Havacılık Bülteni-274

ÇALIŞANLARA REKOR PRİM VEREN HAVAYOLLARI

Dubai merkezli havayolu Emirates, geçtiğimiz mali yıl için 4,7 milyar Dolar gibi rekor kâr açıkladı. Havayolu, elde ettiği bu olağanüstü başarıyı, çalışanlarını ödüllendirerek kutlamaya karar verdi.

Geçmişte, başarılı tamamlanan finansal yıllarda, çalışanlarına kâr payı dağıtmayı alışkanlık haline getiren şirket bu yıl da 110 binden fazla çalışanına 20 haftalık temel maaşları kadar prim verileceğini duyurdu. Belirlenen rakam, çalışanların yıllık temel maaşlarının yaklaşık %40’ına karşılık geliyor.

Emirates, 2017-2018 mali yılı için, çalışanlarına beş haftalık maaş tutarında ikramiye dağıttı. 2018-2019’da iyi bir performans gösteremeyen havayolu, daha sonra COVID-19 salgınından olumsuz etkilendi. Dolayısıyla çalışanlarla paylaşılacak kadar büyük bir kâr elde edemedi.

Geçtiğimiz yıl da rekor kar açıklayan şirket, bu başarısını, çalışanlarına 24 haftalık maaş ikramiye dağıtarak kutladı.

2023-2024 mali yılı için, havayolu kârlılığını %62 civarında artırmasına rağmen, kâr paylaşımının aynı oranda artmadığı görülüyor. Geçen yıl dağıtılan rekor ikramiyenin, ondan önceki birkaç sene hiç ikramiye dağıtılmamasından kaynaklı olduğu düşünülüyor.

Emirates, çalışanlara ne kadar kar paylaşımı yapılacağını, yöneticilerin takdirine bırakıyor. Emirates’in bu hamlesinin, diğer havayollarını da harekete geçirip geçirmeyeceği merak konusu oldu.

Singapur Havayolları Grubu da 31 Mart 2024’te sona eren finansal yılı, yaklaşık 2 Milyar USD gibi rekor bir kârlılık ile tamamladığını duyurdu. Singapur Havayolları personele dağıtılan kar payı konusunda çıtayı çok daha yükseğe çıkardı. Grup bünyesinde görev yapan tüm personel, maaşlarının 7,94 katı kadar kâr payı alacak.

SIA Group, geçtiğimiz yıl da 1,5 Milyar USD gibi rekor net kâr açıkladıktan sonra, tüm personeline 6,65 maaş değerinde ikramiye dağıtmıştı.

Singapur Havayolları ve düşük maliyetli yan şirketi Scoot, bir önceki yıla göre %37,6 artışla toplam 36,4 milyon yolcu taşıdı. Taşınan yolcuların 23.7 milyonu Singapur Havayolları tarafından uçurulurken; 12.7 milyon yolcu ise Scoot uçaklarıyla seyahat etti.

Çin, Hong Kong, Japonya ve Tayvan’ın, sınırlarını tamamen yeniden açmasıyla, Kuzey Asya’da yaşanan toparlanmanın, hava yolu seyahatlerine yönelik talebi artırdığı düşünülüyor. Kuzey Asya ve Güney Doğu Asya bölgesine yönelik güçlü rezervasyonlar nedeniyle, seyahat talebinin 2024/2025 mali yılının ilk çeyreğinde de güçlü kalacağı öngörülüyor.

BOEING 737 MAX KAZALARI İÇİN YAPTIĞI ANLAŞMAYI ÇİĞNEDİ Mİ?

Son dönemde sürekli yaşadığı krizlerle gündeme gelen Boeing’e bir darbe de ABD Adalet Bakanlığı’ndan geldi. Bakanlık, Ekim 2018’de Endonezya’da ve Mart 2019’da Etiyopya’da yaşanan ve toplam 346 kişinin yaşamını yitirdiği 737 MAX kazalarının ardından, Boeing’i, cezai kovuşturmadan kaçınmasına olanak tanıyan anlaşmayı ihlal etmekle suçladı. İddialara yanıt vermesi için, Boeing’e 30 gün süre verildi.

Ocak 2021’de Boeing, hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturmasını kapatmak için, Adalet Bakanlığı ile 2,5 milyar Dolarlık bir anlaşma yaptı. Eğer bu anlaşma yapılmasaydı Boeing, hayati bilgileri sakladığı için, uçağın sertifikasyon ve onay sürecinde görev yapan FAA personelini yanıltmakla suçlanabilirdi. ABD’li imalatçı, sonuçta aldatma (yanıltma) suçunu çok üst düzey olmayan iki çalışana yüklemeyi başardı ve sözleşmeye de imzayı attı.

Anlaşma karşılığında belirlenen 2,5 milyar Dolarlık tutarın 243,6 milyon Dolar’ı şirketin ödemesi gereken para cezasıydı. Kalan kısım ise mağdurların ailelerine yönelik oluşturulması gereken 500 milyon dolarlık bir fon ve uçakların yere indirildiği süreçte yaşadıkları mağduriyet nedeniyle 737 MAX operatörlerine verilmesi gereken 1,8 milyar dolarlık tazminatı içeriyordu. Şimdi ABD Adalet Bakanlığı, Boeing’in, bu anlaşmayı ihlal ettiğini iddia ediyor.

Boeing özellikle “operasyonlarında, ABD yolsuzluk yasalarının ihlallerini önlemek ve tespit için bir uyumluluk ve etik programı tasarlamamak ve uygulamamakla” suçlanıyor. Bu gelişme, Boeing’in yolsuzluk suçlaması da dahil yargılanabileceği anlamına geliyor.

Boeing’in hakkındaki suçlamalara yanıt vermesi için son tarih 13 Haziran olarak belirlendi. Adalet Bakanlığı, soruşturma başlatılıp başlatılmayacağına karar vermek için, Boeing’in yanıtını bekliyor. Bakanlığın bir sonraki adımına karar vermesi için 7 Temmuz’a kadar süresi bulunuyor.

Adalet Bakanlığı, soruşturmanın bundan sonraki adımlarını belirlemek üzere, Lion Air ve Etiyopya kazalarında hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanı sıra; Boeing’in havayolu müşterileri ve onların danışmanlarıyla da sürekli temas halinde olduğunu açıkladı.

Boeing yönetimi ise anlaşmanın şartlarını yerine getirdiğini iddia edip, bakanlığa yanıt verme fırsatını sabırsızlıkla beklediğini duyurdu. Tüm süreç boyunca bakanlıkla mümkün olan en yüksek şeffaflıkla iletişim kurulacağı bilgisi paylaşıldı.

ABD’li imalatçı, 5 Ocak 2024’te Alaska Havayolları’na ait 737 MAX-9’un havada acil çıkış kapısının patladığı olayın ardından çok detaylı inceleme altına girdi. Bu süreç, özellikle şirketin kalite kontrol konusundaki uygulamalarıyla ilgili bir dizi yeni problemi ortaya çıkardı.

AIRBUS SIVILAŞTIRILMIŞ HİDROJENİ HAVALİMANLARINDA TEST EDECEK!

Avrupalı imalatçı Airbus liderliğindeki ittifak, Avrupa’daki üç farklı havalimanında, önümüzdeki dört yıl boyunca sürecek hidrojenli operasyonların pilot uygulamasını başlattı.

Akademik ortaklar, havalimanı operatörleri ve hidrojen endüstrisi şirketlerinden oluşan grup, sıvılaştırılmış hidrojen ile çalışan uçakların, yer operasyonlarının nasıl yönetilebileceğini göstermek üzere Airbus ile birlikte çalışacak.

Avrupa’nın kısa ve orta vadede, havacılığın karbonsuzlaştırılmasına yönelik çözümler aradığı bir dönemde yürütülecek olan bu proje, Rotterdam Lahey Havalimanı (RTM), Stuttgart Havalimanı (STR) ve Budapeşte Havalimanı’nda (BUD) gerçekleştirilecek.

Ground Operations of LIquid hydrogen AircrafT kelimelerinin baş harflerinden oluşan GOLIAT projesi, AB’nin Horizon Avrupa Çerçeve Programı’ndan 10,8 milyon Euro destek alacak. Proje, özellikle yüksek akışlı sıvılaştırılmış hidrojen (LH2) işleme ve yakıt ikmali teknolojilerinin, havalimanı operasyonları için nasıl güvenli bir şekilde geliştirilebileceğini ve kullanılabileceğini gösterecek.

GOLIAT konsorsiyumu sekiz ülkedeki toplam 10 ortaktan oluşuyor: Airbus’ın yanı sıra Çekya ve İtalyan ortaklığı Chart Industries, Hollanda’dan TU Delft, Almanya’dan Leibniz University Hannover, Hollanda’dan Royal Schiphol Group ve Rotterdam Lahey Havalimanı, Fransız ve Portekiz ortaklığı Vinci Havalimanları, Almanya’dan Stuttgart Havalimanı ve H2FLY ile Macaristan’dan Budapeşte Havalimanı

Grup, havacılık endüstrisinin yüksek akışlı sıvılaştırılmış hidrojen (LH2) taşıma ve depolama çözümlerini benimsemesini desteklerken:

  • gelecekteki büyük ticari uçaklar için ölçeği büyütülmüş LH2 yakıt ikmali teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılması;
  • havalimanlarında küçük ölçekli LH2 uçaklarının yer operasyonlarının geliştirilmesi;
  • gelecekteki LH2 operasyonları için standardizasyon ve sertifikasyon çerçevesinin geliştirilmesi;
  • havalimanları için hidrojen değer zincirlerinin boyutunun ve ekonomisinin değerlendirilmesi gibi adımlar atacak.

Airbus’a göre LH2, havalimanı operasyonlarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını ve bunların fosil yakıtlara bağımlılığını azaltmak için umut verici bir çözüm sunuyor ve sahip olduğu yüksek enerji yoğunluğu, uçaklar için uzun mesafeli yolculuklara olanak sağlıyor.

Bununla birlikte, hidrojenin geniş çapta yaygınlaştırılması için hidrojen teknolojilerinin kapasitesi ve performansının yanı sıra operasyonel, regülasyonel, ekonomik ve güvenlik etkilerinin daha iyi anlaşılmasına ihtiyaç olduğu görülüyor.

GOLIAT projesinin, teknolojinin sahada nasıl çalışacağına dair daha büyük bir anlayış sağlayacağı umuluyor.

YAPTIRIMLAR RUSYA’YA YENİ YETENEKLER KAZANDIRIYOR!

Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmek üzere harekete geçmesinin ardından Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle, havacılık endüstrisi ağır darbe aldı. Batılı ülkelerde üretilen yeni uçakların artık Rus havayolları tarafından satın alınamaması değil, aynı zamanda bu havayollarında aktif hizmet veren uçakların yedek parçalarının bulunması, bu uçaklara bakım ve servis hizmeti alınması da imkansız hale geldi.

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Ruslar, havacılık sektöründeki kısıtlamalar ve ambargoları aşmanın yollarını arıyor. Rus havayollarının gereksinimlerini karşılamak için, Rusya’nın uçak imalat sanayisi, son iki yılda üretimi hızını artırdı.

S7 Havayolları’nın uçak bakım – onarım organizasyonu olan S7 Technics, hem Airbus A320 hem de Boeing 737 ailesi uçaklara güç veren CFM56 motorlarının, oldukça zorlu ve karmaşık revizyon işlemlerinde uzmanlaştı. Daha önce büyük revizyon gerektiren motorlar, satış sonrası pazarda yeni motorlarla değiştiriliyordu. Ancak bu artık imkansız olduğu için, S7 Technics CFM56 motorlarının tam revizyon hizmetlerini uzmanlık alanına ekleyerek, Boeing ve Airbus uçaklarının kullanım ömrünü uzatmaya çalışıyor.

A320 ve 737 ailesi uçaklar, bugün Rus havayollarının dar gövdeli uçak filosunun bel kemiğini oluşturuyor. Bu nedenle, bu hizmetten yararlanabilecek birçok taşıyıcı var. Şu anda Rusya’da yaklaşık 800 adet CFM56 motor bulunuyor ve bu motorun en büyük operatörü, ülkenin ulusal havayolu olan Aeroflot.

Geçmişte Rusya Federasyonu’ndaki MRO’lar tarafından çeşitli türde bakım onarım işlemleri gerçekleştirilmiş olsa da motorların sıcak çekirdek bölümlerinin bakım ve onarımıyla ilgili en karmaşık işler, yakın zamana kadar büyük bir sorun durumundaydı. Ancak S7, artık düşük basınçlı türbin (LPT) modüllerinin, düşük basınçlı kompresör (LPC) modüllerinin ve ayrıca motorun sıcak çekirdek bölümünün tüm revizyon süreçleri için bakım hizmetleri sunabiliyor.

2015’ten bu yana, CFM-56’nın basit onarımlarını gerçekleştiren S7 Technics, şu ana kadar 12 adet CFM56 motorunun sıcak çekirdek bölümlerini tamir ederek, revizyon sürecini tamamladı. Arızaları gidermek için motorun sökülmesi, kompresör blade’lerinin, türbinlerin ve yanma odalarının montajı ve değiştirilmesi işlemleri de yapılabiliyor. Böylece uçakların kullanım ömrü uzatılırken, bakım maliyetleri ve uçakların yerde kaldığı süre de ciddi şekilde azaltılabilecek.

S7 Technics’in CFM56 motorlarına yaptığı revizyon işlemleri elbette üreticiler tarafından sertifikalandırılmıyor. Rusya bu işlemleri kendi sivil havacılık otoritesine onaylatıyor. Geçmişte de rus havayollarının filosunda bulunan kiralık uçaklar, bir gecede millileştirilerek Rus tesciline geçirilmiş ve uçaklara el konulmuştu.

Şimdi S7 Technics, büyük revizyonlardan sonra bu motorları test etmek için de ayrı bir tesis oluşturmayı düşünüyor.

ÇİN’İN EN YENİ GENİŞ GÖVDE UÇAĞI: C939

South China Morning Post’ta yayınlanan habere göre, Çin’in devlete ait uçak üreticisi COMAC, gelecekte Boeing 777/777X ve Airbus A350 gibi uçaklarla rekabet edebilecek yeni bir geniş gövdeli uçak tasarlamaya başladığını duyurdu. C939 şeklinde anılan yeni uçak, Çinli imalatçının ürün yelpazesindeki en büyük model olacak. Yaklaşık 400 yolcuya kadar oturma kapasitesine sahip olması beklenen uçağın, menzilinin de 13.000 kilometre olması hedefleniyor. Ancak herhangi bir C939 prototipinin ilk uçuşunun çok uzun yıllar sonra gerçekleşebileceği düşünülüyor.

Şangay merkezli üretici, COMAC’ın mevcut ürün yelpazesinde, 2016 yılında hizmete giren ARJ21 (bölgesel uçak) ve 2023’te hizmete giren dar gövdeli C919 yer alıyor.

Tek koridorlu C919, Airbus A320 ve Boeing 737 uçak ailesiyle rekabet edebilmek için tasarlanıp geliştirildi. C919’un teslimatları, Mayıs 2023’te başladı. Uçağın ilk sahibi olan China Eastern Havayolları, bu uçakla iç hatlarda üç farklı rotada hizmet veriyor. Havayolu, şu ana kadar bu uçaklardan 5 adet teslim aldı.

COMAC, C919 için şu ana kadar yaklaşık 1.000 adet kesin ve 700 adet opsiyonlu sipariş aldı.

COMAC ayrıca Boeing 787 ve Airbus A330 ile rekabet etmesi beklenen daha küçük geniş gövdeli C929 uçağı için de çalışmalarını sürdürüyor.

C929, başlangıçta Rusya merkezli üretici United Aircraft ile işbirliği içinde geliştiriliyordu. Ancak Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinden sonra, başlayan yaptırımlar nedeniyle bu ortaklık çöktü. COMAC, projenin geldiği son nokta ve gelecekteki potansiyelini göz önüne alarak, tamamen çöpe gitmesi yerine, projeyi kendisi devraldı.

C929’un 12.000 km menzil ve yaklaşık 280 koltuk kapasitesine sahip olması bekleniyor. Uçağın şu ana kadar herhangi bir lansman müşterisi açıklanmadı.

Çinli imalatçı COMAC, gelecekte ticari uçak pazarında, Airbus ve Boeing’e karşı rekabet etme hedeflerini açıkça ortaya koydu. Şirketin Çin’de büyük bir potansiyel müşteri tabanı olmasına rağmen, yurt dışında da bu uçakların pazarlanması hedefleniyor. Bu kapsamda C919’un prototipi, Çin dışındaki havayolu müşterilerinin ilgisini artırmak amacıyla, Şubat 2024’te Singapur Airshow’a götürüldü.

Gelecekteki ürün yelpazesinde potansiyel olarak dört uçak bulunan COMAC’ın, batılı rakipleriyle olan yarışta var olabilmesi için, üretimi artırmaya odaklanması gerekiyor. Örneğin Mayıs 2023’ten bu yana sadece 4 adet C919 uçağı, bir havayolunun filosunda hizmet vermeye başladı. Bu durum, şirketin üretim kapasitesinde ciddi sınırlamalarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

adbanner