Havacılık endüstrisinin, şirketler arasında işbirliği konusunda iyi bir geçmişe sahip olduğunu söylemek zor. Havacılığın sektör olarak yükselişi; şeffaflık, iletişim ve birlikte çalışan pek çok farklı parçaya dayanıyor olmasına rağmen; sektör demode bir şekilde işbirliğinden çok, daha köklü birleşme ve devralma kültürüyle ilerleme eğilimine sahip. Son birkaç yılda kayda değer bazı teknoloji işbirlikleri ile bu duruma çözüm aranmaya çalışılıyor.
Güvenlik ve verimliliği arttıran data paylaşımından, bakım onarım (MRO) sektöründe devrim yaratan uzmanlık alanı paylaşımına kadar; havacılık endüstrisi, teknolojik ortaklıklar sayesinde büyük faydalar görüyor.
Bu işbirliklerinin birçoğu, yalnızca ilgili taraflar için faydalı olsa da, tüm sektörün iyiliğine dokunacak daha kapsamlı işbirliklerine ihtiyaç olduğu aşikar. Her şeye rağmen, teknoloji, data paylaşımı ve alınan aksiyonlar konusunda yapılan işbirlikleri sektörün gelecekte daha paylaşımcı bir şekle dönüşeceğinin sinyallerini veriyor.
SON DÖNEMDE ŞİRKETLER ARASINDA YAŞANAN İŞ BİRLİKLERİ
Airbus – Bombardier
Havacılık endüstrisi son iki haftadır; sektörün önde gelen şirketleri arasındaki birleşmeler ve işbirliklerini konuşuyor. Önce Avrupalı imalatçı Airbus’ın, Kanadalı Bombardier şirketinin C Serisi uçaklarının üretim programlarının çoğunluk hissesini satın alması gündemi meşgul etti.
İlgili Haber | Airbus A220’yi Dünya Kamuoyuna Tanıttı
Boeing – Embraer
Ardından Amerikalı imalatçı Boeing de Brezilyalı Embraer’in tüm ticari faaliyetlerinin 4.75 Milyar Dolar olarak belirlenmesinin ardından bu miktarın yüzde 80’i yani 3.8 Milyar Dolar ödeyerek yepyeni bir ortaklık gerçekleştirileceğini açıkladı.
İlgili Haber | Boeing ve Airbus Rekabeti Yeni Bir Boyut Kazandı
Bu iki önemli gelişmenin ardından, havacılık endüstrisinde yaşanan ve her iki taraf için de verimli olduğu iddia edilen ortaklıklara göz atalım:
Aerion – Lockheed Martin
Nevada merkezli Aerion Supersonic, geçtiğimiz günlerde, süpersonik iş jeti AS2’nin geliştirilmesine yardım etmesi için Lockheed Martin ile bir ortaklık kurdu. Lockheed Martin, F-16, F-35, F-22 ve SR-71 gibi büyük projelerin sahibi. Şirket bu projeler kapsamında, Saatte 2,300 milin (Mach 3- ses hızının 3 katı) üzerinde hızlara ulaşan süpersonik jetler ile ilgili çok geniş deneyim ve bilgi birikimine sahip durumda. Aerion da bu bilgilerden faydalanarak AS2’ye aktarmak istiyor. Yapılan ortaklığın adı, Skunk Works Advanced Development Programs olarak belirlendi. Bu kapsamda 12 yolcu kapasiteli süpersonik jet AS2’nin 2023’teki ilk uçuş hedefine ulaşmasına yardımcı olmak için Lockheed mühendisleri, Aerion’un mühendisleri ile birlikte çalışacak. Proje kapsamında 2025 yılında sertifikasyon sürecinin tamamlanması hedefleniyor.
Bell – Safran
Haziran ayında, Bell (eski adıyla Bell Helicopters), Uber Elevate hava taksi programının bir parçası olarak geliştirilmekte olan dikey kalkış ve iniş (VOTL) yeteneğine sahip uçan otomobillerin geliştirilmesine yardım etmek için Fransız havacılık şirketi Safran ile bir ortaklığa imza attıklarını duyurdu. Halihazırda hibrit-elektrik teknolojisi üzerinde çalışan Safran, Bell’in henüz ismi netleşmemiş olan hava taksileri için bir tahrik sistemi geliştirmek konusunda yardımcı olacak.
Gulfstream – Rolls Royce
Havacılık endüstrisinde, bugüne kadar yapılan en verimli ortaklıklarından biri Gulfstream ve Rolls-Royce arasında. Amerikalı uçak üreticisi ve İngiliz motor üreticisi arasındaki iş ortaklığının bu yıl 60. yıldönümü kutlanıyor. Bu birliktelik aynı zamanda havacılık endüstrisindeki en uzun ortaklığı işaret ediyor. Yıllar boyunca, Rolls Royce motorları, Amerikalı imalatçının ürettiği iş jetlerinin çok iyi bir tamamlayıcısı oldu. Bunun en özel örneklerinden biri de 8,631 mil menzile sahip olan ve saatte 691 mil hıza ulaşabilen G650ER uçağındaki partnerlik olarak gösterilebilir. Bu ortaklığın daha uzun yıllar çok sayıda farklı uçak üzerinde devam edeceğine inanılıyor.