Bayanlar baylar ve sevgili çocuklar. Şimdi lütfen kemerlerinizi bağlayın. Çünkü 1960’lara doğru bir yolculuğa çıkacağız.
Eğer bir zamanlar ABD’nin en önemli havayolu şirketlerinden biri olan Trans World Havayolları (daha çok bilinen şekli ile TWA) hakkında bir şeyler hatırlayabilecek durumdaysanız, muhtemelen New York’taki John F. Kennedy Havaalanı’nın hemen yanındaki efsanevi beyaz TWA Uçuş Merkezi binasını da hatırlarsınız.
1962 yılında hizmete açıldığında çığır açan, martı kanadı şeklindeki, fütüristik terminal binası çelik ve cam tasarımıyla, şıklığı ve farklılığı ile Jet Çağı’nı yakalamıştı. Finlandiya asıllı Amerikan mimar Eero Saarinen tarafından tasarlanan yapı, bu günlerde bir dizi restorasyondan geçiriliyor. Hedef, 2019 ilkbaharında binanın TWA Havalimanı Oteli olarak yeniden hizmete girmesi.
1994’te New York’un simgelerinden biri seçilen; 2001 yılında kapanan havayolu ile birlikte kullanım dışı kalan bina için o günden bu yana yıkılacağı söylentileri bitmek bilmedi. 2005 yılında Ulusal Tarihi Yerler listesine alınan yapının, otele çevriliyor olması özellikle mimarlık meraklıları için oldukça iyi bir haber.
“Popüler” ve “havalimanına çok yakın” kavramları artık JFK Havalimanı için birbirinden bağımsız değil. Zira JFK’dan taksi kullanmadan gidilebilecek ilk otel olma özelliğini taşıyor. İki alçak binadan oluşan otelin, Knoll mobilyalarla döşeli ve eski Hollywood esintili iç mekanlara sahip 512 odası bulunuyor. Odaların pek çoğu dünyanın en önemli havalimanlarından biri olan JFK’nın pist manzarasını müşterilerine sunuyor. Ultra ince pencerelere sahip odalar, havacılık tutkunlarına uçakların jet motorlarının kükreyişlerini yakından duyma şansı verecek. Otel ayrıca 50.000 metrekarelik ve 1400 kişi kapasiteli konferans, etkinlik ve toplantı alanı ile sekiz restoran ve altı barı da müşterilerin kullanımına sunacak.
Projenin geliştiricisi ve yatırımcısı MCR AND MORSE CEO’su Tyler Morse, konukların otele adım attığı andan itibaren, kendilerini 1962’nin zengin kültürü, mimarisi, manzaraları, sesleri ve ambiyansının içinde bulacaklarını söylüyor. Konukların tüm tarihi deneyimi yaşayabilmeleri için en küçük ayrıntılara bile dikkat edilmiş.
Elbette otel tarihi atmosferi konuklarına yaşatmayı amaçlarken; bugünün nimetlerinden de misafirlerini mahrum bırakmayacak Öyle ki odalarda telefonlarınızı şarj edebileceğiniz bolca priz bulabilirsiniz. Ayrıca otelde sigara içilmesine de müsaade edilmeyecek.
Otel ile ilgili bir diğer önemli detay ise binanın çatısına yaklaşık 10 bin metrekarelik seyir bölümü ve yüzme havuzu da bulunduran bir eğlence alanı oluşturulacak olması. Otelde ayrıca fitness salonu, yoga odası ve terminal binası olarak kullanıldığı döneme de atıfta bulunan geniş kapsamlı bir müze bulunacak.
Gelecek seneye kadar beklemek istemeyenler, şuanda Manhattan’da bulunan One World Trade gökdeleninin 86. Katında yer alan TWA Lounge’ı ziyaret ederek fikir sahibi olabilirler.