NASA, Mars’ta uçurmayı başardığı helikopteri Ingenuity’nin beşinci test uçuşunun da sorunsuz tamamladığını doğruladı. Mars semalarında uçmayı başaran rotorlu aracının ilk ses kaydını paylaştı.
Perseverance Uzay Aracı ile Mars’a gönderilen Ingenuity, dördüncü test uçuşu sırasında, SuperCam mikrofonu ses kaydı aldı. Bu gelişme başka bir gezegende uçarken alınan ilk ses kaydı olarak da kayıtlara geçti.
NASA yetkilileri, Ingenuity’nin kalkış ve iniş yapacağı noktadan yaklaşık 80 metre uzakta bulunan mikrofonun, dakikada 2.537 devir ile dönen rotorlu hava aracının gürültüsünü, Mars’ın fırtınalı atmosfer şartlarında kaydetmeyi başarıp başaramayacağından emin değildi. Ancak bilim insanları, sesi kaydetmeyi başarmakla kalmayıp, bu sesi rüzgarlardan izole etmeyi de başardı.
İşte Mars’tan Gelen Ses Kaydı
Ingenuity’nin Mars’a yaptığı tek yön seyahatinin bir parçası olan, beşinci uçuşunun tam olarak planlandığı gibi performans ile gerçekleştirdiği açıklanırken, rotorlu hava aracı, şu anda Wright Brothers Field olarak adlandırılan Jezero Krateri’nden kalkışını yaptı ve 129 metre güneye uçmayı başardı.
Ardından, çevresini ve altındaki alanı incelemek ve fotoğraflamak için 10 metrelik yeni bir rekor yüksekliğe ulaştı. Beşinci test uçuşu toplam 108 saniye sürdü.
Ingenuity’nin en yeni iniş bölgesi, test uçuşlarından daha önce kaydedilen bilgilere ışığında NASA tarafından özel olarak seçildi. Ingenuity tarafından sağlanan bilgiler ile NASA, Mars üzerinde dijital yükseklik haritaları oluşturabildi. Bu haritalar, yüzeyde neredeyse hiçbir engel olmadığını ve tamamen düz bir araziyi ifade ediyor gibi görünüyor. NASA’ya göre, beşinci test uçuşu, Ingenuity’nin yeni operasyonları için kritik bir deşiği aştığını işaret ediyor.
Bu sonraki aşamada NASA, Mars’ta çalışan rotorlu araçların, keşif, gözlem ve erişilemeyen alanlara erişim ile atmosferik irtifalardan ayrıntılı stereo görüntüleme gibi yeteneklerden hangilerini sağlayabileceğini araştırmaya odaklanacak. Bu operasyonlar ve bunlardan öğrenilen derslerin, Mars’ın ve diğer gezegenlerin gelecekte havadan keşfedilmeleri konusunda önemli ölçüde fayda sağlayacağı düşünülüyor.
Ingenuity’nin Yeni Görevleri Ne Olacak?
Ingenuity şu anda yerde bekliyor ve Perseverance Rover aracılığıyla NASA’daki komuta merkezinden yeni talimat ve görevler bekliyor.
Rover, Ingenuity’nin iletişim baz istasyonunu taşıyor. Bu nedenle Perseverance ve Ingenuity ikisinin birbirlerinin yakınıda kalması önemli olsa da, elde edilen gelişmeler ışığında Ingenuity, artık aynı yönde olsa da Perseverance’ın önünde uçabilecek.
Perseverance, kısa bir süre sonra Mars’ın yeni bir bölgesinde yapılacak operasyonlara ve örnek toplama görevine başlayacağı için hem Perseverance hem de Ingenuity, güneye yönelmeye devam ediyor.
NASA’ya göre, Perseverance için kısa vadeli strateji, helikopteri çok geride bırakacak uzun sürüşler gerektirmiyor. Ingenuity’nin operasyonlara ve gösterilere devam etmesine izin veriyor.
Ingenuity programının baş mühendisi Bob Balaram, “İleriye yönelik planlarının, Ingenuity’yi Perseverance bilim operasyonlarının hızını azaltmayacak bir şekilde uçurulması” olduğunu söylerken, önümüzdeki birkaç hafta içinde birkaç uçuş daha yapabileceğini ve ardından ne durumda olduğunun NASA yetkilileri tarafından değerlendirileceği belirtiliyor. Şu ana kadar NASA, toplamaya geldiği tüm uçuş performansı verilerini toplamayı başarmış durumda. Şimdi, bu yeni operasyon demosu NASA yetkililerine, diğer gezegenlerde uçan makineler hakkındaki bilgilerini daha da genişletme fırsatı veriyor.
Balaram, “Mars’taki ilk evimiz Wright Brothers Field’a, bir gezegensel rotorlu aracın tarihi ilk uçuşlarına sağladığı destek için minnettarlıkla teşekkür ederiz” demeyi de ihmal etmiyor.
NASA’nın Havacılık Araştırma Misyonu Müdürlüğünün yardımcı yöneticisi Bob Pearce, “Mars Helikopteri’nin beşinci uçuşu, NASA için bir başka büyük başarı. Ingenuity’nin devam eden başarısı, başka bir gezegende bir uçağı uçurmak gibi geleceği yaratmak için NASA genelinde çeşitli proje gruplarının güçlü yönlerini bir araya getirmenin ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor!” diye konuştu.
INGENUITY’NİN UÇUŞU NEDEN ÖNEMLİ?
NASA’nın yapımı 6 yıl süren otonom helikopteri Ingenuity’yi Mars’ta uçurmayı başarması çok kritik bir durum. Çünkü bu gelişme, yabancı bir gezegendeki ilk başarılı uçuş olarak kayıtlara geçti.
Ingenuity, ikiz pervaneli, metal bir gövdeye sahip, dört ayaklı ve iki kilogramın biraz altında ağırlığıyla, güneş enerjisiyle çalışan bir rotorlu hava aracı. Şubat ayında NASA’nın Perseverance Mars keşif aracıyla tek bir görevi tamamlamak üzere gönderildi: O da Dünya’nınkinden önemli ölçüde farklılık gösteren Mars atmosferinde uçabileceğini kanıtlamaktı.
İlgili Haber | Dünya’daki Uçaklar Başka Gezegende İşe Yarar mı?
Mars’ta Dünya’ya göre çok daha az yerçekimi olmasına rağmen; Mars’ın atmosferinin yoğunluğu, gezegenimizin atmosferinin sadece yüzde 1’i kadar. Bu da herhangi bir hava aracının uçmasını sağlayacak taşıma kuvvetini oluşturmayı zorlaştırıyor. Bu yüzden Ingenuity mühendisleri, bu özel hava aracına Dünya’da uçmalarını sağlayabilecek seviyeden çok daha yüksek hızlarda dönebilen 122 cm uzunluğunda rotor kanatları yerleştirdi. Yeryüzündeki çoğu helikopter ve insansız hava aracı, dakikada yaklaşık 400-500 devir yapan rotorlara sahipken, Ingenuity’nin rotoru dakikada yaklaşık 2.400 devirde çalışıyor.
İlk 4 Uçuşun Detayları
Ingenuity, Mars’a gönderilmeden Dünya’da, çeşitli simülasyonlar üzerinde test edildi. Mars atmosferinin zorlu koşullarında taşıma üretip üretemeyeceği ise gerçek ortamda test edilmiş oldu. Ingenuity’nin ilk uçuşu motor çalıştırma, yaklaşık 3 m yükselme, yaklaşık 30 saniye havada süzülme, 96 derece dönüş ve iniş şeklinde programlandı. Uçuşun başlaması için gereken sinyalin iletilmesi, Dünya ile Mars arasındaki mesafe nedeniyle gecikmeler yaratıyordu. Sinyaller, Dünya üzerindeki bir bilgisayardan uydu çanağına oradan Mars Keşif Gezgini’ne oradan Perseverance’a ve son olarak da helikoptere ulaşıyordu. Buradaki optimizasyonu sağlamak da hiç kolay olmadı.
Mars’tan gelen ilk veriler, Ingenuity’nin kendi üzerine yerleştirilen kameralar tarafından çekilen, başarılı bir uçuş gerçekleştiğini doğrulayan siyah beyaz görüntüleri içeriyordu. İlk uçuş 39 saniye sürdü. NASA ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Ingenuity’nin ilk uçuşunu yaptığı bölgeyi, resmi olarak, Mars’ın ilk pisti olarak tanımladı ve modern havacılığın kurucularına ithafen Wright Brothers Field olarak adlandırdı.
Biraz daha iddialı görevlere sahip olan ikinci uçuş, yaklaşık 52 saniye sürdü. Uçuşta 5 metre irtifaya ulaşan Ingenuity, iniş yapmadan önce, yatay düzlemde de 2 metre uçmayı başardı ve kamerası ile panaromik bir görüntü elde etmek için kendi ekseni etrafında döndü.
Ingenuity, üçüncü uçuş testinde yine beş metre yüksekliğe çıktı ve toplam 50 metrelik bir menzilde uçmaya başardı. Bu uçuşta, saniyede iki metre ile en yüksek hıza ulaşıldı. Üçüncü test uçuşu toplam 80 saniye sürdü. NASA ayrıca, bu uçuşta dahili renkli kamerasını kullanarak kendi başına daha fazla fotoğraf çekmesi için yeni talimatlar ekleyerek, Ingenuity’nin yeteneklerini daha da artırmaya çalıştı.
Ingenuity’nin dördüncü uçuşu için ilk girişimi, teknik bir arıza nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı. Helikopterin, kalkış için gerekli olan “uçuş moduna” düzgün bir şekilde geçmediği açıklandı. Ingenuity’nin uçuş moduna geçmemesi, yüzde 15 ihtimalle gerçekleşme ihtimali olan teknik bir aksaklığa bağlandı.
Bir kaç gün sonra gerçekleştirilen ikinci denemede ise uçuş, planlandığı gibi sorunsuz bir şekilde gerçekleştirildi. Rotorlu hava aracı, bu uçuşunda da yine beş metre yüksekliğe çıktı. Yaklaşık 133 metre güneye uçan Ingenuity, kalkış konumuna geri dönüp başarılı bir iniş yaptı. Toplamda, 117 saniye havada kaldığı dördüncü uçuş testinde Ingenuity, o güne kadarki en uzun uçuşunu yaptı. Dördüncü uçuş sırasında bir dizi renkli görüntü ile birlikte, uçağın altındaki navigasyon kamerasıyla çekilen siyah beyaz fotoğrafları da merkeze iletmeyi başardı.
Dördüncü uçuşta önceki uçuşlara göre çok daha fazla görüntü kaydeden helikopter, çoğunluğu inişten önceki son 50 metrede olmak üzere toplamda yaklaşık 60 adet fotoğraf çekmeyi başardı. Bu tür görüntüleri yakalamak, Ingenuity için “teknik bir zorluk” oluştururken, Kızıl Gezegen’in havadan “daha önce hiç görülmemiş” bir perspektifi elde edilmiş oldu. Bu görseller, arazinin yüzey özelliklerini incelemek için kullanılırken, yüzeyin 3 boyutlu görüntülerini oluşturma ve helikopterin altında kalan farklı alanların yüksekliklerini inceleme yeteneğini test etmeye olanak tanıdı.