Bir kabin memuru, yolculardan birinin, kendisine karşı küçümseyen bir ifade kullanması üzerine oldukça etkileyici bir açık mektup yazarak; tam olarak ne iş yaptıklarını ve kabin memurluğunun, bizim gördüğümüzden çok daha fazlası olduğunu anlatmaya çalıştı. Etkileyici!
- İsmi açıklanmayan bir kabin görevlisi -bizim bildiğimiz şekliyle hostes- tüm uçak yolcularına yönelik bir mektup yazdı.
- Bu mektubu yazmasına sebep olan şey, görev yaptığı bir uçuşta, uçaktaki ön koltuklardan birine geçmek isteyen yolcuya izin vermemesi üzerine, yolcunun kendisine ”basit bir kabin memuru” olduğunu söylemesiydi.
- Facebook’ta yayınlanan mektup, kabin ekibinin uçuş esnasında ne gibi görev tanımları olduğunu ve bizim çoğu zaman farkında olmadığımız hangi detaylarla ilgilendiklerini ayrıntılarıyla anlatıyor.
- Kabin memurları, acil durum senaryolarında yaşam ve ölüm arasındaki farkın oluşmasında çok büyük bir etkendir!
Uçuşlarınızda görev yapan kabin memurlarına asla söylememeniz gereken bazı şeyler var. Bunu söylememin sebebi kendi can güvenliğiniz. Çünkü havada yaşanabilecek olası kötü bir senaryoda sizin yaşam ve ölüm arasındaki çizgide tutunmanız için kilit bir role sahip olan insanlarla kötü geçinmek isteyebileceğiniz son şeydir!
İşte bu kadar önemli bir durumu gözden kaçıran kaba yolculardan biri, görevini yapmaya çalışan bir kabin memurunun sabrını taşırmayı başardı.
İşte kabin memurunun tüm insanlığa yazdığı mektubun satırları:
5A koltuğunda seyahat eden sevgili yolcu,
Dünkü uçuşta, pilotların kokpite sürekli girip çıktığı için uçağın ön kısmına gelmenize izin vermediğimde, bana” sadece basit bir uçuş görevlisi olduğumu” bildirdiniz. Bu konuda düşünmek için biraz zamanım oldu ve sizi bu uçuş görevlisiyle ilgili birkaç gerçek hakkında eğitmeye karar verdim.
Öncelikle, bu iş için aldığım eğitimler ve işimi sürdürmek için gereksinimlerimi gözden geçirelim. Havada 35,00 feet irtifada yangınla nasıl mücadele edeceğimi biliyorum. Fenalaşan bir yolcuya kardiyo pulmoner resüsitasyon (CPR) yani kalp masajı yapabilirim. sertifikalı bir ilk yardım uzmanıyım. Uçak en yakın meydana acil iniş yapana kadar hastayı hayatta tutmayı başarabilirim. Tabanca, tüfek vb bütün silahları tanıyor, aralarındaki farkları ve etkilerini; bombaları nasıl tanımlayacağımı ve eğer havada infilak etme durumları varsa en az hasara yol açacakları bir yere nasıl taşınmaları gerektiğini biliyorum.
Karaya ve suya inişlerde hayatta kalabilmek için neler yapmam gerektiğini biliyorum. Silahlı bir insanı nasıl etkisiz hale getirebileceğimi; gerektiğinde birisini nasıl öldüreceğimi, acil iniş durumunda, uçaktaki herkesin hayatta kalma şansını en üst düzeyde tutacak ihtimal doğrultusunda uçağı nasıl hazırlamam gerektiğini biliyorum. Acil iniş tamamlandıktan sonra uçağın 60 saniyeden daha kısa sürede nasıl tahliye edileceği de.
Pek çok farklı kültürden insanla iletişim kurup hoşnutsuz ve bazen de düpedüz kaba insanlarla gülümseyerek nasıl başa çıkılacağı öğretildi bana. Tüm bu saydıklarım için mükemmel bir eğitim aldım; üstelik bu becerilerime sürekli yeni şeyler katmak, yenilerini öğrenmek için her yıl tazeleme eğitimi almak zorundayım.
Sizinle biraz da son 20 yılda bir uçuş görevlisi olarak yaşadığım bazı kişisel deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. 21 yaşındaki oğlunun cenazesi için seyahat eden bir yolcunun elini tuttum. Giyecek başka bir şeyim olmasa da, kişisel kıyafetlerimi uçakta kusan bir yolcuya verdim. Diğer yolculara yaptığım servisin bitmesini beklemeden kendisine içki ve yemek vermemi isteyen yolcular tarafından kolumdan ve vücudumun çeşitli yerlerinden dürtüldüm, çekiştirildim.
Üniversite diplomam var, anneyim, büyükanneyim, arkadaşım ve en önemlisi de insanım! Ebeveynleri tuvaletteyken bebeklerini tuttum. İstediği yemek kalmadığı için yolcu tarafından azarlandım.
Acil inişler için uçağı hazırladım ve bilgisayarını kapatmasını söylediğim için benimle tartışan yolcuya karşı kibar olmaya çalışırken istediğim tek şey, çocuklarımı bir kez daha görebilmekti. Üzerinde bayrak serilmiş tabutun içinde yatan şehit olmuş askerin naaşı uçak altına indirilirken uçağın kapısında gözyaşlarımı tutmak için direndim.
ABD birliklerini yabancı dağıtım bölgelerine uçurma onuruna sahibim. Siz ailenizle Christmas’ı beraber kutlayın diye ben ailemden ayrı geçirdim. Çalışma programım sürekli değişiyor ve gerçek bir gece uykusu olmadan beş ila altı gün geçirebiliyorum.
Meslektaşlarımın neler yaşamış olabileceklerini tahmin dahi edemediğim 11 Eylül olaylarını korku içinde izledim. İşe geri dönmek istemedim, ancak çocuğum ve ailemin geleceği için tüm bunların tekrar olabileceğini bilerek geri döndüm. Bir adamın gözlerimin önünde ölüşünü izledim, çünkü yaptığımız kalp masajı onu hayata döndüremedi. Sonra hiç bir şey olmamış gibi uçuşun geri kalan kısmı için cansız bedeni uçağın koridoruna yerleştirmeye çalıştım ve indiğimizde, cansız beden yakınları tarafından alınana kadar bir saatten daha uzun bir süre onunla oturdum.
Lütfen işimi sevdiğimi ve bunu yapmanın benim seçimim olduğunu bilin. Bir dahaki sefere bana bakıp ‘sen basit bir uçuş görevlisisin’ demeden önce bir daha düşünün. Umarım kaza yapmış bir uçaktan sizi hızlı bir şekilde sizi çıkarmak için, sizi hava korsanlarından korumak için ve ihtiyaç duyduğunuzda size kalp masajı yapabileceğimi ve – işimin en kolay kısmı olan – size yiyecek ve içecek verebilecek bir kişi olduğumu hatırlarsınız…