Havacılıkta neredeyse tüm kural ve uygulamaların kökeni, geçmişte yaşanan bazı acı olaylara dayanıyor.
Bu yüzden sektörde ‘havacılığın kuralları kanla yazılmıştır’ argümanı sıkça kullanılıyor.
Özellikle gece uçuşlarında iniş ve kalkış esnasında, tüm ışıklar söndürülerek kabinin tamamen karartılıyor olması da yolcu güvenliği ile doğrudan ilgili bir mesele.
İnsan gözünün karanlığa alışma süresi yaklaşık 5 dakika olarak belirtiliyor.
Uçuşun en çok tehlike arz eden safhaları olan iniş ve kalkış sürelerinde, yolcuların gözlerinin karanlığa alışması amaçlanır.
Eğer bu esnada uçuşta olumsuz bir durum yaşanır ve uçak acilen tahliye edilmek zorunda kalınırsa, yolcuların vakit kaybetmeden koridorda bulunan ve acil çıkışa yönlendiren ışıkları takip ederek kapıyı kolaylıkla bulması hedefleniyor.
Böylesi durumlarda her saniyenin çok değerli olduğunu unutmamak gerek.
Pilotlar da gece uçuşlarına çıkmadan kokpitteki tüm ışıkları kapatır. Göstergelerin ışıkları da minimum seviyede veya çok düşük oranda açık olur. Bu da pilotların karanlıkta gözlerini daha iyi kullanmalarını sağlar. Uçak park edene kadar ışıkları açmazlar.
