Uçuşların süresi uzadıkça, gökyüzünde kendi başımızın çaresine nasıl bakacağımızı öğrenmenin önemi çok daha fazla arttı. Özellikle uzun menzilli uçuşlarda, koltuğumuz, bizim sınırlı dünyamızı oluşturuyor.
Örneğin, Dünya’nın en uzun non-stop uçuşu, Singapur-New York arasında yaklaşık 19 saat sürüyor. Nerden bakarsanız bakın 19 saat uzun bir süre. Ortalama üç gece uykusu süresi, dört açık kalp ameliyatı süresi denilebilir. Bu süreyi uçakta geçirmek hiç de kolay değil.
19 saat boyunca bir koltukta oturmak, en çok seyahat edenlerimiz için bile bazen sancılı olabilir. Eklemlerinize zarar verebilir, uyku programınızı mahveder ve anksiyetenizi ciddi şekilde artırır. Peki ya rahatsızlık gibi görünen çok uzun uçuşlar, aslında bazı konular için bir avantajsa? Uzun bir uçuşu kendimize iyi gelecek bir fırsata dönüştürebilir miyiz?
İlgili Video | Dünya’nın En Uzun Uçuşuna Katılan İlk Türk
Uzmanlara göre uzun uçuşlar meditasyon pratiği için ideal bir zaman dilimi sunuyor. Böylelikle uçakta geçirdiğimiz süre aydınlanmanın anahtarı olabiliyor.
Uçuşta Meditasyon Nedir?
Dünyaca ünlü meditasyon eğitmeni ve New York Times’ın çok satanlar listesinde yer alan “Gerçek Mutluluk” adlı kitabın yazarı Sharon Salzberg, ‘uçaklar arkadaşlarla buluşmak, telefonda konuşmak ya da işlerimizi yapmak için oldukça yetersiz. Uçak kabinleri aynı zamanda meditasyon için ideal bir alan; çünkü gidebileceğiniz başka hiçbir yer yok!’ diyor.
İlgili Haber | Uçak Korkusunu Yenmek İçin İpuçları
Uçuşlarımız, ağlayan çocuklar, sızlanan yetişkinler ve türbülanslar gibi istenmeyen faktörlerle dolu. Salzberg’e göre uzun bir uçuş, dikkat dağınıklığıyla mücadele etmek için mükemmel bir egzersize dönüştürülebilir. Salzberg “Meditasyon, zihninizi temizlemek ya da düşüncelerinizden arınmakla ilgili değildir. Dikkatinizi dağıtan şeyleri kapsayan ve onların zihninizde dolaşmasına izin vermemeniz ile ilgilidir” diyor.
Aslında Salzberg’e göre “uçuş ne kadar uzunsa, sonuçları görme olasılığımız o kadar fazla. Uçaktayken, doğal olarak huzursuzsunuz ve bedeninizin çevrenizle huzur bulması için bir yola ihtiyacınız var‘ şeklinde durumu açıklıyor. Bunu yapmanın ‘biraz zaman alabileceğini’ söylüyor.
Uzun Uçuşlar Anksiyetenize Nasıl Yardımcı Olabilir?
Kentsel sağlık girişimi olan MNDFL’nin kurucu ortağı ve meditasyon eğitmeni Londro Rinzler, “Biz bir havaalanına gittiğimizde savaş ya da kaç ikilemimiz tetikleniyor. ‘Her şeyi topladım mı? Bağlantılı uçuşumu kaçıracak mıyım?’ gibi binlerce soru zihninizi kurcalıyor. Ancak, aslında uzun bir uçuş için koltuğunuza yerleşip sırtınızı yasladığınız an, enerji dolup, canlanabilir ve dinlenmeye başlayabiliriz.” diyerek bize ışık tutuyor.
Rinzler, endişenin hikayelerden türediğini söylüyor. “Türbülansı hissettiğiniz zaman kendinize uçağın düşmesi ile ilgili hikayeler anlatırsınız. Bu kurgudur.” diyor. Bunun mevcut korkularımıza dayalı olabileceğini iddia ediyor. ”Bir hikaye yaratırsınız. Bu, flört uygulamasında eşleştiğiniz biriyle çıktığınız randevuda, ilk kadehten sonra partnerinize “Miranda” isminin kız bebek için nasıl bir fikir olduğunu sormak gibidir” şeklinde özetliyor. Beynimiz, hikaye yazmak için gerçek olmayan düşüncelere dayanıp, çok aceleci davranıyor.
İlgili Haber | Türbülans Korkusuna Kesin Çözüm!
Rinzler “Meditasyonda nefesi ne kadar çok akla getirirsek, bu hikayeleri üretmeye o kadar az yer kalır. Bunun yerine hissettiğimiz deneyimi elde ederiz. ” diyerek kendimizi yönlendirmemizin önemini vurguluyor. Anksiyeteye alan tanımıyor; hikayelere yer vermiyoruz.
Görünüşe göre, uçuş sırasındaki meditasyon sayesinde, yan etkilerden ve fahiş fiyatlı psikiyatri faturalarından sıyrılmış, kendi Xanax’ınızı (Psikiyatrik bir sakinleştirici ilaç) oluşturabiliyoruz.
Meditasyon Sizi Nasıl Daha İyi Bir Gezgin Yapabilir?
Salzberg: “Meditasyon varoluş ve anlaşılırlık gibi nitelikleri derinleştirir. Sizi daha maceracı yapabilir. Ayrıca evinizdeki endişelerden de kurtulmanıza yardımcı olabilir.” diyor.
Nörolog David Rock, mevcut pozisyonda kalma eyleminin -nefesinize ve kendinize odaklanmanın- Jet lag ‘ı bile iyileştirmeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Rock: ” Yeni bir saat dilimine geçtiğimizde, tamamen bulunduğumuz yere odaklanmak önemlidir. Bölgesel göstergelere dikkat edin, içinde bulunduğunuz zamanda olun.” şeklinde durumu özetliyor.
İlgili Haber | Her Yönüyle Jet-Lag
Rinzler: “Bu, beynin kademeli olarak kendini yeniden şekillendirmesidir. Sizi sohbete daha fazla dahil edebilir, hatta kahvenizin tadını daha lezzetli yapabilir.” diyerek; havada ya da başka yerde meditasyonun bizi olduğumuzdan daha iyi bir gezgin ve büyük ihtimalle daha iyi bir insan yapacağını anlatıyor.
Uçakta Nasıl Meditasyon Yaparsınız ?
Birçoğumuz için meditasyon, kişisel gelişim egzersizinden çok, bir yetişkinin zaman öldürmesine benzeyebilir. Ancak uçuş sırasındaki meditasyon, tam olarak tüm dünyevi varlığınızdan vazgeçmenizi gerektirmez. Bu bir adanmışlık sürecidir.
Salzberg: “Sizin için olması gereken tek şey budur. Her gün yapılması daha çok faydalı olur. Bu yüzden uçuşunuzdan bir kaç hafta önce, her gün sadece birkaç dakika bile olsa denemenizi tavsiye ederim.. Nefese odaklanma ve zihnin gezinmesine izin verme şeklindeki basit, tekrarlayan eylem, zamanla tamamen işlevsel bir meditasyon pratiğine dönüşebilir. Her şey gibi onu da tekrar etmek gerekiyor.” şeklinde durumu özetliyor.
Her iki meditasyon eğitmeni de havalimanında güvenlik kontrolünden geçip, koltuğunuza oturduğunuzda, mümkün olduğu kadar yavaş ve en az üç kez, derinden nefes almamızı tavsiye ediyor. Basınçlı havanın ciğerlerimize dolup boşalırken nasıl hissettirdiğine odaklanmamız gerekiyor . Rinzler: “Nefesinizi burnunuzdan alıp ağzınızdan verin. Kaslarınızı gevşetin, omuzlarınızı hafifçe kaldırın. Zihniniz geziniyorsa, buna izin verin. Ona sadece rehberlik edin. İhtiyaç duyduğunuzda tekrar nefesinize doğru yönelin. Bu, obsesif düşünmeye meyilli olan sol beyninizden uzaklaşmanıza ve daha deneyimsel olan sağ beyninize yaslanmanıza yardımcı olur.” diyor.
İlgili Haber | Uçuş Stresini 60 Saniyede Yok Edin!
Yanınızda oturan bebeğin, doğa üstü bir varlıkla, insan karışımı bir yaratık gibi çığlık atması ya da uçakta ekstra para ödeyerek aldığınız sandviçinizin tadının, kedi kumu gibi olması sorun değil. Kendinizi sakince nefes alma eylemine doğru itmeden önce, bu düşüncelerin zihninizde dolanmasına izin verin.
Salzberg: “işe yaramazsa ara verin ve sonra tekrar deneyin; nasılsa uçakta istemediğimiz kadar zamanımız var.” diyor.
Rinzler: “Bence bir sonraki uçuşta, kendinize bir şans vermelisiniz. Uçakta geçirdiğiniz o saatler sizde bir şeyleri iyileştirmeye başlayabilir. Bunu asla bilemezsiniz.” diyerek denemekten bir şey kaybetmeyeceğimizi anlatıyor.
Çeviri: Ebru Özfırat
