Havacılık Bülteni-241

THY’NİN YENİ GÜNDEMİ: UÇAKTA NAMAZ!

THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, LinkedIn üzerinden kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıtla, havacılık gündeminde ilginç bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Bir takipçisinin, kamu kurumlarındaki başörtüsü ve sakal serbestisinin Türk Hava Yolları’nda ne zaman başlayacağı sorusuna Bolat, öncelikli olarak üzerinde çalıştıkları konunun kokpit ve kabinde namaz kılınabilmesine olanak tanıyan yeni bir düzenleme olduğunu söyledi. Sakal serbestliğinin ise çok daha kolay bir konu olduğunu açıkladı.

Ahmet Bolat, 14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine birkaç gün kala, yine Linkedin hesabı üzerinden kendisine yöneltilen bir başka soruya verdiği yanıtta, uçucu mürettebatın tesettürlü olmasına yönelik olarak 2-3 hafta içinde bir karar alacaklarını duyurmuştu.

Kamu kurum ve kuruluşlarında 10 yıl önce başlayan baş örtüsü serbestliği kuralının ardından THY’de şu an için genel müdürlük çalışanları ve yer hizmetleri şirketi TGS için isteyen personellerin baş örtüsü kullanmasına yönelik kural hayata geçirildi. Kabin ekibi ve pilotlar için üniformada şu ana kadar herhangi bir değişiklik yapılmadı.

THY üniforması üzerine baş örtüsü takan ilk kabin memuru, 2005’te Türk Hava Yolları’nın işletmesini gerçekleştirdiği devlet VIP uçaklarında görev yapan Hande Çoköksen olmuştu. 2015’te kapanma kararı alan Çoköksen, o dönem kullanılan lacivert üniformaların üzerine baş örtüsü takmaya başlamıştı. Çoköksen, 2016’da Ankara merkezli VIP Uçaklar Operasyon Müdürlüğü’ne atandı.

Sektörde büyük yankı uyandıran, kokpit ve kabinde namaz kılınmasına yönelik uygulamanın hayata geçirilebilmesi için, şirketin operasyonel manuellerinde, uçuş emniyetini tehlikeye atmayacak ve uluslararası havacılık regülasyonlarıyla çelişmeyecek şekilde düzenlemeler yapılması gerekiyor. Uçak içinde belirlenecekibadet yerleri ve izlenecek prosedürler ile ilgili spesifik detaylar şu ana kadar henüz açıklanmadı.

Bolat’ın açıklaması sosyal medyada bir çok kişi tarafından ironi ile karşılandı. Kullanıcıların bir kısmı “kıble sapmasını önlemek için pusulalı dönen bir kokpit” fikrini önerirken, bir çok kişi konuyla ilgili bazı teknik ve spesifik sorular sordu. Bu sorular arasında, hareket halindeki bir uçakta kıblenin nasıl takip edileceği sorusu en çok öne çıkan soru olurken; Namaz vakti için referans noktasının, uçağın kalktığı yer mi indiği yer mi yoksa o an bulunduğu yer mi olacağı sorusu da epeyce sorgulandı.

Gazeteci Fatih Altaylı da kendi YouTube kanalında bu konuyu değerlendirerek THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın bu açıklamalarını şov olarak nitelendirdi ve Bolat’ı çok sert bir dille eleştirdi.

Hafta içinde THY’de personel maaşlarına yapılacak zam da gündemdeydi. Ahmet Bolat zam kararı öncesinde Linkedin hesabı üzerinden THY çalışanlarının ne kadar maaş aldığı ile ilgili detaylar verdiği paylaşımıyla da gündem oldu. Yönetim Kurulu Başkanı’nın paylaştığı bilgilere Haziran ayında Türk Hava Yolları’nda en düşük personel maaşı, 26 bin 700 TL; en yüksek maaşın ise 410 bin TL oldu. Bolat, 26.694 çalışanın aylık maaş ortalamasının 93 bin 972 TL olduğu bilgisini verdi. Haziran ayında THY Genel Müdür’ünün en çok maaş alanlar listesinde 200. Sırada; kendisinin ise 8028. Sırada olduğunu aktardı. Ancak gelen yoğun tepkiler üzerine Bolat, bu paylaşımını kısa süre sonra kaldırmak zorunda kaldı.

Prof. Dr. Ahmet Bolat – THY Yön. Kurulu Başkanı

Öte yandan Türk Hava Yolları’nın uzun süredir beklenen alt markası AnadoluJet’i ayrı bir şirket haline getirme adımını nihayet attı. KAP’a bildirilen bir açıklamayla, Anadolu Jet’in ayrı bir şirket olacağı duyuruldu. Yapılan açıklamada, AnadoluJet markasının global standartlarda düşük maliyetli hava yolu olarak faaliyetlerine devam edebilmesi ve pazardaki rekabetçi konumunu güçlendirebilmesi amacıyla bundan böyle faaliyetlerini, %100 Türk Hava Yolları iştiraki olarak kurulacak “AJet Hava Taşımacılığı Anonim Şirketi” altında devam ettirilmesine karar verildiği bilgisi yer aldı. Şirketin sermayesi 450 milyon lira olarak açıklandı. AJet’in 2024’ün ilk çeyreğinde gökyüzüyle buluşmasının planlandığı açıklandı. Bu haberin ardından bir süre sonra Anadolu Jet’in satılabileceği iddiaları da ortaya atıldı.

PEGASUS’TAN YENİ A321NEO SİPARİŞLERİ!

Pegasus Hava Yolları, 2012’de Avrupalı imalatçı Airbus’a, o dönem için Türk havacılık tarihinin en büyük uçak siparişini verdi. 100 uçaklık sipariş paketi A320 ve A321 uçaklarından oluşuyordu.

Pegasus ve Airbus arasında imzalanan bu anlaşma, 2017, 2021, 2022 yıllarında ekstra siparişlerle tadil edildi. En son 114 adet uçağı kapsayacak şekilde düzenlenen bu sipariş paketi hafta içinde yeniden güncellendi. Pegasus, mevcut siparişlerine ek olarak 36 adet daha A321 neo siparişi verdi. Böylece sipariş paketi, toplam 150 uçağı içerecek şekilde genişledi. Bu kapsamda verilen 150 siparişin 108’ini A321neo serisi uçaklar oluşturuyor.

Hafta içinde siparişi verilen yeni 36 uçağın teslimatlarının 2029 sonuna kadar tamamlanması ve Pegasus filosuna katılması bekleniyor.

Filosunu her geçen gün yeni nesil uçaklarla genişleten ve gençleştiren Pegasus Hava Yolları’nın genel stratejisi, yakıt ve birim maliyet tasarrufuyla birlikte emisyon azaltımına da odaklanan genç filo ile hizmet vermek.

Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını büyük bir özen ve kararlılıkla sürdüren Pegasus’un sipariş verdiği, sınıfının en verimli modeli olan yeni nesil 36 adet A321neo model uçak, 239 koltuk kapasiteli olacak.

Şu an ortalama filo yaşı 4,5 olan Pegasus, Türkiye’nin en genç filosuna ve aynı zamanda tüm dünyada düşük maliyetli taşıyıcılar arasında en genç 5 filodan birine sahip. Filoya yeni uçakların katılmaya devam etmesi ve aktif olarak uçak yaşlı Boeing 737 uçaklarının filodan çıkarılmasıyla filo yaşının daha da aşağı çekilmesi hedefleniyor. Yeni nesil LEAP-1A motorların teknik özellikleri sayesinde A321neo uçakları, hem yakıt tüketimi hem de karbon emisyonu açısından %15-20 seviyesinde verimlilik sağlıyor. Bu da operasyonel verimlilik ve performansı ciddi şekilde artırıyor.

LAGOS HAVALİMANI’NDA PİST IŞIKLARI ÇALINDI

Nijerya’nın en işlek havalimanı olan Lagos kentindeki Murtala Muhammed Uluslararası Havalimanı’ndaki pistlerden biri devre dışı kalmış durumda. Nedeni ise pist ışıklarından bazılarının çalınmış olması. Yerel basında çıkan bazı haberlerde, hırsızlık olayında havaalanındaki işçi sendikası ve dışarıdan gelen suç ortaklarının rolü olduğuna vurgu yapılıyor. Hırsızların yakalanması ve kayıp ışıkların bulunması için soruşturma başlatıldı.

Kasım 2022’de iç hatlar terminaline yakın olan pistin ışıkları tamamen yenilendi. Bu gelişme, uçakların gece operasyonlarında da o pisti kullanabileceği anlamına geliyordu. Birkaç ay önce bu pistte bakım çalışması başladı. Hırsızlar ise bu durumu fırsata çevirdi.

Yayımlanan NOTAM’a göre, hırsızlar pistin yanındaki PAPI ışıklarını çaldı. Pilotlara iniş esnasında yardımcı olan, pist eşiğinin yaklaşık 300 metre ilerisine, piste dik şekilde yerleştirilen PAPI ışıkları, inişin son yaklaşma safhasında, uçağın doğru süzülüş hattı üzerinde olup olmadığı konusunda pilotlara görsel referans sağlıyor.

Yaşanan hırsızlık vakası nedeniyle, pilotlar, 18L pisti için PAPI ışıklarının hizmet dışı olduğu konusunda uyarıldı. Kısıtlamanın 7 Ekim 2023’e kadar geçerli olduğu belirtildi. Ancak havalimanında, eksik PAPI ışıkları daha erken tamamlanırsa, takvim değişebilir.

Hırsızlık vakası, Lagos Havalimanı’nda hava tarafı güvenliğindeki zafiyet iddialarını gündeme getirdi. Ancak bu durum pek şaşırtıcı değil. Çünkü Lagos Havalimanı, yaklaşık iki yıl önce çok ilginç bir başka olayla gündeme gelmişti.

Azman Air’in Lagos’tan Port Harcourt’a yapacağı seferi gerçekleştiren Boeing 737’nin pilotları, kalkıştan hemen önce uçağın kanadı üzerindeki biletsiz bir yolcu nedeniyle uçağı durdurdu.

Meydanın hava tarafına yasadışı bir şekilde giren bir erkek yolcu, el bagajıyla birlikte Boeing 737’nin kanadına atladı. El bagajını da motorlardan birine koymak istedi.

Kalkışa hazırlanan uçağın kanadında birinin görülmesi üzerine kabinde yaşanan kargaşanın ardından pilotlar uçağı durdurup, motorları kapattı.

Lagos Havalimanı’ndaki kargo ambarlarında yaşanan soygun vakalarının da oldukça yaygın olduğu belirtiliyor.

AIRBUS BOEING REKABETİNDE PARIS AIR SHOW ETKİSİ!

Havacılığın iki devi Airbus ve Boeing arasında devam eden rekabette, Haziran ayı karnesi üzerinde, Paris Air Show büyük bir etki oluşturdu. İki uçak üreticisinin fuarda gösterdiği birbirine taban tabana zıt performansın ardından, yılık ilk yarısındaki siparişler ve teslimatlar açısından Avrupalı imalatçı Airbus, Amerikalı rakibin Boeing’in önünde kapatmayı başardı.

Boeing, 2023’ün ilk beş aylık sürecinde Airbus’tan daha fazla uçak satmayı başarmıştı. Ancak Airbus Paris Air Show’da etkileyici bir satış performansı göstererek, durumu değiştirdi.

Hem Airbus hem Boeing yıl boyunca üretim sayılarını artırmaya devam etse de Boeing’in 737 MAX ve 787 için yaşadığı birkaç farklı üretim sorunu, yılın ilk aylarında ABD’li imalatçının daha az uçak teslim etmesine neden oldu.

2023 yılının ilk yarısında Airbus, iki Hintli havayolu, Air India ve IndiGo’ya yapılan iki büyük satış dahil olmak üzere 1080 brüt ve 1044 net sipariş almayı başardı.

Hintli düşük maliyetli havayolu IndiGo’nun toplam 500 adet A320neo ve A321neo siparişi, sektör tarihindeki en büyük uçak siparişi oldu.

Airbus, 2023 yılının ilk yarısında 33 adet A220-300, bir adet A319neo, 361 adet A320neo, 541 adet A321neo, bir adet A330-800neo, altı adet A330-900neo, dört adet A350F, 21 adet A350-900 ve 76 adet A350-1000 net uçak siparişi aldı.

Airbus Haziran ayında müşterilerine 72 uçak teslim etti. Bu sayı imalatçının şimdiye kadarki aylık teslimat rekoru anlamına geliyor. Her iki üretici de yılın başında tedarik zinciri sorunlarıyla mücadele ederken; bu sorunların hafiflediği ve teslimatların arttığı görülüyor. Airbus, Mayıs ayında 63 adet ve Nisan ayında 54 adet uçak teslim etti.

Airbus yılın ilk altı ayında toplam 316 teslimat yaptı. Bunların 147 adedi A321neo, 106 adedi A320neo ve 25’i de A220-300’den oluştu. 3 adet A319neo, iki adet A330 MRTT, 12 adet A330-900neo, 16 adet A350-900 ve beş adet A350-1000 teslim edildi.

Boeing ise Haziran ayında ikisi kimliği belirsiz müşterilerden olmak üzere toplam 304 brüt sipariş almayı başardı. İsimsiz müşterilerden biri 10 adet 737 MAX uçağı sipariş ederken, diğeri dört adet 777F siparişi verdi. ABD’li imalatçı 2023’ün ilk yarısını 527 brüt ve 415 net siparişle tamamladı.

Altı aylık dönemde Boeing, 60’ı Haziran ayında olmak üzere toplam 266 uçağı müşterilerine teslim etti. ABD’li imalatçı, Nisan’da 26, Mayıs’ta 50 teslimat yapmıştı. Bu da teslimat sayılarındaki artışı net şekilde gözler önüne seriyor.

2023’ün ilk yarısında Boeing’in teslim ettiği toplam 266 uçağın 211’i 737 MAX oldu. 31 adet 787 müşterilere teslim edildi. 5 adet P-8 Poseidon, bir adet KC-46, sekiz adet 767F ve dokuz adet 777F uçağı ile son olarak Atlas Air’e son 747-8F teslimatı da gerçekleştirildi.

NASA’NIN X-59’U PİST BAŞINA GELDİ!

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA ve Lockheed Martin iş birliğiyle geliştirilen X-59, üretim tesisinden çıktı ve pist başına ulaştı. Bu gelişme, X-59’un ilk uçuşu ve sonrasında başlayacak yoğun test sürecine hazırlanması için kritik bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Projede bir sonraki aşama, uçağın emniyeti ve performansından emin olmak için yapılacak kapsamlı yer testleri olacak.

X-59, ses hızından daha hızlı gerçekleştirilen uçuşlarda yaşanan sonik patlamaları en aza indirerek, süpersonik seyahatte devrim yaratmaya hazırlanıyor. X-59, insanların yaşam alanları üzerinde süpersonik uçuşlar yapılmasının önündeki en büyük engellerden biri olan ses patlamaları yaşanmadan, ses hızının aşılıp aşılamayacağı konusunda yapılan çalışmaların en somut örneği durumunda.

X-59 gökyüzü ile buluştuğunda, süpersonik yolculuklar sırasında üretilen sese insan tepkileri hakkında veri toplamak için farklı ortamlarda ve farklı topluluklar üzerinde çok sayıda uçuş gerçekleştirecek. Bu veriler, NASA tarafından titizlikle analiz edilecek ve uluslararası sivil havacılık düzenleyicileri ile paylaşılacak. İnsanların X-59 tarafından üretilecek değiştirilmiş ses imzasına verdiği tepkiler, otoriteler için yeni regülasyonların belirlenmesi sürecinde önemli bir rol oynayacak.

ABD Federal Havacılık İdaresi – FAA’den özel izin alınmadan, kara üzerinde sesten hızlı uçmak yasak. Bu nedenle, uçaklar için süpersonik uçuşların sıradan hale gelmesi için, otoriteler tarafından yeni düzenlemeler yapılması gerekiyor.

Sonik patlamalar sonucu ortaya çıkan gürültü, dünyanın ilk süpersonik ticari uçağı olan Concorde’nin, ABD ve Avrupa hava sahalarında, sesten hızlı uçabilmesini engelleyen ve onun yeteneklerini, yalnızca transatlantik uçuşlar yapmakla sınırlandıran dezavantajlarından biriydi.

X-59 için nihai hedef, mevcut düzenlemeleri revize etmek ve kara üzerinde ticari süpersonik uçuşlara izin vermek için gereken bilimsel kanıtları sağlayabilmek olarak belirtiliyor.

X-59 uçağına, F414-GE-100 turbofan motoru olarak da bilinen General Electric F414’ün özel bir versiyonu tarafından güç sağlanacak. Bu özel motor, Boeing F/A-18 Super Hornet, Saab JAS 39 Gripen, KAI KF-21 Boramae ve daha pek çok farklı savaş uçaklarında aktif olarak kullanılıyor.

adbanner