Uzay Yarışında Blue Origin Neden SpaceX’in Arkasında Kaldı?

Mark Zuckerberg’in ortaya attığı “Hızlı ol ve bir şeyleri yık” anlamına gelen ve bu yüzyılda yavaşlayanın her zaman kaybedeceği mesajı içeren “Move fast and break things” sloganı, Silikon Vadisi’nin sınırılarını çoktan aştı. Zuckerberg’in en büyük rakiplerinden Elon Musk, en azından SpaceX söz konusu olduğunda, bu tavsiyeyi ciddiye almış görünüyor. Uzay aracı üreticisi, bugüne kadar roketlerini yüzlerce kez fırlattı. Bu hız, ürettiği roketlerin, zaman zaman kelimenin gerçek anlamıyla alevler içinde kalması gerçeğini değiştirmiyor.

Jeff Bezos’un Blue Origin’i ise tamamen farklı bir yol izliyor. Şirket, SpaceX kadar hızlı hareket etmiyor ve henüz Dünya’nın yörüngesine ulaşmadı. Ama The Wall Street Journal’da geçtiğimiz günlerde yer alan bir rapora göre, Blue Origin, uzaya giden yolda daha az hata yapmak için çok daha dikkatli çalışıyor. Kısacası Bezos’ın şirketi, Musk’ın operasyonu kadar hızlı hareket etmeye çalışmıyor. Daha temkinli ve emin adımlarla ilerliyor.

NASA’nın eski üst düzey bilim yöneticisi Thomas Zurbuchen, WSJ’ye “Birçoğumuz Blue Origin’in SpaceX’in gerçekten potansiyel bir rakibi olduğunu düşünüyoruz. Ama büyük bir çoğunluğumuz da bu konuda biraz endişeliyiz” şeklinde bir ifade kullanıyor.

Şirketin yaklaşmakta olan en büyük projelerinden biri, gelecek yıl fırlatmayı planladığı New Glenn isimli yörünge roketleri filosu. Ancak bu tamamen, parça ve bileşenlerin üretilmesine ve bunların da şirketin yüksek standartlarını karşılayacak şekilde bir araya getirilip getirilemeyeceğine bağlı. Şu anda Blue Origin çalışanları, şirketin Florida’daki roket fabrikasında, New Glenn’in itki sistemleri ve diğer uzay araçlarının parçaları üzerinde çalışıyor.

Blue Origin CEO’su Bob Smith, The Wall Street Journal’a verdiği demeçte, “Bence herkes New Glenn’in mümkün olan en erken zamanda uçmasını istiyor. Ama biz bildiğimiz şeyleri yapmaktan ödün vermeyeceğiz.” cümleleri ile şirketin olaya bakışını özetliyor.

Bu mantalite, zaman zaman New Glenn için çalışan insanları hayal kırıklığına uğrattı. Geçmişte, eski bir Blue Origin mühendisi, roketleri aşamalı olarak geliştirmesi ve projelerin bu şekilde ilerlemesi nedeniyle SpaceX’in çalışma yönteminin daha olumlu olduğunu söylemişti.

Örneğin, SpaceX’in Starship roketi, Nisan ayında patladığında, bu da sürecin bir parçasıydı. Şirket yöneticileri, başarısız fırlatmayla ilgili değerli veriler topladıklarını söyledi. Musk, başarısızlıkları, bilinmeyenleri tanımlamanın bir yolu olarak gördüğünü açıkladı. Zira bir roket ile ilgili bazı şeyleri gerçekten havalanmadan önce bilmek mümkün olmayabilir.

Jeff Bezos’un, şirketinin stratejisini, hem Blue Origin içinden hem de havacılık-uzay endüstrisinden gelen baskılara rağmen,  değiştirmek gibi bir planı yok. Biraz sabır ve çok sıkı çalışmayla Blue Origin, Musk’ın uzay yarışında önde giden SpaceX’ine karşı saygın bir rakip olabileceğini umuyor.

adbanner