorumlu olan kişilerin, fotoğraf çekmek için molayı beklemelerini istemek mantıksız değildir’ diyerek, aldıkları kararın arkasında durdu.
British Airways’in 25 Ocak’ta güncellenen sosyal medya yönergesinde, çalışanların işlerine olan tutkularını paylaşmanın yanı sıra, BA markasını daha da güçlendirmenin bir yolu olarak sosyal medyanın önemine de vurgu yapılıyor. Ancak havayolu, çalışanlarına belirli içeriklerin olumsuz etkileri olabileceğini hatırlatıyor. British Airways yönetimi, personellerin görev dışındayken veya molalarda paylaşım yapabileceklerini özellikle vurgularken, personele iş ve kişisel paylaşımlar için ayrı hesaplar oluşturmaları da öneriliyor.
Yenilenen politikanın, çalışanların işleri hakkında sosyal medyada paylaşım yapmasını tamamen yasaklamak yerine, uçuş emniyeti açısından kritik görevlerle meşgul olmadıkları durumlarda paylaşım yapılmasının daha uygun olacağı söyleniyor.
British Airways’in yenilenen sosyal medya yönergesi, tepkilere rağmen, bu tür içeriklerin üretilmeye devam edilebileceği anlamına geliyor. Havayolu çalışanları, bir yandan çalıştıkları şirketleri temsil ediyor olmalarının bilinciyle, dünyanın dört bir yanındaki insanlara, uçakta ve havalimanlarında yardımcı olabilecek bilgiler içeren ve onlara ilham verebilecek paylaşımları sürdürecek gibi görünüyor.
Uzmanlar, sosyal medyayı, gökyüzündeki yaşamı emniyetli bir şekilde sergilemek için kullanmanın, gelecek nesillerin benzer roller üstlenmeleri için ilham vermesi açısından önemli bir rol oynayabileceğini söylüyor. Sosyal medyanın sorumlu ve ihtiyatlı bir şekilde kullanıldığında ciddi bir güç olduğuna vurgu yapıyor.
SON BOEING 747’NİN TESLİMATI YAPILDI!
ABD’li imalatçı Boeing, hafta içinde son Boeing 747’nin teslimatını yaptı. Gökyüzünün kraliçesi 747’nin 1967’de başlayan ve 55 yıl devam eden öyküsü tamamen sona erdi.
Devasa ama zarif bir görünme sahip olan 747, 1969’da gerçekleştirdiği ilk uçuşundan bu yana kargo uçağı, yaklaşık 500 yolcu taşıma kapasiteli ticari uçak, NASA’nın uzay mekiği nakliyesinde kullanılan özel versiyonu, yangın söndürme uçağı ve ABD başkanlarına hizmet veren Air Force One olmak üzere çok çeşitli hizmetlerde kullanıldı.
Daha önce aralarında direkt uçuş olmayan uluslararası şehirleri birbirine bağlayarak, kitlesel halde yolculu uçuşları demokratikleştirmeye yardımcı olan 747, seyahat anlayışında devrim yarattı. Günümüzde havayolları dört motorlu bu uçağı istemiyor olsa da 747’nin endüstrinin gelişimine yaptığı muazzam katkı ve bıraktığı olağanüstü mirası unutmak mümkün değil.
Son 15 yılda Boeing ve Avrupalı rakibi Airbus, 747’nin dört motoru yerine sadece iki motoru olan, daha kârlı ve yakıt açısından verimli geniş gövdeli uçakları piyasaya sürdü. Hafta içinde teslim edilen son uçak, Boeing’in imalat hattından çıkan 1.574’üncü 747 oldu. 1988’de 747-400 ve 2005’te 747-8’in piyasaya sürülmesiyle, Boeing 747’nin güncelleştirilen versiyonları müşteriye sunuldu.
Boeing, ABD ordusunun düzenlediği dev askeri nakliye uçağı ihalesini C-5A’ya kaybettikten sonra 747’yi sivil yolcu uçağına çevirme fikrine odaklandı. Motor çekirdeğinin etrafından hava geçirilerek daha az yakıt tüketmesi sağlanan ve bu sayede daha uzun menzil sunabilen, yüksek by paslı turbofan motorlardan güç alan sivil uçak için harekete geçildi.
50.000’den fazla Boeing çalışanının ilk 747’yi üretmesi 16 aydan kısa sürdü. Jumbo jetin üretimi, hacim olarak dünyanın en büyük binası olan Seattle’ın kuzeyindeki Everett’te devasa bir fabrikanın inşasını da gerektiriyordu. İlk uçaklar bittiğinde fabrika daha tamamlanmamıştı.
Hafta içinde Boeing’in Seattle’daki tesislerinde, son 747’nin Atlas Air’e teslimi için düzenlenen törene binlerce Boeing personeli, dünyanın dört bir yanından Boeing ve diğer sektör yöneticilerinin yanı sıra, 747 pilotu ve aktör John Travolta gibi isimler katıldı. Törene katılanlar arasında Boeing ailesine 1957’de Renton’daki fabrikada katılan ve 38 yıl çalıştıktan sonra emekli olan 92 yaşındaki Desi Evans da vardı. Evans, 1967’de bir gün patronunun ona ertesi sabah Everett’deki 747 programına katılacağını söylediğini anlattı.
Uçağın gövdesi 68,5 metre uzunluğundaydı ve kuyruğu altı katlı bir bina kadar yüksekti. Uçağın tasarımı, kokpitten uçağın ilk üçte birlik kısmına uzanan ikinci bir kabin içeriyordu. Bu da ona belirgin bir hörgüç görünümü kazandırdı ve uçak için kullanılan Balina lakabına ilham verdi.
Bazı havayolları, uçağın üst katını birinci sınıf bir kokteyl salonuna dönüştürürken, alt katta dinlenme salonları ve hatta bir piyano barı bulunduranlar bile oldu. 1976’da Singapur Havayolları için inşa edilen ve sonradan hizmet dışı bırakılan bir 747, Stockholm havaalanı yakınında 33 odalı bir otele dönüştürüldü.
Havayollarının bu kadar büyük bir uçakla ne yapacaklarını ve bu dev uçağı nasıl dolduracaklarını anlamaları konusunda bir ilk olan 747, havacılık ve mobilite konularında yeni standart belirleyen bir uçak oldu. Toplu şekilde insanların hava yolu ile seyahat etmesinin önünü açan 747, uçak bileti fiyatlarının düşürülebilmesine katkı yaptı. 1970’lerin sonlarında havacılıkta yaşanan deregülasyon bu sürece katkı sağladı.
İlk 747, 1970 yılında Pan Am’ın New York-Londra rotasında hizmete girdi ancak zamanlaması korkunçtu. 1973’teki petrol krizinden kısa bir süre önce, Boeing’in 1967’de 100.800 çalışanı varken; Nisan 1971’de çalışan sayısının 38.690’a düştüğü bir durgunluk sırasında 747 ortaya çıktı. 747’nin güncellenmiş varyantı olan 747-400 ise 1980’lerin sonunda ortaya çıktığında, zamanlaması çok daha iyiydi. 1990’ların başındaki Asya ekonomik patlamasıyla aynı zamana denk geldi.
Boeing 747’nin son yolcu versiyonu 2015’te teslim edildi. Ancak Almanların ulusal havayolu Lufthansa, Korean Air ve Air China gibi farklı havayolları, dünyanın farklı bölgelerinde 747 ile uçmaya devam edecek. Hafta içinde düzenlenen törene katılan Lufthansa CEO’su Carsten Spohr, genç bir değişim öğrencisi olarak, Frankfurt’tan San Francisco’ya 747 ile yaptığı ilk seyahat deneyimini anlattı. Coşkulu kalabalığa Lufthansa’nın 747’yi daha uzun yıllar uçurmaya devam edeceğine söz verdi.
Atlas Air, geçtiğimiz yılın başında dört adet 747-8 kargo uçağı sipariş etmişti. Bu siparişlerin sonuncusu, 747’nin orijinal tasarım ekibinde bulunan ve 747’nin babası olarak anılan mühendis Joe Sutter’ın resmiyle süslenmiş vaziyette Atlas Air’e teslim edildi. Atlas Air, şu anda Boeing 747’nin en büyük operatörü durumunda.
Son 747’yi teslim alan Atlas Air, bu uçakla Seattle’dan Cincinnati’ye özel bir uçuş gerçekleştirdi. 6500 km menzile sahip olan bu uçuş, normalde dört saatin altında sürüyordu. Ancak bu özel uçuşun kokpitinde yer alan pilotlar Washington eyaleti üzerinde, farklı bir uçuş rotası izleyerek, 747’nin Seattle’den ayrılışını ölümsüzleştirdi.
Atlas Air’e ait 747-8, gökyüzüne, üzerinde bir taç sembolü bulunan 747 rakamları şeklinde bir rota çizdi. Bu nedenle uçuş yaklaşık 6 saat 20 dakika sürdü. Pilotlar, üzerinde taç bulunan 747 rotası için yaklaşık 2,5 saatlik bir mesai harcadı.
AIRBUS VE QATAR AIRWAYS A350 KONUSUNDA UZLAŞTI!
Airbus ve Qatar Airways arasında A350 uçaklarının yüzey kusurları ve havayolunun uçaklarını yere indirmek zorunda kalması ile ilgili Londra Yüksek Mahkemesi’nde devam eden hukuki ihtilaf sona erdi.
1 Şubat’ta yapılan açıklamayla, yaşanan sorunun dostane bir şekilde çözüldüğü ve anlaşmazlığın giderildiği duyuruldu. Her iki tarafın da karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüme varmaktan memnuniyet duyduğu belirtilirken, sorun yaşayan uçaklar ile ilgili bir onarım projesi hazırlandığı; uçakların en kısa süre içinde emniyetli bir şekilde gökyüzüne dönmesi için çalışıldığı vurgulandı. Böylece küresel havacılık endüstrisinin yaklaşık iki yıldır yakından takip ettiği süreç, mutlu sonla bitti.
Uzlaşma anlaşmasının mali detayları kamuoyuna açıklanmadı. Hem Airbus hem de Qatar Airways, yaşanan anlaşmazlık için herhangi bir sorumluluk kabul etmedi. Şirketler birbirlerine karşı yasal iddialarından vazgeçerken; konuyla ilgili bundan böyle ortak müzakere yürütmeyi de taahhüt etti.
İki dev şirket arasında yapılan uzlaşma, havacılık endüstrisinin iki büyük oyuncusu arasında benzeri görülmemiş kamuya açık bir davanın engellenmesi anlamına geliyor. Hem Airbus hem de Qatar Airways, Haziran ayında gerçekleşmesi planlanan duruşmalara hazırlık sürecinde, toplam 2 milyar Dolar’ı bulan tazminat için, birbirlerine karşı, çok farklı iddialar ve argümanlar öne sürmüştü.
Yakın zamanda Qatar Airways, boya kusurlarının, yıldırım çarpmalarının uçak üzerindeki etkisinin simüle edilebilmesinisağlayacak ham modelleme verilerine erişim talebi istemiş ancak Airbus, bu tür bilgilere yönelik siber saldırılarla ilgili endişeleri gerekçe göstererek buna yanaşmamıştı.
Son olarak Airbus, mahkeme heyetinden, uçakların yere indirilmesi sürecinde, Qatar Airways ile Katar sivil havacılık otoritesi arasında yapılan tüm yazışmaların açıklanmasını talep etmişti. Bu radikal taleplerin üzerine şirketler arasındaki uzlaşma haberi gündeme geldi.
İki şirketin de itibarını zedeleyen bu dava sürecinin, bir anda detayları gizli bir uzlaşma ile sonuçlanması, kamuoyunda bu iki şirkete olan güvenin daha fazla sorgulanmasına da neden oldu. Uzlaşma sonrası ilk adım, uçaklar için daha önce iptal edilen siparişlerin eski haline getirilmesi olacak.
Ocak 2021’de, Qatar Airways’in, Airbus’tan 600 milyon Dolar’ın üzerinde tazminat talep ederek mahkemeye yaptığı başvuru üzerine Airbus, havayolunun daha önce verdiği 50 adet A321neo siparişini iptal etti. Süreci farklı bir boyuta taşıdı. Airbus ayrıca Qatar Airways’in bekleyen Airbus A350 siparişlerini de teslimat programından kaldırdı. Bu durum, havayolunun, A350’deki sorunun tamamen çözülene kadar yeni uçak teslim almayacağına yönelik açıklamalarına karşı bir tepkiydi. Airbus’ın bu radikal hamleleri, havayolunu, Boeing’e yönlendirdi. Havayolu, geçtiğimiz Ocak ayında, 777X kargo uçağı siparişlerinin yanı sıra 50 adet 737 MAX siparişi verdi.
Airbus ve Qatar Airways, bu süreçte iptal edilen ve teslimat programından çıkarılan siparişlerin, yeniden eski haline döndürüleceğini onayladı. Bu durum Airbus’ın birikmiş iş listesine, 50 adet A321neo ve 23 adet A350 ekliyor. Teslimatların kısa süre içinde başlaması bekleniyor. Qatar Airways’in filosunda 19 adet A350-1000 ve 34 adet A350-900 olmak üzere toplam 53 adet A350 bulunuyor. Bu uçakların 22’si çeşitli boya hasarları nedeniyle uzun süredir yerde bekliyor.
Geçmişte, uçaklarında daha az şiddetli kozmetik boya kusurları yaşayan başka A350 operatörleri de oldu. Ancak onlar, uçakların yeniden boyanması da dahil olmak üzere, Airbus ile farklı şekilde çözüme kavuşturdu. Katar’ın da sorunlu A350 uçaklarına, maliyeti Airbus tarafından karşılanacak şekilde yeniden boyama ve onarım prosedürü uygulaması bekleniyor. Bunun için Airbus’ın kasasından birkaç yüz milyon Dolar çıkacağı tahmin ediliyor.
Airbus, yeni ürettiği A350 uçaklarında boya katmanının altında genişletilmiş bakır folyoya (ECF) kıyasla daha hafif ve esnek olan delikli bakır folyo (PCF) yerleştirdiği için, gelecekteki uçaklarda böyle bir sorun yaşanmayacağını düşünüyor. Yapılan bu modifikasyon, uçakların ağırlığını hafifletmek için geliştirilmiş olsa da boya çatlamalarını azaltmak ve yıldırımdan koruma sisteminin etkilenmesini engellemek gibi bir etkiye sahip olduğu da doğrulanmıştı.
FLYBE SON 3 YILDA İKİNCİ KEZ İFLAS ETTİ!
İngiliz bölgesel havayolu şirketi Flybe, son 3 yıl içinde ikinci kez iflas etti. Havayolunun resmi web sitesi üzerinden yapılan bir açıklamayla, Flybe’nin ticari faaliyetlerini durdurduğu ve şirketin tüm uçuşlarının yeniden planlanmamak üzere iptal edildiği bildirildi.
Flybe, Kasım 1979’da Exeter’de kuruldu ve hızla Avrupa’nın en büyük havayollarından biri haline geldi. Yılda 9 milyondan fazla yolcu taşıyan ve İngiltere’deki iç hat uçuşlarının yaklaşık yüzde 40’ını tek başına gerçekleştiren Avrupa’nın en büyük bölgesel havayolu olan Flybe, Mart 2020’de, başarısız bir devralma girişimi sonucunda, 2.300 kişiyi işten çıkarıp iflas açıklamış ve bu gelişme koronavirüsün havacılık sektöründeki ilk büyük darbesi olarak kayıtlara geçmişti.
2019 yılında Connect Airways, Cyrus Capital ve Stobart Group tarafından satın alınan şirketin, alacaklılara 650 milyon Sterlin borcu olması ve pandeminin başlamasıyla Virgin Atlantic ve Stobart’ın, havayoluna yapmayı planladığı yatırımdan vazgeçmesiyle finansal tablo zora girmiş ve iflas kaçınılmaz olmuştu.
Nisan 2021’de, yatırım şirketi Cyrus Capital’in bir iştiraki olan Thyme Opco, Flybe’nin varlıklarını sadece 1 £ karşılığında satın aldı. İflas açıklandığı sırada, Cyrus Capital’in havayolunda sadece bir hissesi vardı.
Cyrus Capital ile yapılan satış anlaşması şirketin eski uçakları, marka hakları, ekipmanlar ve en önemlisi havayolunun slotlarını içeriyordu. Yeniden canlandırılacak Flybe’nin, eski rotalarının çoğunda uçması planlanırken, COVID kısıtlamalarının kaldırılması da bu kararda rol oynamıştı. Yapılan anlaşma, ilk kez iflas eden bir İngiliz havayolunu kurtarma operasyonu olarak kayıtlara geçti. Eski British Airways yöneticisi 76 yaşındaki Kevin Hatton, şirketin yeni başkanı oldu.
Flybe, Nisan 2022’de Birmingham Havalimanı merkezli olarak faaliyetlerine yeniden başladı. Havayolu, yeni CEO’su olarak Dave Pflieger’ı seçti. Pflieger daha önce, 2020’de iflas koruması başvurusunda bulunan Alaska’lı havayolu Ravn Air Group’un başındaydı. Ancak Flybe’nin ikinci baharı da oldukça kısa sürdü.
Havayolu, Birmingham, Belfast City ve Londra Heathrow’daki ana merkezlerinden, İngiltere’deki farklı noktalara ve Amsterdam, Cenevre gibi bazı Avrupa şehirlerine uçuşlar yapıyordu.
Son üç yıl içinde ikinci kez iflas süreci yaşayan Flybe’nin bu sürecine eşlik eden yöneticiler, havayolunun mali mücadeleyi kaybetmesinin nedenlerinden biri olarak, geciken uçak teslimatlarını gösterdi.
Macaristan’ın ultra düşük maliyetli havayolu WizzAir, agresif büyüme stratejisi doğrultusunda, Birmingham’da Flybe’nin kokpit ve kabin ekibi için işe alım etkinlikleri yapacağını duyurdu. Ryanair ve EasyJet’in de operasyonlarını desteklemek için yeni personel ihtiyaçları bulunuyor. Üç havayolunun da Flybe personeli için kıyasıya rekabet etmesi bekleniyor.
NORVEÇLİ FLYR HAVAYOLLARI KIŞ SEZONUNU ATLATAMADI!
2021 yılının Haziran ayında hizmete başlayan Norveçli havayolu Flyr da hafta içinde operasyonlarını durdurdu ve iflas başvurusunda bulundu. Oslo merkezli havayolu mali zorluklar nedeniyle ve yeni finansman sağlayamadı ve kısa vadeli kritik likidite sıkıntısını aşamadığı için iflas kaçınılmaz oldu.
Norveçli havayolu, yaz aylarında adı açıklanmayan bir Avrupalı havayolu ile yapacağı 6 uçaklık wet lease anlaşmasının, şirketi ayakta tutacağını düşünüyordu. Ancak Flyr, daha az zorlu geçmesi beklenen kış sezonu bile tamamlayamadı.
Boeing 737-800 ve 737 MAX 8’den oluşan 12 uçaklık bir filoya sahip olan Flyr, tasarruf amacıyla kış sezonunda, filodaki uçakların kullanımını önemli ölçüde azaltmak zorunda kaldı.
Kuruluş aşamasında giderleri en aza indirmek için dış kaynak kullanımı yerine daha çalışan odaklı bir yaklaşım benimseyen Flyr, iç hat rotalarını Avrupa’daki popüler şehir ve tatil destinasyonları ile birleştiren bir ağ kurmuştu.
Operasyonların ilk altı ayında, beş Boeing 737 uçağından oluşan bir filo oluşturan şirket, %54 doluluk oranı yakaladı. Uzayan pandemi kısıtlamaları havayolunun toparlanmasını engelledi ve ciddi zarara neden oldu.
2022’nin başında Flyr, 250 milyon NKr (25 milyon $) bedelli halka arz ile başladığı kaynak yaratma çalışmalarını, Norveç medya şirketi TV Gruppen’den alınan yatırım ve Mayıs ayında 250 milyon NKr değerinde yeni bir hisse paylaşımı ile sürdürdü.
2022’nin ilk yarısında filodaki uçak sayısını 10’a çıkaran ve uçuş ağını yaklaşık 40 noktaya genişleten havayolu, pandemi sonrası toparlanma süreci ivme kazandıkça, doluluk oranı %80-90’a çıkmasına rağmen, yaz sezonunda artan maliyetler, yakıt fiyatlarındaki yükseliş ve ABD Doları’nın değer kazanması gibi nedenlerle ayakta kalamadı.
Filosunu çeşitli kiralama şirketlerinden temin edilen toplam 12 uçağa genişleten Flyr, nakit rezervlerini korumak için kapasitesini büyük ölçüde azaltmak zorunda kaldı. Flyr, kış sezonu sonrası büyüme yörüngesini eski haline getirmek için personeli azaltmaya başlamıştı.
İSTANBUL HAVALİMANI AVRUPA’NIN ZİRVESİNDE
İstanbul Havalimanı, her geçen gün Avrupa’nın zirvesindeki yerini sağlamlaştırıyor. Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyet Teşkilatı EUROCONTROL, Avrupa’daki havalimanları ve hava trafiğine yönelik Ocak ayı verilerini içeren raporu yayımladı. İstanbul Havalimanı, günlük ortalama 1229 uçuşla Ocak ayını da Avrupa’nın zirvesinde tamamladı. Avrupa’nın en yoğun havalimanı oldu. İstanbul Havalimanı’nın en yakın takipçisi Londra Heathrow Havalimanı’nda Ocak ayı boyunca, günde ortalama 1104 uçuş yapıldı.
HÜRJET HANGARDAN ÇIKTI VE MOTOR ÇALIŞTIRDI!
Türk Havacılık ve Uzay Sanayi TUSAŞ tarafından geliştirilen HÜRJET, hafta içinde hangardan çıktı ve ilk kez motor çalıştırdı. Böylece yer testleri resmi olarak başlayan uçağın, gökyüzündeki yerini alması için kritik bir aşama daha geçilmiş oldu. HÜRJET’in 18 Mart’ta ilk uçuşunu yapması hedefleniyor. Yaklaşık 14 metre uzunluğa ve 9 buçuk metre kanat açıklığına sahip olan HÜRJET’in, saatte 1720 kilometre hıza ulaşması ve 45 bin fit irtifada uçması bekleniyor. HÜRJET’in 2025 yılında TSK envanterine girmesi de hedefleniyor. HÜRJET’in hangardan çıkışı, dünya basınında da önemli yer buldu.
PEGASUS SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVACILIK YAKITINI ARTIRIYOR!
Pegasus Hava Yolları’nın Türkiye’de SAF kullanılan ilk iç hat uçuşunu, 1 Mart 2022’de İzmir’den Sabiha Gökçen’e yaptı. Pegasus, hafta içinde yaptığı bir açıklama ile sürdürülebilir havacılık konusunda Petrol Ofisi ile iş birliğini güçlendirme kararını duyurdu. Buna göre Pegasus, 2023 ve 2024 yıllarında İzmir Adnan Menderes ve Ankara Esenboğa Havalimanlarında, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) hacimlerini artırarak, iç hat uçuşlarında sürdürülebilir havacılık yakıtı kullanımını yaygınlaştıracak. Pegasus, 2022 yılında kullandığı SAF hacmini, 2023 yılında üç, 2024 yılında on kata kadar artırmayı planlıyor. Yemeklik yağ ve hayvansal yağ atıkları gibi %100 yenilenebilir atık ve atık ham maddelerden üretilen bu yakıt, uçak motorlarında herhangi bir değişikliğe gerek olmadan kullanılabiliyor.