Havacılık Bülteni-269

THY AVUSTRALYA’YA İLK UÇUŞUNU YAPTI!

Türk Hava Yolları’nın Avustralya uçuşları resmen başladı. İlk uçuş için İstanbul Havalimanı’ndan kalkış yapan Boeing 777-300ER, Singapur’da kısa bir duraklama yaptıktan sonra Melbourne’ye ulaştı. Böylece THY’nin uçuş ağındaki 6’ncı kıta ve 130’uncu ülke Avustralya olurken; Melbourne ise THY’nin uçtuğu 346’ncı destinasyon olarak kayıtlara geçti.

THY’nin uzun zamandır planlamaları yapılan Avustralya seferlerinde, 300 koltuklu Boeing 787-9 Dreamliner uçaklarının kullanılması bekleniyordu. Ancak ilk Melbourne seferi, 349 koltuklu 777-300ER uçağı ile gerçekleştirildi. İlk uçuş öncesi, uçağın kapısında yolculara lokum ikram edildi. İnişin ardından Melbourne Havalimanı’nda bir tören düzenlendi. Türk Hava Yolları, böylece Melbourne Havalimanı’na uçuş yapan tek Avrupalı havayolu olma ünvanını da eline geçirdi.

Flightradar24 verilerine göre TK168 sefer sayılı ilk Melbourne uçuşu için Cuma günü 17.55’te İstanbul’dan kalkış yapan uçak, yaklaşık 9 saat 45 dakika sonra Cumartesi günü saat 08.41’de Singapur’a indi. TC-LJF tescilli Boeing 777, 10:53’te Singapur’dan teker kesti ve 6 saat 51 dakikalık uçuş sonrası, saat 20:45’te Melbourne’ye teker koydu

.

THY’nin Melbourne uçuşları, Boeing 777 uçaklarının kullanılması kararı ile iki hafta geriye çekildi. Uçuşların başladığı ilk iki hafta, Boeing 777 ile Salı, Perşembe ve Cumartesi olmak üzere haftada üç kez gerçekleştirilecek uçuşlar; bu rotada 787 uçaklarının kullanılmaya başlamasıyla, Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri yapılacak. THY’nin bir kaç ay önce Airbus’a verdiği sipariş paketi içinde yer alan Airbus A350-1000 uçaklarının teslim alınmasının ardından, Avustralya uçuşları non-stop gerçekleştirilebilecek.

THY’nin filosundaki uçak müsaitliğine göre, 2024 bitmeden, Sidney uçuşlarına da başlayabileceği söyleniyor. Bu konuda ikili ilişki ve görüşmeler sürdürülüyor.

Toplam nüfusu 26 milyon olan Avustralya’da kişi başına düşen milli gelir yaklaşık 70 bin Dolar. Başkent Victoria ile birlikte ülkenin en kalabalık ikinci şehri olan Melbourne, Avustralya’daki en büyük Türk topluluğuna ev sahipliği yaptığı için, Türk Hava Yolları’nın Avustralya kıtasında uçtuğu ilk destinasyon olması sürpriz olmadı.

Türk Hava Yolları, 19 Ocak-15 Nisan 2024 tarihleri arasında satın alınacak biletlerle, 15 Mayıs’a kadar, İstanbul’dan Melbourne’ye 1199 Dolar, Melbourne’den İstanbul’a ise 999 Dolar’a uçuruyor.

Avustralya’nın Victoria Eyaleti’nin başkenti ve en kalabalık şehri olma özelliğiyle ön plana çıkan Melbourne, kültürel yapısı ve çok sayıda spor müsabakasına ev sahipliği yapması nedeniyle, yerli ve yabancı gezginlerin ilgisini çekiyor. Spor başkenti olarak kabul edilen Melbourne, “On Yılın Spor Şehri” ünvanını da taşıyor. Şehir aynı zamanda Avustralya’nın kültür başkenti olarak da kabul ediliyor.

Geçtiğimiz ay Melbourne, ülkede salgın öncesine göre daha fazla sayıda uluslararası yolcu sayısına ulaşan ilk şehir olarak kayıtlara geçti.

Avustralya’nın İstanbul Başkonsolosu Tony Huber, ilk uçuş öncesi aprona indi ve Avustralya’ya uçmak için pist başına doğru hareket eden 777’nin arkasından su döktü.

Öte yandan Türk Hava Yolları’nın Avustralya uçuşlarında kullanacağı sefer sayısı olan TK168’in, Çin numeroloji sisteminde özel bir anlamı olması nedeniyle seçildiği ortaya çıktı.

Çin kültüründe sayılar, kendilerine atfedilen ses benzerlikleri nedeniyle özel anlamlar taşıyor. “Yi liu ba” olarak telaffuz edilen 168 sayısını oluşturan rakamlardan 1 sürekli; 6 yol ve 8 ise başarı, zenginlik, bereket kavramlarını ifade ediyor. Bu nedenle 168 sayısı “başarıya veya zenginliğe giden yol” anlamına geliyor.

168 sayısı, özellikle iş dünyasında şans ve refah getireceğine inanılan durumlar için oldukça sık kullanılıyor. Birçok Çinli, iş yerleri, telefon numaraları, plaka ve diğer önemli kimliklerinde “168” sayısını kullanmayı tercih ediyor. Bu sayının iyi şans ve ekonomik koşullarda iyileşme getireceğine inanılıyor.

IATA UÇUŞ EMNİYET RAPORU 2023’Ü AÇIKLADI!

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATA, 2023 yılına ait verilerle oluşturduğu, Yıllık Küresel Uçuş Emniyeti Raporu’nu yayımladı.

Rapor, dünya genelinde uçuş emniyeti açısından çok başarılı bir yılın geride kaldığına işaret ederken; rapor içeriğindeki birçok farklı kategoride “şimdiye kadarki en iyi” sonuçların elde edildiği görüldü.

2023 yılında toplam 37 milyon uçak hareketi gerçekleşti. Bu sayı, 2022’ye göre %17’lik bir artışı temsil ediyor.

2023 yılında jet motorlu yolcu uçaklarıyla herhangi bir ölümlü kaza veya gövde kaybı yaşanmazken, 15 Ocak 2023’te Nepal’de Yeti Havayolları’na ait ATR 72 tipi turboprop uçak düştü. Bu kazada 72 kişi yaşamını yitirdi.

Yıl boyunca yapılan tüm uçuşlar göz önüne alındığında, 2023’te her 1 milyon uçuşta 0,8 kaza yaşandığı ortaya çıktı. 2022’de bu oran 1,3’tü. 2023 rakamları, geçtiğimiz on yıldan daha uzun bir süre içinde elde edilen en düşük kaza oranı olarak kayıtlara geçti.

Uçak kazasında ölüm riski 2022’de 0,11’di. 2023’te ise bu ihtimal 0,03’e kadar düştü. Ulaşılan uçuş emniyeti seviyesi ile birlikte, ortalama bir insanın, ölümlü bir uçak kazası yaşaması için 103.239 yıl boyunca her gün uçması gerektiği sonucuna ulaşıldı.

IATA Genel Müdürü Willie Walsh

IATA Genel Müdürü Willie Walsh, rapor ile ilgili yaptığı değerlendirmede, 2023 yılında ulaşılan uçuş emniyeti performansının, havayolu seyahatlerinin en güvenli ulaşım şekli olduğunu göstermeye devam ettiğini belirtti. Havacılıkta en büyük önceliğin uçuş emniyeti olduğuna vurgu yaptı. Yeti Havayolları’nın yaşadığı kazanın, havacılık sektöründeki herkese “emniyeti asla hafife almamak gerektiğini” hatırlattığını söyledi.

2 Ocak 2024’te Tokyo’ya inişte Sahil Güvenlik uçağına çarpan Japan Airlines’e ait A350 kazası ve 5 Ocak 2024’te Alaska Havayolları’na ait Boeing 737 MAX-9’un havada acil çıkış kapısının kopması olaylarını da yorumlayan Walsh, uçmanın bir insanın yapabileceği en güvenli aktiviteler arasında yer almasına rağmen, her zaman geliştirilecek detaylar barındırdığını da söyledi. Uçmayı daha da güvenli hale getirmeye devam etmek için çalışacaklarını belirtti.

2023 yılına ait kaza istatistikleri, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik hariç, 2022 yılına kıyasla tüm bölgelerde iyileşme görüldüğünü ortaya koydu. Asya-Pasifik dışındaki tüm bölgelerde, 2023’te sıfır ölüm riski kaydedildi.

Hem Kuzey Amerika’da hem de Avrupa’da, 2023’te yaşanan olay ve kazaların en büyük sebebi, uçakların iniş takımlarının çökmesinden kaynaklandı.

IATA raporları, Avrupa’da 2018’den bu yana, uçak kazasında ölüm riskini sıfır olarak gösteriyor.

QATAR AIRWAYS ÇALIŞANLARIN SOSYAL MEDYA YASAĞINI KALDIRDI!

Qatar Airways’i 27 yıl aralıksız yönettikten sonra, geçtiğimiz Kasım ayında sürpriz bir şekilde istifa kararı alan Akbar Al Baker’in yerine koltuğu devralan Qatar Airways’in yeni CEO’su Mohamed Badr Al Meer, kısa süre içinde şirket bünyesinde hızlı bir dönüşüm süreci başlattı.

Yeni CEO Al Meer’in havayoluna ve personeline güven veren ve güç kazandıran bir vizyon ortaya koyması sayesinde, Qatar Airways’de değişim havası esiyor. Bu değişiklikler, Qatar Airways’i rakip havayollarıyla uyumlu hale getirerek, ortak başarı kültürünü ve çalışanların güçlendirilmesini teşvik ediyor.

Al Meer, göreve geldiğinde, havayolunda güven ve yetkilendirme kültürünün, ortak başarının yapı taşları olacağı yeni bir dönemin sözünü verdi. Pek çok kişi şirkette köklü bir değişim yaşanacağına şüpheyle yaklaşsa da Al Meer geçtiğimiz yılın sonlarında, kabin ekibi için uygulanan gece sokağa çıkma yasağını sona erdirme kararıyla, hızlı bir giriş yaptı.

Al Meer’in son radikal adımı, uzun süredir tartışılan, uçucu mürettebatın üniformalı fotoğraflarını sosyal medyada paylaşma yasağını kaldırmak oldu. Kabin ekipleri için uygulanan ve işten çıkarılma tehdidi içeren sert sosyal medya kuralları gevşetildi ve çalışanların tek tip fotoğraf paylaşmasına izin verildi.

Havayolu, personelin üniforma ile nasıl fotoğraf çekilebileceğine dair bir kural belirlemiyor ama sosyal medyada bu fotoğrafların paylaşılmasını yasaklıyordu.

Tüm mürettebata yönelik bir duyuru yapan şirket, disiplin cezası riski olmaksızın, sosyal medyada kendi fotoğraflarını yayınlamalarına izin verileceğini söyledi. Yapılan duyuruda ayrıca, bu kısıtlamaların daha önce de gevşetildiği; ancak 2016’da yapılan bu esneme kararından birkaç hafta sonra yasağın geri getirildiği bilgisi de yer aldı.

Bunun nedeni, erkek bir mürettebat üyesinin Avrupa’ya yapılan bir uçuşta, yaptığı tepki çeken bir paylaşımdı. Mürettebat üyesi, yerel kültürle alay ettiği iddiasıyla kovuldu. Çalışanlara sosyal medyada fotoğraf paylaşma yasağı yeniden getirildi.

Qatar Airways’in paylaşım yasağı, diğer Orta Doğulu havayollarının bu konudaki mantalitesi ile taban tabana zıttı. Emirates ve Etihad gibi havayolları, çalışanlarının şirket kuralları dahilinde, fotoğraf çekip, bunları sosyal medyada paylaşmaya teşvik eden prosedürlere sahip. Zira bu görseller, havayolları için ücretsiz pazarlama aracı olarak kabul ediliyor.

Qatar Airways’in yeni CEO’su Al Meer’in kısa sürede şirket içinde hayata geçirdiği büyük değişimlerin yürürlükte kalmasını sağlamak ve kurallar dahilinde çalışmaya devam etmek artık personele kalmış durumda. Bakalım, Qatar Airways’te eski yasakların yeniden getirilmesini sağlayacak gelişmeler yaşanacak mı. Hep birlikte göreceğiz.

BOEING 777X’İN İLK TESLİMATI ERTELENEBİLİR!

Dubai merkezli havayolu Emirates’in patronu Sir Tim Clark, 777X ile ilgili endişelerini dile getirdi ve ilk teslimatın 2026 yılına ertelenebileceğini söyledi. ABD’li uçak üreticisinin, 5 Ocak’ta, Alaska Havayolları’na ait 737 MAX-9’un acil çıkış kapısının havada patlaması olayından kaynaklanan krizi yönetmekle uğraştığını öne sürdü.

Boeing 777X, dünyanın en büyük çift motorlu yolcu uçağı. Geçtiğimiz yıl farklı havacılık fuarlarında yaptığı gösteri uçuşlarıyla, havacılık tutkunlarını büyüleyen uçak için Boeing sertifikasyon sürecini tamamlamak üzere çalışıyor. ABD’li üretici, 777-9 ve 777-8 olmak üzere iki ayrı modeli bulunan 777X’in teslimatlarının 2025’te başlatılması konusunda kararlı.

Emirates, başlangıçta 2020’de piyasaya sürülmesi planlanan Boeing’in iddialı uzun menzilli geniş gövde yolcu uçağının lansman müşterisi durumunda.

Tim Clark ayrıca Boeing’in emniyet sorunlarına ilişkin bazı endişelerini dile getirdi. Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan 737 MAX kazalarına ilişkin olarak ayrıntıları araştırmakla görevlendirilen uzmanlar tarafından kısa süre önce hazırlanan bir rapora dikkat çekti.

26 Şubat 2024’te yayımlanan raporda, Boeing’in üst yönetimi ile diğer personel arasında “emniyet kültürü” konusunda “kopukluk” gözlemlendiği belirtilmişti. Clark, FAA’nin raporunda tespit edilen, yönetim ile emniyet sistemi arasında kopukluğun, bir çok kişi tarafından uzun zamandır dile getirildiğini söyledi.

FAA, Boeing’e, hazırlanan raporda yer alan 50’den fazla bulguya yanıt vermesi ve kapsamlı bir eylem planı sunması için 90 gün süre verdi. Boeing’in eylem planı, Emniyet Yönetim Sistemi’ni nasıl iyileştireceğini ve standartların tedarikçilere uygulanmasını nasıl sağlayacağını da içermek zorunda.

Tim Clark, Boeing’in yönetim anlayışında köklü bir değişiklik yapıp, eski yönetim anlayışına sahip insanları da tamamen değiştirmesi gerektiğini belirtirken; Boeing’in karşı karşıya olduğu tüm zorluklara rağmen “durumun kurtarılabilir” olduğunu düşündüğünü de söyledi.

Öte yandan Alaska Havayolları’na ait Boeing 737 MAX-9 uçağında yaşanan olayın ardından, ABD Adalet Bakanlığı (DoJ) tarafından yürütülen soruşturma devam ettikçe, ABD’li imalatçı Boeing üzerindeki baskı da giderek artıyor.

Adalet Bakanlığı şimdi de 2018 ve 2019’da, 5 ay içinde gerçekleşen iki 737 MAX kazasının ardından, 2021 yılında Boeing ile yapılan ertelenmiş kovuşturma anlaşmasının ihlal edilip edilmediğini araştırmaya başladı. Ekim 2018’de Lion Air’in 610 sefer sayılı uçuşu ve Mart 2019’da Etiyopya Havayolları’nın 302 sefer sayılı uçuşunda düşen Boeing 737 MAX-8 uçakları, toplam 346 kişiye mezar olmuştu.

O dönemde yapılan anlaşmaya göre Boeing, 2,5 milyar Dolarlık bir ödeme yapmayı ve gelecekte karşısına çıkacak çeşitli koşullara uymayı kabul etmek zorunda kaldı. Adalet Bakanlığı tarafından başlatılan soruşturma, Boeing’i geçmişte yaptığı bu anlaşma ile ilgili yeni cezai müeyyideler ile karşı karşıya bırakabilir.

FAA Başkanı Mike Whitaker, Boeing’in gerçek ve derin iyileştirmeler yapması gerektiğini; Boeing yönetiminin bu konuda sürekli çaba göstermesinin şart olduğunu söyledi. Beklentilerin karşılanması konusunda, atılan ve atılmayan her adımdan Boeing yönetiminin sorumlu tutulacağını aktardı.

EMIRATES’İN SARHOŞ YOLCUSU OLAY ÇIKARDI!

Dubai-İslamabad seferini yapan Boeing 777-300ER uçağındaki sarhoş ve asi bir yolcu, uçuş sırasında olay çıkardı. Emirates kabin ekibinin, kural tanımaz yolcuyu, ellerini bağlayarak etkisiz hale getirmeye çalıştığı anlar, uçaktaki diğer yolcular tarafından kaydedildi.

Aşırı sarhoş olduğu söylenen yolcu, inişin ardından tekerlekli sandalye ile uçaktan indirildi ve göz altına alındı.

Asi yolcunun ülkede etkili bağlantıları olduğunu söyleyerek hem yolcuları hem de kabin ekibini tehdit ettiği iddia ediliyor. Bu enteresan sahnelerin arkasında güç, ayrıcalık, sorumluluklar ve kurallar arasındaki karmaşık etkileşim olduğunu söylemek mümkün.

Bu tür olaylar, yerden 10 km yüksekte, çok sayıda faktörün birleşerek, uçuş emniyetini tehlikeye atacak ve yolcuların huzurunu kaçıracak olayların meydana gelmesinin; bunun da uçuşların öngörülemeyen doğasının bir parçası olduğunu gösteriyor.

Emirates mürettebat üyelerinin, aldıkları zorunlu Tekvando eğitimlerinin faydasını gördükleri de anlaşılıyor. Üniformaları üzerindeyken, her an bu tip durumlara hazırlıklı olmaları ve profesyonelliklerini bozmadan durumu kontrol altına almaları oldukça dikkat çekici.

Olay, katı alkol düzenlemelerine sahip bir ülke olan Pakistan’a yapılan uçuşlarda alkolün yol açtığı kuralsızlıklarla ilgili süregelen bir soruna da ışık tutuyor. Yani münferit bir durum değil. Bu yüzden alkolün uçuşlardaki rolü, havayolları için kritik stratejiler belirlenmesi gereken konuların başında geliyor.

adbanner