Dubai merkezli Emirates Havayolları, Boeing 777-300ER uçaklarında, her koltuğun pencere kenarı olduğu yeni first class kabinleri test etmek için gökyüzü ile buluşturdu. Kabinde uçağın ortasında, koridor boyunca sıralanmış koltuklar bile pencerelere sahip; ancak bunlar bildiğimiz geleneksel pencerelerden değil.
Kabindeki her first class koltuk aslında kendi başına ayrı bir dünya. Yerden tavana kadar duvarlar ve sürgülü bir kapı ile uçak içinde müstakil süitler yaratılmış. Uçağın pencere hizasında olmayan suitleri de dahil olmak üzere, duvarlara yerleştirilen ekranlar bulunuyor. Birer “sanal pencere” olan bu ekranlar sayesinde yolcular, fiber optik kameralar vasıtasıyla uçak dışından alınan görüntüleri izleyerek yolculuk boyunca eksiksiz bir pencere kenarı deneyimi yaşayacak. Bu yenilikçi tasarım, her yolcuya, uçakta nerede oturdukları önemli olmaksızın aynı deneyimi yaşatacak bir norm anlamına geliyor.
Penceresiz Uçakların Faydaları
Bu kabin tasarımı, yakın gelecekte uçakların tamamen pencerelerden arındırılmasının yolunu açacak. Artık uçak gövdeleri pencerelerden kaynaklanan yapısal zaaflarından kurtuldukları bir gövdeye sahip olacak. Bu sayede uçaklar daha da hafifleyecek ve daha az yakıt tüketecek. Böylece daha hızlı ve daha yüksek irtifadan uçmaları mümkün olacak.
İlgili Haber | Uçak Pencerelerinde Bulunan Küçük Deliğin Sırrı
Emirates Başkanı Sir Tim Clark, first class kabinde sanal pencerelerde yolcuların karşılaşacağı görüntülerin “çıplak gözle gördüğümüzden daha iyi” olduğunu söylüyor. Nihai amacın penceresiz uçaklar olduğunu belirten Clark “Artık yakın gelecekte dışardan baktığımızda gövde üzerinde penceresi olmayan; ancak içine girdiğimizde pencereler ile karşılaştığımız uçaklarla seyahat edeceğiz” diyor.
Güvenlik Endişeleri
Kabin ekibinin acil bir durumda uçakların dışını görebilmesi gerekiyor. Zira bu durum uçağın tahliyesinin gerektiği durumlar için çok önemli bir detay. Yolcuların hangi taraftan tahliye edileceği kararını vermek için dışarda olup bitenin görülebilmesi gerekiyor. Bu yüzden böylesi bir uçak tasarımının havacılık kurallarını dünya çapında düzenleyen otoritelerden sertifika almasının zor olduğu düşünülüyor. Ancak, tasarımcılar, kabin pencereleriyle donatılmış bir uçağa eşdeğer güvenlik seviyesini sağlamak konusunda herhangi bir zorluk yaşanmayacağı görüşünde. Bunun için de fiberoptik sistemlerin güvenilirliğini çok net bir şekilde kanıtlaması gerekiyor. Bir uzlaşma önerisi olarak bazı havacılık uzmanları sadece acil çıkış bölgelerinde birer gerçek pencere bulundurulması fikrini öneriyor.
Penceresiz uçakların hayatımıza girmesi konusunda önümüzdeki en büyük engellerden birinin de teknolojinin yolcu algıları üzerindeki etkisi olacağı düşünülüyor. Zira uçaklar mevcut halde bile kapalı mekanda kalma fobisi yani klostrofobi oluşturabilir nitelikte. Bu da çoğu insan için havayolu seyahatlerini kaygı ve endişe verici bir hale getiriyor. Penceresi de olmayan uçaklarla seyahat etmek bazı yolcular için imkansız gibi görünebilir.
Ekran teknolojisinin yenileme ve değiştirme hızı da bazı soru işaretleri oluşturuyor. Ekranlar bozulursa titreyecek mi? Uzun mesafeli uçuşlarda ekranların bozulması konusunda nasıl çözümler sunulacak?