Havacılık Bülteni-271

THY RUS YOLCULARI NEDEN UÇAĞA ALMIYOR?

24 Şubat 2022 gecesi, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı hava saldırıları, Doğu Avrupa’daki barış ortamını yok etti. Batılı ülkeler, hızlı bir şekilde aksyion alıp, Ukrayna’nın arkasında durduğunu açıkladı. Rusya’nın endüstriyel gücüne zarar vermek için, pek çok sektöre yönelik ambargolar hayata geçirildi. Havacılık da bu yaptırımlardan nasibini aldı.

Rus uçaklarının Avrupa ve Amerika hava sahasına girişleri yasaklandı. Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi bazı ülkeler, Rusya dışına seyahat etmek isteyen Rus vatandaşları için geçiş merkezi haline geldi. Savaş sırasında Ukrayna’ya ciddi miktarda askeri yardım yapan Türkiye, bir yandan da milyonlarca Rus turisti ağırlamaya devam ediyor.

Rus medyasında yer alan haberlere göre, Türk Hava Yolları, yasadışı göç endişesi nedeniyle Rusların Latin Amerika’ya uçmasına izin vermiyor. Bu kapsamda THY, Güney Amerika ülkelerine gidecek yolculara yönelik daha sıkı kontroller uygulamaya başladı. Savaş nedeniyle Avrupa içinde seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalan Rus vatandaşları, Latin Amerika destinasyonları için başlatılan bu sıkı kontrollerden şikayetçi.

Rusya Devlet Başkanı Basın Sözcüsü Dmitry Peskov, Rus vatandaşlarının uçağa alınmamasının kabul edilemez olduğunu belirterek, Rus Hükümeti ve Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın durumu çözmek için aktif olarak çalıştığını açıkladı.

Moskova Times, yaklaşık 1000 Rusya vatandaşının, Latin Amerika’ya gitmek üzere İstanbul’dan kalkış yapan uçaklara alınmadığını tahmin etti. Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) ise Rus vatandaşların uçağa binişlerinin reddedilmesini, ABD’ye yasadışı göçle ilgili endişelere bağlıyor.

VisaGuide.news ise bu prosedür değişikliklerinin ABD’ye sığınmak isteyen Türk vatandaşlarının sayısındaki artışa tepki olarak yapıldığını iddia etti. Haberin içeriğinde, Meksika ve Kanada üzerinden ABD’ye ulaşıp sığınma talebinde bulunan Türk vatandaşların sayısının giderek artması nedeniyle, yeni kısıtlamaların Rus vatandaşlarına da uygulandığı belirtildi.

THY tarafından yapılan açıklamada: “Venezuela (CCS), Meksika (MEX ve CUN), Kolombiya (BOG), Küba (HAV) ve Brezilya (GRU) uçuşlarında, yolcularımıza pasaport gibi genel kurallar ve vize gereklilikleri dışında, bazı ekstra kontroller uygulanabilecektir. Ülke yetkilileri bu gereksinimler doğrultusunda ülkeye girişe izin vermeyebileceğinden, uçağa biniş sırasında da benzer kontroller yapılabilir.” ifadeleri yer aldı.

Ek kontrol önlemleri arasında vize ibraz edilmesi, otel rezervasyonları, davet mektupları ve dönüş biletleri yer alıyor. Bu ülkelerden bazılarına uzun süreliğine giden yolcuların, yanlarında yalnızca el bagajı değil, aynı zamanda uçak altına verilmiş bir bagaj, kredi kartı ve bir miktar nakit para bulundurmaları da bekleniyor.

Savaştan önce Rusların Avrupa’ya seyahat etmesi nispeten kolaydı. Ancak artık Rusların çoğu Avrupa ülkesine turistik amaçla bile girmesi yasak. Bu durum, Rusları başka destinasyonlar aramaya zorluyor. Rus hükümeti, Rusya’nın uluslararası arenada izole olmadığını göstermeye çabalarken, Rusların Avrupa’ya, ABD’ye ve Ukrayna’ya sempati duyan diğer birçok ülkeye, seyahat etmesi de zorlaştı.

En sıkı kısıtlamalar Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya ve Finlandiya tarafından uygulanıyor. Bu ülkelerin tümü, Rusya ile sınır komşusu. Geçmişte Rusya/SSCB tarafından ülkeleri işgal edildiği için, ciddi şekilde korkuyor.

Rusya’nın bu kadar geniş bir cephede, savaşı sürdürecek insan gücüne sahip olmadığının anlaşılması üzerine, Ekim 2022’de yüz binlerce kişi askere çağrıldı. Bunun üzerine askerlik çağındaki erkekler, Rusya’dan kitlesel halde göç etme kararı aldı. Rusya’nın daha büyük bir seferberlikten vazgeçmesi ve ciddi ekonomik teşviklerle asker toplamaya odaklanması nedeniyle, bu göç dalgası azalmış olsa da birçok Rus vatandaşı, ülke dışında bir yaşam arayışına devam ediyor. CNN International, Ekim 2022- Şubat 2023 arasında yaklaşık 22.000 Rus’un ABD’ye, güney sınırından girmeye çalıştığını haberleştirdi.

Bu haberin üzerinden geçen 15 ayda, kaç Rus’un, ABD’ye sığınma talebinde bulunduğu belli değil. Yine Şubat 2023’te BBC, 5.000’den fazla hamile Rus kadının Arjantin’e seyahat ettiğini ve orada doğum yaptığını bildirdi. Yeni doğan çocuk, otomatik olarak Arjantin vatandaşlığını alırken, ebeveynleri de Arjantin’de vize alarak, ücretsiz sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyor. Şubat 2024’te CNN, Güney Kore’nin rekor sayıda Rus sığınmacı aldığını bildirdi. Bu da birçok Rus’un savaştan zarar gören ülkelerinin dışında bir yaşam aramaya devam ettiğinin bir başka göstergesi olarak yorumlanıyor.

Öte yandan hafta içinde Türk Hava Yolları, 2023 yılına ait resmi yolcu verilerini açıkladı. Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu, 2023 yılında taşıdığı 83,4 milyon yolcuyla tüm zamanların rekorunu kırdı. THY, 2023’te iç hatlarda yüzde 19,1, dış hatlarda ise yüzde 14,4 yolcu artışı yaşadı.

SKYTRAX 2024’ÜN EN İYİ HAVALİMANLARINI AÇIKLADI!

Dünya genelinde havayolları ve havalimanlarının pek çok farklı kriter üzerinden inceleyerek, en iyileri açıklayan ve sektörde önemli bir referans haline gelen Birleşik Krallık merkezli Skytrax, her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın en iyi havalimanlarını açıkladı.

Listeyi oluşturmak için, Ağustos 2023 ile Mart 2024 arasında, 100’den fazla ülkeden seyahat sever, dünya genelinde 570 havalimanını değerlendirdi. Katılımcılara havalimanlarında güvenlik kontrol noktalarından geçiş kolaylığından, yiyecek – içeceklerin kalitesi ve çeşitliliğine; check-in ve transfer deneyimlerinden, pasaport işlemlerine, zamanında kalkış performansından, terminallerin temizliğine kadar pek çok konuda sorular yöneltildi.

Yapılan değerlendirme sonucunda, 2024 yılı için dünyanın en iyi havalimanı ödülü, Katar’ın başkenti Doha’da bulunan Hamad Uluslararası Havalimanı’na verildi. Ultra modern tasarımıyla bilinen havalimanı için, gezinmesi kolay terminaller ve üst düzey alışveriş imkanı gibi detaylar da ödülün kazanılmasında ayırt edici faktörler olarak öne çıktı.

Bu yıl, operasyonlara başlamasının onuncu yılını kutlayan Hamad, bu kısa süre içinde üçüncü kez Skytrax tarafından dünyanın en iyi havalimanı seçildi. Doha Hamad Havalimanı, uçuşları arasında uzun süre beklemek zorunda olan aktarmalı yolcularına ücretsiz şehir tutu imkanı nedeniyle, katılımcılardan yüksek not aldı. Havalimanı ayrıca, ziyaretçilerin spa salonları, squash kortu ve 25 metrelik yüzme havuzunun keyfini çıkarabileceği Oryx Airport Hotel’e de ev sahipliği yapıyor.

2024’te dünyanın en iyi havalimanı seçilen Doha Hamad ayrıca, alışveriş konusunda dünyanın en iyi havalimanı ödülünü ikinci kez üst üste almayı başarırken; Orta Doğu’nun en iyi havalimanı ödülünü ise 10’uncu kez üst üste almayı başardı.

Skytrax’in dünyanın en iyi havalimanlarını 2000 yılında açıklamaya başladı. İlk açıklandığı yıl dünyanın en iyisi seçilen, Singapur Changi Havalimanı toplamda 12 kez ile bu ödülü en fazla kazanan havalimanı durumunda. 2013 – 2020 yılları arasında üst üste en iyi havalimanı seçilen Changi, 2020’de bu ödülü Doha Hamad’a kaptırdıktan sonra iddiasından vazgeçmedi. 2021 ve 2022’de üst üste iki yıl Doha Hamad Havalimanı’nın arkasında kalan Changi, 2023 yılında ünvanını yeniden kazanmayı başarmıştı. Ancak 2024’te yeniden Doha’ya zirveyi kaptırdı.

Changi’nin ardından dünyanın en iyi havalimanı ödülüne en çok sahip olan ikinci havalimanı 8 kez ile Hong Kong. Doha Hamad’ın 3 kez kazandığı bu prestijli ödülü 2 kez de Seul Incheon kazandı.

Changi Havalimanı, 2024 yılında dünyanın en iyi ikinci havalimanı seçildi. 2024 yılını Asya’nın En İyi Havalimanı ve Pasaport ve Göçmenlik Hizmeti alanında dünyanın en iyisi havalimanı ödüllerini de almayı başardı.

Dünyanın en iyi havalimanları listesinin üçüncü sırasında ise aynı zamanda 2024 yılında Dünyanın En Aile Dostu Havalimanı ödülüne de layık görülen Seul’ün Incheon Havalimanı (ICN) yer aldı.

Skytrax tarafından 2024’ün en iyi 20 havalimanı olarak belirlenen havalimanlarının dokuzu Avrupa’da yer aldı. Dünyanın en iyileri listesinde, kendisine en üst sırada yer bulan Avrupalı havalimanı, altıncı sıradaki Paris Charles de Gaulle (CDG) oldu. Bu yaz düzenlenecek Paris Olimpiyatları öncesinde, havalimanı altyapısının geliştirilmesi için büyük yatırım yapıldı. Listenin altıncı sırasına tırmanmış olmakla, bu yatırım karşılığı alınmış gibi görünüyor.

Paris Charles de Gaulle Havalimanı Terminal 3 de dünyanın en iyi düşük maliyetli havayolu terminali seçildi. Öte yandan Paris’teki diğer havalimanı Orly (ORY) ise Avrupa’nın en iyi bölgesel havalimanı ödülüne layık görüldü.

İstanbul Havalimanı, dünyanın en iyi havalimanları listesinde bu yıl kendisine 10’uncu sırada yer bulabildi. İstanbul Havalimanı ayrıca, Güney Avrupa’nın En İyi Havalimanı ve Dünyanın En İyi Havalimanı Yemek Tecrübesi ödüllerine de layık görüldü.

Skytrax’ın açıkladığı dünyanın en iyi 20 havalimanından yedisi Asya kıtasında. Japonya’nın başkenti Tokyo’nun her iki merkezi Haneda (HND) ve Narita (NRT) ilk 10’a girmeyi başardı. Haneda dördüncü sırada; Narita ise beşinci sırada kendine yer buldu.

Tokyo Haneda ayrıca, Dünyanın En Temiz Havalimanı, Dünyanın En İyi İç Hatlar Havalimanı ve Dünyanın En Erişilebilir Tesislerine sahip ve yolcu dostu havalimanı da seçildi.

Sapporo’daki Yeni Chitose Havalimanı (CTS) dünyanın en çok gelişim gösteren havalimanı ödülünü alırken, Osaka bölgesine hizmet veren Kansai Uluslararası Havalimanı (KIX) da bagaj teslimatı konusunda dünyanın en iyi havalimanı ödülüne layık görüldü.

Vancouver Uluslararası Havalimanı (YVR), Kuzey Amerika’nın en iyi havalimanı seçilirken; Melbourne Havalimanıı (MEL) ise Avustralya-Pasifik bölgesinin en iyisi oldu.

Delhi’nin Indira Gandhi Uluslararası Havalimanı (DEL), Hindistan’ın en iyi havaalanı ödülünü aldı. Cape Town Havalimanı (CPT) ise Afrika’nın en iyi havalimanı ödülünün yanı sıra, en iyi personel hizmetine sahip Afrika’daki havalimanı ünvanına da layık görüldü.

Kolombiya’nın başkenti Bogota’ya hizmet veren El Dorado Uluslararası Havalimanı (BOG), Güney Amerika’nın en iyi havalimanı seçilirken, Panama Tocumen Havalimanı (PTY) ise Latin Amerika ve Karayipler’in en iyi havalimanı ödülünü kazandı.

LUFTHANSA ALLEGRIS KABİN GÖRÜCÜYE ÇIKTI!

Almanya’nın ulusal havayolu Lufthansa, Allegris olarak bilinen yeni premium kabinlerini, uzun süredir piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bu konseptin, başlangıçta yeni teslim alınacak Airbus A350 ve Boeing 787 Dreamliner uçaklarında, yeni bir first class ve business class olarak kullanılma sunulması planlandı. Ancak havayolunun yeni premium kabinlerini müşterileri ile buluşturma süreci büyük bir hayal kırıklığı yarattı, İlk olarak 2017’de duyurulan bu konsept, aradan geçen 7 yıllık sürede hiç bir uçakta kullanılmaya başlamadı.

Lufthansa, hafta içinde yeni Allegris isimli kabinini, Münih Havalimanı’nda (MUC) düzenlenen bir etkinlikte tanıttı. Yeni premium kabinin gökyüzü ile buluşacağı ilk uçak, şirketin kısa süre önce teslim aldığı D-AIXT tescilli Airbus A350-900 olacak.

Lufthansa, Allegris kabinlerinde seyahat etmek isteyenler için, ilk bilet satışının Münih – Vancouver (YVY) uçuşlarına yapılacağını duyurdu. Daha sonra, Kanada’da Toronto (YYZ) ve Montreal (YUL) uçuşlarında da Allegris kabine sahip A350 uçakları uçmaya başlayacak.

Airbus’ın teslimat programına bağlı olarak, Ağustos veya Eylül ayında Allegris kabinin Asya’daki ilk varış noktası Şangay olacak. ABD’ye Allegris kabinde uçmak isteyenler için ilk destinasyonlar ise Chicago ve San Francisco olarak belirlendi.

Allegris markalı First Class kabini, tedarik zinciri sorunları nedeniyle ertelendi. Bu yüzden Lufthansa, Allegris’i yalnızca Business Class, Premium Ekonomi ve Ekonomi sınıfıyla müşterilerinin kullanımına sunmaya karar verdi.

Allegris ürünleriyle donatılması planlanan First Class Süitlerin yer aldığı uçağın ön kısmı, geçici olarak bilet satışına kapatıldı. Uçağın bu kısmı, geçici olarak ekonomi sınıfı koltuklarla donatıldı. Bunun nedeni, uçağın sertifikasyon sürecini başarıyla tamamlayabilmesi olarak belirtiliyor. Uçağın ön kısmındaki galley (mutfak) duvarlarından birine, bu durumu açıklamak üzere “Lufthansa Allegris First Class Kabin Yükleniyor…” mesajı iliştirildi.

Lufthansa’nın Boeing 787 uçaklarında first class kabin bulunmayacak. Airbus A350 uçaklarının first class kabinleri için ise belirsizlik sürüyor. Bundan sonraki süreçle ilgili de kesin bir zaman çizelgesi duyurulmadı.

Lufthansa’nın amacı, uçaklar rutin bakıma girdiği zaman, First Class süitleri uçağa entegre etmek. Kurulum sürecinin altı haftaya kadar sürebileceği, ancak bunun havayolunu finansal olarak etkilemeyeceğini, çünkü bunun zaten planlanmış bir durum olduğu açıklandı.

Allegris markalı Business Class kabin, yolculara tümü aynı kabinde bulunan beş farklı koltuk tipi arasından seçim yapmasına olanak tanıyan benzersiz bir özelliğe sahip. Bunlar arasınad en dikkat çekenler, kapalı mini süit ve ardından tüm merkezi koridor alanını kaplayan ve halihazırda SWISS business sınıfında kullanılan “Throne-Taht” koltukları olarak öne çıkıyor. Diğer koltuk çeşitleri arasında ekstra uzun, 2,20 metre uzunluğunda tam yatak olabilen, gelişmiş mahremiyete sahip koltuklar ve normal business sınıfı koltuklar bulunuyor.

Allegris kabinlerin hizmete başlaması, Lufthansa’nın yolcu deneyimini iyileştirmeye yönelik olarak ayırdığı 2,5 milyar Euro’luk yatırım programının bir parçası.

Düzenlenen etkinlikte, Lufthansa’ Ticaret Direktörü Heiko Kreitz, dünya genelindeki birçok önemli havaalanındaki özel yolcu salonlarının (lounge) yenilenmesi, yüksek kaliteli içeriklerin ve yeni şehir rehberlerinin yer alacağı uçak içi eğlence sisteminin geliştirilmesi de dahil olmak üzere birkaç başka projeyi daha hayata geçireceklerini duyurdu.

Öte yandan basınçlandırılmış kabin ortamında uzun uçuşlarda bile tazeliğini koruyabilecek bir tarif üzerinden geliştirilen özel bir ekmek türü ve “Avionik” adı verilen özel kokteyl içeceğinden oluşan iki yeni özel ikram sunumunu da gerçekleştirdi.

YOLCU KOKPİTE GİRİP VİDEO ÇEKEBİLİR Mİ?

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), United Havayolları’nın bir uçuşu sırasında, yolculardan birinin, şirket politikası ve FAA düzenlemelerini ihlal ederek seyir irtifasında kokpite girdiğinin tespit edilmesi üzerine soruşturma başlattı.

United Havayolları’na ait bir Boeing 757 uçağı, Major League Baseball (MLB) takımlarından Colorado Rockies için, Denver (DEN) ile Toronto (YYZ) arasında bir charter uçuşu düzenliyordu.

Uçuş sırasında yolculardan biri, uçağın seyir irtifasında olduğu bir anda kaptan pilotun koltuğuna oturup video çekti. Bu esnada yardımcı pilot, kendi koltuğunda oturuyor. Kaptan pilot koltuğunda oturan kişinin çektiği videoda, uçağın motor sesi duyulabiliyor ve 35.000 feet irtifada olduğu bilgisini veren gösterge de dahil olmak üzere uçuş enstrümanları görülebiliyor. Ayrıca kokpit kapısının açık olduğu ve farklı kişilerin de kokpite girip çıktığı anlaşılıyor.

Videoyu çeken kişinin, takımın başarılı koçu Hensley Meulens olduğu ortaya çıktı. Meulens, videoyu Instagram hesabından paylaşırken, Denver’dan Toronto’ya yaptıkları uçuşta, kokpitte biraz eğlendiğini yazdı ve kendisine bu harika deneyimi yaşatan pilotlara teşekkür etmeyi ihmal etmedi.

Pilotların neler olup bittiğinin farkında olmasına rağmen, kuralları net bir şekilde ihlal etmeleri, bunun videoya çekilmesi ve sosyal medyada paylaşılmasına itiraz etmemeleri, profesyonellik anlayışlarına olan güveni sarsıyor.

Yaşanan olay üzerine United Havayolları, videodan rahatsızlık duyulduğu ve konuyla ilgili harekete geçildiği bilgisini paylaştı. Uçuş emniyeti ve operasyonel politikaların açık bir ihlali olarak, yaşanan olayın FAA’ya raporlandığı ve yürütülen soruşturma süresince, söz konusu uçuşta görev yapan pilotların uçuştan çekildiği duyuruldu.

United Havayolları, son haftalarda arka arkaya bir dizi emniyet olayı yaşadığı için, FAA tarafından havayolu üzerindeki denetimler artırıldı.

Bu bir charter uçuşu olsa bile yetkisiz kişilerin uçuş sırasında kokpite erişmesi hem United’ın operasyonel kurallarının hem de FAA düzenlemelerinin ihlali anlamına geliyor. Resmi kurallar, charter uçuşlarının da düzenli tarifeli uçuşlarla aynı şekilde değerlendirilmesini gerektiriyor.

Bu gibi durumlarda bazen işler ters gidebiliyor. Birkaç hafta önce, LATAM Havayolları’na ait Boeing 787 uçağı Güney Pasifik üzerinde uçarken, kabin görevlisi yanlışlıkla pilot koltuğunun pozisyonunu ayarlayan mekanizmanın düğmesine basarak, pilotun gaz kollarını çekmesine ve uçağın aniden burun aşağı dalışa geçmesine neden olmuştu. 1994’te Aeroflot’un 593 sefer sayılı Moskova-Hong Kong uçuşunda, pilotların bir çocuğun kokpite girmesine izin vermelerinin ardından, uçağın düşmesi, havacılık tarihinin en dramatik olaylarından biri olarak varlığını sürdürüyor.

AIRBUS’IN YENİ HELİKOPTERİ İLK UÇUŞUNU YAPTI!

Airbus Helicopters tarafından Avrupa’nın Temiz Gökyüzü 2 adı verilen araştırma projesi kapsamında geliştirilen Racer isimli helikopter, ilk uçuşunu güney Fransa’da Marignane şehrinde gerçekleştirdi. İlk uçuşunda yaklaşık 30 dakika havada kalan helikopterin genel performansı test edildi.

Airbus Racer’in başarıyla tamamlanan ilk uçuşu, helikopterin performansı ve uçuş menzilini daha da geliştirmek ve yüksek hız yeteneklerini ortaya çıkarmak üzere, iki yıl sürmesi planlanan uçuş test programının resmi olarak başlaması anlamına geliyor.

Airbus Helicopters CEO’su Bruno Even, “İlk uçuş, Airbus Helicopters ve 13 ülkedeki 40 iş ortağı için gurur verici bir gelişme” şeklinde konuştu. “Bu prototipin uçuş testlerinin, helikopterin yüksek hız yeteneklerinin ortaya çıkmasına öncülük etmesini ve yakıt tüketiminin azaltılmasına katkıda bulunacak Eco mod sistemini geliştirmesini izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.” ifadelerini kullandı.

Even ayrıca, bugüne kadar aldığı 90 patent ile Racer’ın, Avrupalı ortakların bir araya gelmesiyle ulaşılabilecek inovasyon düzeyinin mükemmel bir örneği olduğunu belirtti.

Racer prototipi, saatte 400 kilometrenin üzerinde seyir hızına ulaşmak ve aynı sınıftaki mevcut nesil helikopterlerle karşılaştırıldığında yakıt tüketimini yaklaşık %20 azaltmak üzere tasarlandı. Böylece Racer’ın prototipinin yapacağı uçuş testleri ile, hız, maliyet verimliliği ve görev performansı arasında bir optimizasyon sağlanması amaçlanıyor.

Helikopterin tasarımında, daha iyi havada kalma performansı için, çift kanatlı yanal Aneto-1X rotorlar ve asimetrik kesit profiline sahip bir arka gövde tercih edildi.

Safran ile ortaklaşa geliştirilen hibrit-elektrikli Eco mod sistemi, düz uçuş sırasında, iki Aneto-1X rotorlarından birinin duraklatılmasına olanak tanıyor. Böylece helikopterin ürettiği CO2 emisyonları azalıyor. Ek olarak Racer’ın prototipinin uçuş testleri sırasında, operasyonel akustik ayak izinin azaltılmasındaki gelişmelerin de ortaya çıkarılması amaçlanıyor.

Airbus Racer programı, 2010 yılında saatte 410 kilometre seyir hızına ulaşan başka bir deneysel helikopter olan Airbus X3 prototipinin elde ettiği başarıları geliştirecek.

adbanner