Havacılık Bülteni-263

TÜRKİYE’NİN İLK UZAY YOLCULUĞUNUN DETAYLARI!

Milli Uzay Programı’nın ilk ayağı olan ‘ilk insanlı uzay misyonu’ kapsamında, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da yer aldığı uzay yolculuğu gerçekleşti. SpaceX şirketinin, Axiom 3 fırlatması, ABD’nin Florida eyaletinde bulunan Kennedy Uzay Merkezi’nden gerçekleşti. Fırlatma, İstanbul ve Ankara’daki meydanlardan ve bilim merkezlerinden canlı takip edildi. Tarihe geçen Gezeravcı’nın uzaydaki ilk sözü, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e atıf ile “İstikbal göklerdedir” oldu. Alper Gezeravcı, ilk Türk uzay yolcusu oldu. Resmen astronot olarak tarihe geçen Gezeravcı, 100 kilometrelik uzay sınırını aştı. Dragon kapsülü, 20 Ocak’ta Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlendi.

Uzunluğu 70 metre, çapı 3,7 metre ve yaklaşık 550 ton ağırlığındaki Falcon 9 roketi, alçak Dünya yörüngesinde 22 bin, durağan aktarım yörüngesinde 8 bin 300 ve Mars’ta 4 bin kilogram yük taşıma kapasitesine sahip. İçerisinde hava akımı olan basınçlı bölgesinde 7 kişi veya eşit miktarda yük taşıyabilen 8,1 metre uzunluğundaki Dragon kapsülü ise basınçsız arka bölümünde de yük taşıma özelliğine sahip bir uzay aracı olarak tasarlandı.

Ax-3 misyonunda ayrıca ABD ve İspanya’yı temsilen misyon lideri Michael Lopez-Alegria, İtalyan Hava Kuvvetlerinden Pilot Walter Villadei ve Avrupa Uzay Ajansı adına katılan İsveçli Marcus Wandt yer aldı.

Mayıs 2022’de ‘Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu’ görevi için 2 Türk vatandaşının seçileceği duyuruldu. Türk astronot seçimleri için 36 bin aday başvuru yaptı. Adaylar arasından 30’u Ankara’ya çağrıldı. Adayların seçilmesinde mühendislik, fizik, tıp ve astronomi alanlarında gösterdikleri faaliyetlerin yanı sıra yaptıkları sporlar da belirleyici oldu. Gerekli şartları sağlayan adaylar Ankara’da tıbbi ve psikolojik testlerden geçirildi.

Gezeravcı, 14 gün boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’nda çeşitli bilim misyonlarını gerçekleştirecek. Üniversite ve araştırma kurumlarınca, bu misyon için hazırlanan deneyler, çıkılan çağrı neticesinde TUA ve TÜBİTAK Uzay uzmanlarından oluşan bir komisyon tarafından değerlendirildi. Aralarında kanserden bağışıklık hücrelerine, alglerden propolise kadar, literatüre katkı sağlayacak çalışmaların bulunduğu 13 deney uzayda gerçekleştirilecek. Dönüş yolculuğu için, Florida eyaletinin doğusunda ve batısında bazı iniş noktaları tespit edildi. Hava ve deniz yüzeyinin şartlarının uygunluğuna göre bu noktalardan biri tercih edilecek.

Ax-3 uzay görevine katılan uzay yolcuları beraberlerinde kişisel ve ülkelerini simgeleyen bazı objeler de götürdü. Gezeravcı’nın bavulunda, aile bireylerinin fotoğrafları, Yörük kültürüne ait bazı objeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği Türk bayrağı yer aldı.

Gezeravcı’nın uzayda ne yiyeceği de büyük bir soru işareti. Nisan 2023’te astronotların beğendikleri yemek grupları tespit edildi. İlk numunelerin testleri NASA bünyesindeki laboratuvarlarda gerçekleştirildi. ISS’de yenilecek yemekler astronotlardan çok önce kargo olarak oraya ulaştırıldı. ISS’ye ulaşmak için kullanılan ‘Crew Dragon’ kapsülünün içinde de yolculuk için yemek bulunduruldu.

Türkiye’nin ilk uzay yolcusu olan Alper Gezeravcı, 2 Aralık 1979’da Mersin’de dünyaya geldi. Hava Harp Okulu’ndan elektronik mühendisi olarak mezun olan Gezeravcı, daha sonrasında ABD Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü’nde harekat araştırması bölümünde yüksek lisans yaptı. F-16 pilotu olan Alper Gezeravcı, 21 yıl boyunca Hava Kuvvetleri’nde önemli görevlere ve başarılara imza attı. Türk Hava Yolları’nda da 7 yıl boyunca kaptan pilot olarak görev yaptı.

ESKİ KABİN MEMURU YENİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI OLDU!

Japan Airlines’in bağlı olduğu JAL Group’un yönetim kurulu başkanı Yoshiharu Ueki önümüzdeki günlerde emekli olacak. Onun yerine şu an Japan Airlines Yönetim Kurulu başkanı Akasaka Yuji geçecek. 1 Nisan 2024 tarihinden itibaren, 59 yaşındaki Tottori Mitsuko ise Japan Airlines’in yeni yönetim kurulu başkanı olacak. Mitsuko, büyük bir Japon havayolunda yönetim kurulu başkanı olan ilk kadın olarak tarihe geçecek.

Daha da ilginç olan diğer detay ise Mitsuko’nun profesyonel geçmişinde saklı. Mitsuko, 1985’ten beri Japan Airlines bünyesinde çalışıyor. 20 yaşındayken şirkette işe başlayan Mitsuko, bu yıl, şirketteki 40. yıl dönümünü kutlayacak.

Mitsuko, 1985’ten 2005’e kadar, Japan Airlines bünyesinde, kabin görevlisi olarak çalıştı. O tarihten sonra ise çeşitli yönetim kademelerinde görev yaptı.  2005-2022 yılları arasında, öncelikli olarak kabin görevlileri ve kabin emniyeti ile ilgili pozisyonlarda çalıştı. 2023 yılında, müşteri deneyimi ve marka iletişimi alanlarında yönetici rolü üstlendi.

Bir havayolunun, bu kadar uzun süre şirkete hizmet eden, sadık bir çalışanını, şirketin başına getirdiğini görmek oldukça sıra dışı bir durum. Yaklaşık 40 yıl, aynı şirkette çalışmak da oldukça iddialı. Kariyerinin yarısından fazlasını müşteriyle yüz yüze görevlerde çalışarak geçirmiş olması Mitsuko için, önemli bir özellik olarak yorumlanıyor.

Bu görev değişiminin, Japan Airlines’ın 2 Ocak’ta Tokyo Haneda’da yaşadığı korkunç A350 kazasıyla bir ilgisi olup olmadığı da büyük soru işareti. Şirket, bu yönetim değişikliğiyle, tüm uçuş operasyonlarında emniyeti en üst düzeyde sağlamaya yönelik olarak, çok daha güçlü çaba göstereceğini duyurdu. Yolculara sunulan ürün ve hizmetlerin kalitesinin iyileştirilmeye devam edileceği, kurumsal değerlerin yükselteceği ve sektöre katkıda bulunulacağı da belirtildi.

Mitsuko’nun deneyiminin, havayoluna liderlik etmek için çok önemli katkıları olacağı kesin. Ancak tecrübesini, oldukça yoğun bir şekilde çalışanlara, emniyete ve müşteri deneyimine odaklamış durumda olması bir dezavantaj olarak değerlendiriliyor. Diğer havayolu şirketlerinin çoğu, benzer pozisyonlara fiyatlandırma, uçuş ağı planlaması, hukuk gibi konularda çok daha fazla deneyime sahip olan kişileri atadığı için, Japan Airlines’in önümüzdeki günlerde bu konuda sorun yaşayabileceği öngörülüyor.

Eski bir kabin görevlisinin, şirketin en üst koltuğuna oturmasının, şirketteki tüm çalışanlar için ilham verici olacağı düşünülüyor. Şimdi gözler Mitsuko’nun liderliğinde, havayolunun nasıl bir performans göstereceğine çevrilmiş durumda.

RUSYA ELİNDEKİ UÇAKLAR İÇİN BATILI ÜLKELERLE UZLAŞIYOR!

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından, batılı ülkeler tarafından uygulanan kapsamlı yaptırımlar, ülkede havacılık endüstrisini adeta temellerinden sarstı. Batılı ülkelerden yeni uçak alamayan Rus havayolları, ellerindeki uçaklar için yedek parça desteği, bakım ve hizmet konusunda da tüm imkanlarını kaybetti. Kiralama şirketlerine ait uçaklar da geri çağrıldı.

Moskova hükümeti ise, Batılı şirketlerden kiralanan uçakları, sahiplerine iade etmek yerine, illegal şekilde millileştirip kendi tesciline geçirdi. Ardından bu uçakları satın almak için sahipleriyle görüşmelere başladı. Uçak kiralama şirketleri ile havayolları arasında uluslararası dava süreci başladı.

Hafta içinde yapılan bir açıklamayla, Rus havayollarının filosunda uçan, 100’den fazla uçak için Batılı kiralama şirketleriyle anlaşmaya varıldığı duyuruldu. Rusya Ulusal Varlık Fonu, uçak alımlarını finanse etmek için, havacılık firmaları NLK-Finance ve Avia Capital Services’e ödenmek üzere 1,23 milyar Dolar’lık bir fon ayırdı. Bu fon kullanılarak, kiralama şirketlerine ait olan ve Rus havayollarının filosundaki uçaklar satın alınıyor ve Rus tesciline giren bu uçaklarla ilgili hak talepleri çözülüyor.

Bakanlık, bugüne kadar NLK-Finance şirketinin tahvillerine ödenen toplam tutarın 3,38 milyar Dolar’a ulaştığını açıkladı.

Devlete ait sigorta şirketi NSK’nin bir yan kuruluşu olan NLK-Finance, Batılı kiralama şirketlerinden uçakları satın almaya başladı. Aralık 2023’te GA Telesis, ülkenin ulusal havayolu Aeroflot Grubu’nun bir üyesi olan Rossiya’da kiralık olarak uçak iki adet dar gövdeli Airbus uçağı için nakit sigorta anlaşması yapıldığını duyurdu. Anlaşma ile GA Telesis, NSK, Aeroflot ve Rossiya’ya yönelik iddialarından vazgeçti. Anlaşmalar ve fon transferi ABD Hazine Bakanlığı tarafından da onaylandı.

Aralık sonunda Rus Kommersant, Aeroflot, S7 Airlines ve Ural Airlines’ın filosundaki 147 adet Airbus ve Boeing uçağı için, aralarında AerCap’in de bulunduğu Batılı uçak kiralama şirketleriyle hak talepleri konusunda uzlaşma sağlandığını duyurdu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana, ülkenin Batı yapımı uçaklara güvenmemesi ve bunun yerine yerli imalat ve uçak sanayisini geliştirmesi gerektiği görüşünü vurguluyor. Putin, Rusya’nın 2030 yılına kadar 1.000’den fazla yerli uçak üretmeyi planladığını ve yerel havayollarının filosunun %80’inden fazlasının bu uçaklardan oluşmasını hedeflediğini söylüyor. Ancak bu hedefin çok iyimser olduğu düşünülüyor.

Ancak S7 Havayolları’nın sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Evgeny Elin, yerel havayolu endüstrisini ayakta tutmak için, batılı ülkelerin uçak parçaları ve sistemlerinde tersine mühendislik konusunda uzmanlaşmak gerektiğini söyledi. Yerel olarak üretilen parçaların, orijinallerine göre çok daha kısa bir hizmet ömrüne sahip olduğu ve bunun da uçuş emniyeti için risk olduğu konusunda uyardı.

ADALET BAKANLIĞI JETBLUE-SPIRIT BİRLEŞMESİNİ ENGELLEDİ!

Temmuz 2022’de ABD’li iki havayolu, JetBlue ve Spirit’in birleşeceği açıklandı. Başlangıçtaki plan, Frontier ve Spirit’in birleşmesiydi. Ancak sonradan devreye giren JetBlue, Frontier’i aradan çıkarmayı başardı. JetBlue, daha önce Virgin America’yı satın almak istemiş; ancak Alaska Havayolları, JetBlue’dan daha fazla teklif vererek havayolunu satın almıştı. JetBlue, bir kez daha bunun tekrarlanmasını istemiyordu.

2023’ün başında ABD Adalet Bakanlığı, bu birleşmeye, pazardaki rekabeti olumsuz etkilemesi ve bilet fiyatları açısından yolculara olumsuz yansımaları olabileceği gerekçesiyle itiraz edileceğini duyurdu. 2023’ün sonlarında gerçekleşen davanın sonucu, geçtiğimiz hafta açıklandı. Birleşme kararı, Clayton Yasası’nın 7’nci maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle tamamen iptal edildi. JetBlue’nun Spirit’i satın almasının yolu tamamen kapandı.

Temyiz sürecinden de sonuç alınamazsa, , iki taraf arasında yapılan anlaşmanın koşullarından biri devreye girecek ve JetBlue, Spirit’e halihazırda ödenmiş ücretler hariç, 470 milyon Dolar tazminat ödemek zorunda kalacak.

Beklendiği üzere, mahkemenin açıkladığı karar sonrası, Spirit Airlines hisseleri, ciddi bir düşüş yaşarken; JetBlue hisseleri ılımlı bir yükselişe geçti. Tüm bu yaşanan sürecin, her iki havayolunun geleceği açısından ne anlama geleceği merak ediliyor.

JetBlue mücadelesini sürdürüyor. Büyümenin ve büyük taşıyıcılarla rekabet edebilmenin tek yolunun birleşme olduğunu savunuyor. Spirit Airlines’ın mali durumu iyi değil. Pandeminin başlangıcından bu yana hiç kar edemeyen şirket, art arda 16 çeyrektir zarar açıklıyor. Bu durumu değiştirecek gerçek bir planı da yok. Çünkü şirketin odak noktası, bu birleşmenin onaylanmasıydı. Havayolunun bağımsız bir geleceği olacak mı? Kimse bunu bilmiyor.

Şimdi gözler, Frontier’ın bir kez daha Spirit’i satın almakla ilgilenip ilgilenmeyeceğine odaklandı. İki ultra düşük maliyetli taşıyıcının birleşmesi kararının, mahkeme tarafından engellenmeyeceği biliniyor. Her ikisi de filosundaki Airbus uçaklarıyla operasyon yapan düşük maliyetli taşıyıcılar olduğundan ve çoğunlukla farklı merkezlere sahip olduklarından, iki havayolunun birbiri için son derece tamamlayıcı nitelikte olduğu düşünülüyor. Frontier’ın finansman bulabilirse bu fikri yeniden gündemine alması bekleniyor.

2022’nin başında verilen ilk teklifte, Frontier, Spirit’i hisse başına 25,83 Dolar eşdeğerinde satın alacaktı. Bugünkü hisse senedi fiyatlarına göre aynı anlaşmanın değeri, 13 Dolar’ın altına inecek.

Mahkemenin birleşmeyi engelleme kararı, kısa süre önce gündeme gelen Alaska Havayolları’nın Hawaiian Airlines’i satın alma planı üzerindeki etkileri konusunda da soru işareti oluşturdu. O konuda da otoritelerin bazı kaygıları olduğu iddia ediliyor.

UÇAK TUVALETİNDE MAHSUR KALAN YOLCU!

16 Ocak Salı günü Hindistanlı SpiceJet’in Mumbai’den Bengaluru’ya yaptığı SG268 sefer sayılı uçuşta ilginç bir olay yaşandı. 67 dakikalık uçuş, VT-SGV tescilli 13 yaşındaki Boeing 737-800 uçağıyla gerçekleştirildi.

Uçuşun başlamasından birkaç dakika sonra, 14D koltuğunda oturan bir erkek yolcu tuvalete gitti. İhtiyacını giderdikten sonra, koltuğuna dönmek üzere, tuvaletten çıkmaya çalıştı ancak kapının arızalı olduğunu ve açılmadığını fark etti.

Bazı yolcuların uçak tuvalet kapılarının nasıl çalıştığı konusunda kafası karışsa da kabin üyeleri tarafından dışarıdan bile açılabildiği göz önüne alındığında, genellikle kapıları açıp kapatmak oldukça kolaydır. Ne yazık ki bu vakada gerçek bir arıza yaşandı ve mürettebat, tüm çabalarına rağmen kapıyı açmayı başaramadı. Yolcu, tuvalette sıkışıp kaldığı anları, cep telefonu ile kayıt altına almayı ihmal etmedi.

Mürettebat üyeleri, kapıyı açamayacaklarını anladıktan sonra, içerde mahsur kalan yolcuya bir not iletti. Notta şunlar yazılıydı:

“Kapıyı açmak için elimizden geleni yaptık ancak açamadık. Panik yapmayın, birkaç dakikaya ineceğiz, o yüzden lütfen klozetin kapağını kapatıp üzerine oturun ve kendinizi emniyete alın. Uçak indiğinde kapı açılır açılmaz teknik ekipten biri gelip sizi çıkaracak. Panik yapmayın.”

Uçak Bengaluru’ya indiğinde, teknisyenler uçağa gelip, kapıyı kırdı ve yolcuyu kurtardı. Medyada büyük ilgi çeken olayın ardından, havayolu resmi bir özür metni yayınladı. Yaşanan kötü deneyim için yolcudan özür diledi, ödediği bilet ücretinin kendisine iade edileceği vurgulandı. Uçuş boyunca görevli kabin ekibinin, yolcuya yardım ve rehberlik sağladığı; tuvaletin kapısını açıldıktan sonra da yolcuya derhal tıbbi destek verildiği bilgisi paylaşıldı.

Olayın ardından Hindistan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, yaşananlarla ilgili soruşturma başlattı. Yaşanan olayın bir bakım sorunu nedeniyle mi yoksa başka bir nedenden dolayı mı meydana geldiği belirlenmeye çalışılıyor.

adbanner