Geçtiğimiz hafta, alışılmışın dışında bir havayolu girişimi olan Global Airlines, Hi Fly ile yaptığı ortaklık çerçevesinde, ilk charter uçuşunu gerçekleştirdi. Uçuş, Glasgow (GLA) ile New York (JFK) arasında gidiş-dönüş olarak yapıldı. Bu hafta ise havayolu, Manchester (MAN) – New York (JFK) rotasında ikinci charter uçuşunu düzenliyor.
İşin ilginç yanı, bu operasyon daha başlamadan pek çok kişi tarafından sorgulanırken, ilk uçuşun ardından kafalardaki soru işaretleri daha da arttı. Sektör içinden birçok kişiyle yapılan görüşmeler, hep aynı soruyu gündeme getiriyor: Bu işin mantığı ne?
Global Airlines, Uçabileceğini Kanıtladı… Ancak Neye Mal Olursa Olsun
Global Airlines’ın gerçekten uçuş yapabileceğine çoğu kişi inanmıyordu. Çünkü bu havayolu girişiminin iş modeli mantıklı görünmüyordu: Atlantik ötesi uçuşları, yalnızca Airbus A380 ile yapmak ve bunu “havacılığın altın çağı” konseptiyle sunmak. Hatta bir ara “gamer class” adında video oyun meraklılarına özel bir sınıf açılacağı bile söylenmişti.
Ancak görünen o ki, uçuşlar başladı. Yani yanıldık. Ancak asıl yanıldığımız nokta, birilerinin bu kadar çok parayı, görünürde hiçbir mantıklı neden olmaksızın harcamaya razı olabileceği gerçeğiydi.
İlk transatlantik charter uçuşta 100’den az yolcu yer aldı. İkinci uçuşta da durum farklı değil. Airbus A380 gibi dev bir uçağın kapasitesiyle kıyaslandığında bu oldukça düşük bir doluluk oranı. Üstelik biletler ciddi şekilde indirimli fiyatlarla satıldı.
Yolcu Deneyimi: Umulanın Çok Altında
Global Airlines’ın sunduğu uçuş deneyimi de pek iç açıcı değildi. Uçakların iç dizaynı oldukça eskiydi. Koltuk arkası eğlence sistemleri çalışmıyordu. Servis yavaş, yemekler ise vasatın altındaydı. Bazı koltukların ise adeta parçalanmak üzere olduğu bildirildi.
Dahası, Global Airlines bu operasyonları kendi hava işletme sertifikası (AOC) ile değil, Portekiz merkezli bir wet lease (kiralık uçak ve ekipman) operatörü olan Hi Fly’ın Malta’daki alt kuruluşuyla birlikte gerçekleştiriyor.
CEO James Asquith’e ilk uçuş öncesi “gelecek planları” sorulduğunda ise şu şekilde esprili ama netlikten uzak bir yanıt verdi:
“Yarın ne olacağını kim bilebilir, göreceğiz. Herkes bu noktaya gelemeyeceğimizi söylüyordu, sen de dahil. Bakalım. Bu sürecin zorlukları ve problemleri konusunda oldukça açık ve şeffaf olduk. Belki uçağı spa’ya çeviririz, kim bilir.”
İşin ilginç yanı, artık havayolunun kendi AOC’sini alma planı da kalmamış gibi görünüyor. Bunun yerine Hi Fly ile ortaklık devam edecek.
Maliyetler ve Finansman Belirsizliği
JFK Havalimanı’nda günlerce park etmiş bir A380, yakıt giderleri, Hi Fly’a ödenen ücretler ve diğer operasyonel maliyetler düşünüldüğünde, ortada ciddi bir para yakımı söz konusu. Üstelik bu iki charter uçuşun, havayolunun sürdürülebilir bir iş modeline kavuşmasına nasıl katkı sağladığı da meçhul.
Bu noktada herkes aynı soruyu soruyor: Bu operasyonun amacı ne ve kim finanse ediyor?
Sektörde Görülmemiş Bir Girişim
Havacılık dünyasında pek çok “garip” havayolu girişimi görmüş olsak da, Global Airlines gerçekten başka bir boyutta. Örneğin, Baltia gibi dolandırıcılıkla suçlanan girişimler, yıllarca uçuş yapmadan insanlardan yatırım toplamıştı. Öte yandan, Global Ghana Airlines gibi bazı girişimler de hiç uçuş gerçekleştirmeden sadece hayal satmıştı ama kimseyi dolandırmamıştı.

Global Airlines ise bu örneklerin tam tersini yapıyor: Uçuş yapıyor, fakat kimse para toplamıyor. Ama hala kimse bu operasyonu finanse eden kişi ya da kuruluşları bilmiyor. Sektördeki “dedektif” arkadaşlar bile kimsenin bu projeye milyonlarca dolar döktüğünü doğrulayamıyor.
36 yaşında genç bir girişimci olan, şirketin kurucusu ve CEO’su James Asquith’in 180 milyon pound’dan fazla serveti olduğu iddia edilse de bu bilginin doğruluğu da şüpheli. Bu servet, kurucusu olduğu Holiday Swap adlı şirketin teorik değerlemesine dayanıyor ve bu değerlemede büyük ihtimalle ciddi abartılar söz konusu.
Şimdi Ne Olacak?
İki charter uçuşu da gerçekleştikten sonra, geriye eski bir A380 ve büyük bir finansal kayıp kalacak gibi görünüyor. Havayolunun bundan sonraki adımı ne olacak? Bu operasyonları finanse eden kişi ya da kurumlar, bu para yakımına ne kadar daha katlanacak? Bu soruların yanıtı şimdilik bilinmiyor.
Sonuç: Gerçekleşti Ama Sürdürülebilir mi?
Global Airlines, Hi Fly ortaklığıyla yolcu taşıyan ilk uçuşlarını başarıyla gerçekleştirdi. Pek çok kişi bu noktaya gelinemeyeceğini düşünüyordu. Ancak bu başarı, ağır bir maddi kaybı da beraberinde getirdi. Uçuşlar neredeyse boş geçti, yolcu deneyimi vasattı ve şirketin geleceği hakkında hâlâ net bir plan bulunmuyor.
Bu noktada en büyük gizem ise şu: Bu projenin arkasındaki finansal kaynak kim ve amaçları ne?