UÇAKTA DUŞ KEYFİNE İNGİLİZ ENGELİ!
Dubai merkezli havayolu Emirates, yolcularına herhangi bir ticari seferde bulunabilecek en havalı imkanı sunabilmesiyle ünlü. Gökyüzünde duş! Havayolunun Airbus A380 uçaklarında, yolcuların 36 bin feet irtifada duş almalarına olanak veren süitleri bulunuyor.
Hal böyle olunca, Emirates, duş alınabilecek kadar uzun olan her A380 uçuşunda, özel bir duş görevlisi bulunduruyor. İşin ilginç noktası ise bu görevlilerin aslında kabin memuru olmaması. Yani resmi olarak uçucu ekipte yer almadıkları için; duş görevlilerinin uçuşa elverişlilik lisansları yok.
Emirates’in duş görevlileri:
- Kabin memurları ile aynı eğitimden geçmek zorunda değil.
- Teknik olarak, kemer ikaz ışıkları yanıyorken oturmak zorunda.
- Kabin memurlarına göre maaşları önemli oranda düşük.
Eskiden çok uzun mesafeli uçuşlarda iki duş görevlisi bulunuyordu. Ancak Emirates bir süre önce tasarruf önlemleri kapsamında görevli sayısını bire düşürdü. İki duş görevlisinin bulunduğu dönemde; yatı görevlerinde bu iki personel otelde aynı odayı paylaşmak zorundaydı.
Ancak görünen o ki İngilizler, Emirates’in duş görevlilerinin huzurunu kaçıracak. Kısa süre önce hazırlanan ve Hemen yürürlüğe giren karara göre Emirates, artık Londra, Manchester ve Glasgow’un dahil olduğu Birleşik Krallık’a yaptığı tüm uçuşlarında duş görevlilerini kullanamayacak. İngiliz Gümrük Kontrol Birimi tarafından lisanssız mürettebat girişlerine kısıtlama getirildi.
Temelde, havayolu ekiplerinin mürettebat olmaları nedeniyle özel vize ayrıcalıkları vardır. Ancak, İngilizlerin aldığı yeni karar uyarınca, duş görevlileri teknik olarak mürettebat olmadığından ve uçuş lisansları bulunmadığından, bundan faydalanamayacak.
Yaklaşık 10 yıldır bu duş görevlileri ile İngiltere’ye uçan Emirates, bir anda bu konunun gündeme gelmesine şaşırdı ve bir çözüm bulmak için harekete geçildi. Akla gelen ilk çözüm Emirates’in tüm İngiltere uçuşlarında ekstra bir purser veya first class kabin görevlisi bulundurması gibi görünüyor ve bu havayolu için oldukça pahalı bir çözüm.
Duş görevlileri, uçaktaki tüm banyoları ve duş kabinlerini duş alan yolcular çıktığı anda temizliyor. Ancak yeni kararla uçuşta bulunacak ekstra purser veya first class kabin görevlisi sadece bu görevden sorumlu tutulmak yerine; uçakta görev yapan tüm kabin görevlileri banyoların temiz tutulmasından sorumlu olacak.
Uygulamanın nasıl yürütüleceği merak konusu. İngiltere’nin karardan geri adım atıp atmayacağı; duş görevlilerinin özel vize almaları gerekip gerekmediğini veya bu durumun Emirates’in lisanslı olmayan duş görevlileri için daha büyük bir sorunun başlangıcı olup olmadığını hep birlikte göreceğiz.
PİLOTUN YANLIŞ KODU PANİK YARATTI!
6 Kasım Çarşamba akşamı, Amsterdam’dan Madrid’e hareket etmek üzere hazırlanan AirEurope Havayolları’na ait Airbus A330’un kokpitinden kaçırılma sinyali alındı. Amsterdam polis ve jandarma birimleri alarma geçti. Schiphol Havalimanı D ve E terminalleri boşaltıldı. Tüm uçuş trafiği durduruldu.
27 yolcusu bulunan uçağın etrafı kısa süre içinde özel timler tarafından kuşatıldı. İki polis helikopteri, havalimanı üzerinde kontrol uçuşlarına başladı.
Güvenlik önlemlerinin tamamen alındığından emin olduktan sonra özel tim uçağa girdi. Yolcu ve mürettebat tahliye edildi. Ancak durum sonradan anlaşıldı. Uçuş ekibinin yanlışlıkla kaçırılma sinyali verdiği ortaya çıktı. Tahliye işleminden birkaç dakika sonra, Air Europa, resmi twitter hesabı üzerinden, kaçırma alarmının “yanlışlıkla” yaşandığını duyurdu.
Transmitter (verici) ve Responder (yanıtlayıcı) kelimelerinin birleşiminden oluşan Transponder telekomünikasyon endüstrisinde, başka bir cihazla haberleşebilen çeşitli cihazlara verilen ortak isim.
Uçakların kokpitlerinde de Transponder cihazı bulunuyor. Radyo frekansı ile sorgulandığında bir yanıt üreten ve yayınlayan bu elektronik cihaz, yerdeki ikincil radarlarla ve diğer uçaklardaki çarpışmayı önleyici sistemlerle çeşitli sinyaller vasıtasıyla haberleşiyor.
Hava aracındaki transponder cihazına kumanda paneli vasıtasıyla çeşitli kodlar giriliyor. Bu kodlar tüm dünyada geçerli. Örneğin pilot, transpondera 7500 kodunu girerse; bu “uçak kaçırıldı” anlamına geliyor.
Geçtiğimiz sene New York JFK Havalimanı’ndan Los Angeles’e gitmek için kalkışa hazırlanan JetBlue Havayolları’na ait Airbus A321 uçağının, piste doğru ilerlerken, radyo ekipmanlarında meydana gelen arıza nedeniyle kule ile bağlantısı kesilmiş ve pilot, bu esnada yanlışlıkla transponder’a 7500 kodunu girmiş ve havalimanında büyük bir paniğin yaşanmasına neden olmuştu.
Benzeri bir vaka 2014’te Türkiye’de de yaşandı. Ukrayna’nın YanAir Havayolları’nın Antalya-Poznan uçuşunu icra eden Airbus A320 pilotu, havada kabin basıncı düşünce, yanlışlıkla “uçak kaçırılma” kodunu girdi. Olay Türk hava sahasında gerçekleştiği için, Atatürk Havalimanı’ndaki görevliler alarma geçti. Durum sonradan pilotun kule ile yaptığı konuşma sonrasında anlaşıldı.
Havacılık Transponder ‘ı ilk olarak İkinci Dünya savaşında Amerikan ve İngiliz Ordusu tarafından radarda dost ve düşman uçakları birbirinden ayırabilecek bir sistem (Dost veya Düşman Tanımlama Sistemi – IFF) olarak geliştirildi. Konsept, Soğuk Savaş sırasında Kuzey Amerika’nın savunulmasında kullanılan NORAD teknolojisinin temelini oluşturdu.
Aynı konsept sivil hava trafiği kontrolü tarafından 1950’lerde uyarlanarak genel ve ticari havacılık için trafik hizmeti vermek amacıyla ikincil işaret radarı sistemlerinde kullanılmaya başlandı.
IAG, AIR EUROPA’YA SATIN ALDI!
Bünyesinde British Airways, Aeo Lingus, Iberia, LEVEL ve Vueling’i bulunduran IAG (International Airline Group) İspanya’nın 3. büyük havayolu Air Europa’yı satın almaya karar verdi.
Bu kararın, Madrid’i, Avrupa’nın 4 büyük devi olan Amsterdam, Frankfurt, Londra Heathrow ve Paris Charles de Gaulle’ye ciddi bir rakip haline getireceği düşünülüyor. Ayrıca, 66 uçakla 69 noktaya uçuş yapan Air Europa’nın Güney Amerika transatlantik pazarındaki gücü de IAG’nin gücünü ciddi şekilde artıracak
IAG, İspanyalı havayolunu satın almak için 1 Milyar Euro ödeyecek. IAG, böylece İspanya iç hatlar pazarının tüm hakimiyetini ele geçirecek. CAPA verilerine göre, Iberia, Vueling ve Air Europa, İspanya iç hat pazarında sunulan koltuk arzının yüzde 84’ünü oluşturuyor.
Plan, anlaşmanın 2020 yılının ikinci yarısında devreye girmesi şeklinde oluşturuldu. IAG, satın alma işleminin gerekli yasal onaylarını alamaması durumunda, Air Europa’ya 40 milyon Euro tazminat ödemeyi kabul etti.
Satın alma süreci tamamlandıktan sonra, Air Europa markası “başlangıçta korunacak” ve şirket Iberia tarafından yönetilen, bağımsız bir birim olarak faaliyetlerini sürdürecek.
Air Europa yolcuları bundan böyle IAG’nin sadakat programı Avios’u kullanabilecek. Ayrıca havayolu, Delta ile Air France-KLM’in önderliğindeki Skyteam ittifakından da ayrılacak. Satın alma sürecinden önce Air Europa’nın Skyteam ittifakından ayrılarak; Oneworld ittifakına geçeceği konuşuluyordu.
Air Europa, Latin Amerika, Amerika Birleşik Devletleri, Karayipler ve Kuzey Afrika’ya uzun mesafeli güzergahlar da dahil olmak üzere toplam 69 iç ve dış hat varış noktasına tarifeli seferler düzenliyor. Şirket 2018 yılında, 2.1 milyar Euro gelir ve 100 milyon Euro faaliyet karı elde etti.
EL AL’İN BOEING 747’Sİ GÖKYÜZÜNE İMZA ATTI!
Hizmete girişinin üzerinden 48 yıl geçen Boeing’in ikonik jumbo jeti 747, İsrail’in milli havayolu El Al filosuna özel bir uçuşla veda etti. 3 Kasım sabahı Roma’dan Tel Aviv’e yapacağı son uçuşu için havalanan 747, kalkıştan 2 saat sonra Kıbrıs’ın güney batısı üzerinde 10.000 feet irtifaya inerek Akdeniz üzerinde çok özel bir sanatsal çalışmaya imza attı.
Emeklilik öncesi son uçuşunu gerçekleştiren gökyüzünün kraliçesi, çizdiği özel bir rota ile gökyüzüne 747 şekli oluşturdu. Böylece havacılık tarihine unutulmayacak bir imza daha atmış oldu.
İsrailli havayolunun tarihi boyunca filosunda 17 adet 747 görev yaptı. Bunların 2’si 747-100, 8’i 747-200 ve 7’si de 747-400’dü. Havayolu, Eylül ayında filoda kalan son 2 adet 747’yi Transatlantik rotalardan çekerek; Bangkok, Roma gibi uçuşlarda kullanmaya başlamıştı.
Dünyanın dört bir yanındaki birçok havayolu gibi El Al de yaşlanan dört motorlu uçağın yerine, verimliliği ile öne çıkan Boeing 787 ile operasyonlarını sürdürmeyi amaçlıyor.
İsrailli havayolunun 747’lerinin tarihsel misyonu ve anlamı da var. Solomon Operasyonu’nda şirketin 747’leri önemli bir rol oynadı. Operasyonda 14.000’den fazla Etiyopyalı Musevi, İsrail’e getirildi. Sıradan bir hava yolculuğundan farklı olsa da tek seferde 1.000’in üzerinde yolcu taşınarak bir rekora bile imza atıldı.
AVRUPA’DA EN HIZLI UÇAK İÇİ İNTERNET VUELING’DE!
European Aviation Network, havayollarının yolcu deneyimine eşsiz hız ve kesintisiz kapsama alanı gibi özelliklerle uçak içi geniş bant ağ hizmeti sağlıyor. 2015 yılında Inmarsat ve Deutsche Telekom tarafından, Avrupa’nın alanında lider şirketleri olan Thales, Nokia, Airbus, Cobham ve EAD Aerospace partnerliğinde geliştirilen proje sayesinde, dünyanın en sıkışık hava trafiklerinden birine sahip olan kıta Avrupasında yolcular uçak içi internet erişimine sahip oluyor. Yılda 11 milyon uçuşta, 1 milyardan fazla yolcuya hizmet verilen Avrupa havacılığında uçak içi geniş bant hizmeti sağlayan EAN, sektörün ve yolcuların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak; aynı zamanda önümüzdeki yıllarda giderek artan bağlantı ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde özel olarak tasarlandı. Bu sistemin kullanıcıları arasına giren ilk düşük maliyetli havayolu da Vueling oldu. Barcelona merkezli havayolu böylece uçaklarında, yolcularına en hızlı ve kesintisiz uçak içi internet hizmeti sunan Avrupalı low cost havayolu ünvanını ele geçirdi.
EAN, hızlı ve kesintisiz internet hizmeti sunmasının yanında, her bir uçak için dokuz saatten az süren montaj süresiyle, sistemin entegre edileceği uçakların yerde kalma süresini de oldukça iddialı hale getiriyor ve uçak içi internet için şimdiye kadarki en hızlı montaj süresini sunuyor. Sistemin ağırlığının az olması, düşük sürtünme sunması ve düşük bakım maliyetleriyle beraber havayoluna uçak içi internet hizmetini daha düşük maliyetlerle sunma şansı sağlıyor.
Vueling, EAN destekli yeni uçak içi geniş bant servisini 5 uçağına entegre etti. Önümüzdeki aylarda filoda hizmet veren 110’dan fazla Airbus A320 ailesi uçaklarının tamamında 75 Mbps’e kadar çıkabilen hızda internet hizmeti yolculara sunulmuş olacak.
Vueling uçuşlarında mesajlaşmak için “Fly and Chat”, internette gezinmek için” Fly and Surf ve tüm internet hizmetleri için Fly and More paketlerinden istediğini satın alabilecek. Vueling, ödüllü bağlantı sistemini yolcularının kullanımına sunan üçüncü havayolu şirketi oldu. Lufthansa ve British Airways’in bazı uçaklarında da bu sistem kullanılıyor. Toplamda, EAN sistemine Londra, Madrid, Barselona, Cenevre ve Roma da dahil olmak üzere Avrupa’daki önemli noktaları kapsayan 250’den fazla rotada erişmek mümkün. Bugüne kadar yaklaşık 5 milyon yolcu, EAN erişimi olan 35.000’den fazla uçuşla seyahat etti.