Sayıların ikna edici gücünü, özellikle zayıf argümanları desteklemek için ortaya konulan çeşitli istatistiklerin içindeki kullanımlarıyla daha net fark ediyoruz. Ancak istatistik söz konusu olduğunda, 2020 yılına ait rakamların hızla unutulacağı ve unutulmak istenecek bir yıl olacağını söylemek sürpriz olmaz.
Bir yıldan fazla bir süredir tüm Dünya’nın savaştığı pandemi havacılıkta tüm dengeleri de istatistik verilerini de alt üst etti. 2020’nin büyük bir kısmında, önceki yılın aynı dönemleri ile yıllık karşılaştırmalar yapıldığında, yolcu kapasitesi ve seyahat talebinde yaşanan dramatik düşüş gözler önüne serilirken; şimdi de yaşanan ufak bir toparlanma hamlesi, 2020 ile karşılaştırıldığında olağanüstü bir iyileşme anlamına geliyor. Dolayısıyla bu istatistiklerin hepsi, uygun bir bağlam olmadan çok az anlam ifade eden sayılar topluluğu olarak göze çarpıyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından yayımlanan en son havacılık emniyeti verileri bu durumu net bir şekilde vurguluyor. Çünkü bu rakamlar, gökyüzü 2020’de çok daha sessizken, sanki daha az güvenliymiş gibi görülüyor. IATA’nın verileri, 2019’da 52 olan toplam kaza sayısının, 2020’de 38’e düştüğünü ve 2019’da sekiz olan ölümlü kazaların da 2020’de beşe düştüğünü gösteriyor. Ancak, 2020’de yıllık bazda kaza oranı, milyon uçuş başına 1,71 olarak gerçekleşti. Bu, beş yıllık dönemdeki (2016-2020) ortalama milyon uçuş başına 1,38 kaza oranına göre bir hayli yüksek.
Bu istatistikler, endüstrinin 2020’de uçuş emniyeti performansında bir adım geriye gittiğini gösterse de; aslında hava yolculuğunun daha tehlikeli hale geldiği anlamına gelmiyor. Uçmak en güvenli ulaşım şekli olmaya devam ediyor. Zira, 2020 Emniyet Raporu’ndaki aynı IATA veri seti, uçarken ölüm riskinin 2020’de beş yıllık ortalamaya göre değişmediğini gösteriyor.
Ortalama olarak hava yolculuğu için ölüm riski 0.13 olan bir kişinin, en az bir ölümlü kaza geçirmeden önce 461 yıl boyunca her gün hava yoluyla seyahat edebilir. Ortalama bir kişinin yüzde 100 ölümcül bir kazaya maruz kalması için 20.932 yıl boyunca her gün seyahat etmesi gerekir.
İlgili Haber | Havacılıkta Emniyet ve Güvenlik Arasındaki Fark
IATA CEO’su Alexandre de Juniac, 2020 verileri ile ilgili olarak, uçuş sayılarındaki ciddi düşüş, “yaşanan her kazanın etkisini büyüttü” diyor. Ancak rakamlar yalan söylemiyor ve Juniac, bunun bir trend haline gelmesine izin verilmeyeceğini söylüyor. “tüm Dünya’da yeniden açılmalar başladığında, uçuş programları yeniden inşa edildikçe, uçuş emniyetine daha da keskin bir şekilde odaklanacağız” şeklinde konuşuyor.
Geçen yıl tahmini 1.795 milyar yolcu, yaklaşık 22 milyon uçuşta güvenli bir şekilde uçtu. Ancak diğer tüm kötü haberlerin yanında bu bir manşet olarak dikkat çekmiyor!
İlgili Haber | Uçak Kazaları Nasıl Araştırılıyor?
Aşağıdaki grafik, IATA 2020 Emniyet Raporu’ndan alındı. Uçakların itki sistemine göre ikiye ayrılmış olan grafik üzerinden, toplam ölüm sayısı (çizgi ve dikey sağ eksen) ve ölümlü kaza sayısı (çubuk ve dikey sol eksen) okunabiliyor. Bu, yalnızca sayıları vurgulayan ve daha geniş bir bağlam içermeyen bir anlık istatistik görüntüsünün klasik bir örneğidir. Veriler, uçuş sayısına göre normalize edilmiyor. Bu nedenle tek başına 2020’nin havacılık emniyeti için çok güçlü bir yıl olduğunu ortaya koyuyor.