Havacılık Bülteni-181

UÇAK KİRALAMA ŞİRKETLERİ İFLASA SÜRÜKLENİYOR!

Batılı ülkeler, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline yönelik yaptırımların bir parçası olarak, uçak kiralama şirketlerine, 28 Mart’a kadar Rus operatörlere, ellerindeki uçakları iade etme çağrısında bulunmaları talimatını verdi. Rus havayolları ile sözleşmelerini fesheden batılı leasing şirketleri, 28 Mart’a kadar uçakların iade edilmesini bekliyor. Ancak süreç bu şekilde ilerlemeyecek gibi görünüyor. Çünkü Ruslar, batılı şirketlerle iş birliği yapmak konusunda oldukça isteksiz.

Resmi bir açıklama yapılmamış olsa da Rus havayolları ellerindeki kiralık uçakları geri vermeye yanaşmıyor. Şu an için sadece bakım ve çeşitli sebeplerle Rusya sınırları dışında olan ve el konularak geri alınabilecek az sayıda uçak var.

Rus havayollarının filolarında, uçak kiralama şirketlerinden kiralanan 515 uçak bulunuyor. Bu uçakların piyasa değeri yaklaşık 12 milyar Dolar. Uzmanlar, Rus havayollarının bu uçakları iade etmemesi durumunda kiralama şirketlerinin toplu iflaslarla karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor.

Sigorta şirketleri de ciddi bir risk altında. Çünkü kiralama şirketleri, savaş riski sigortası kapsamında ciddi bir ödeme almayı umuyor. Bu ödemeyi almak için mutlaka bir savaş ilanının gerekli olmadığını söyleyen kiralama şirketleri, devlet eliyle kamulaştırma, el koyma ve çeşitli kısıtlamaların da bu kapsamda kabul edileceğini iddia edip sigorta şirketlerini zora sokuyor. Bu karamsar tablo, havayolları, kiralama şirketleri ve sigorta şirketleri arasında on yıllarca sürmesi muhtemel davalara dönüşecek gibi görünüyor.

Mevcut durum, sözleşmeleri dünyanın her yerinde daha uygulanabilir kılmak için oluşturulan ve havacılık endüstrisi için bir sigorta işlevi olan Cape Town Konvansiyonu’nun sorumluluğunu da tehlikeye atıyor. Bu arada Pegasus ve Kazakistan’ın ulusal havayolu Air Astana, sigorta şirketlerinin, Rusya uçuşlarını sigorta kapsamından çıkarması nedeniyle Rusya’ya yaptıkları tüm uçuşları durdurdu. Başka havayollarının da benzer kararlar alabileceği düşünülüyor.

Batılı leasing şirketleri, Çin’in Rusya ile ilişkilerini savaş öncesi seviyede tutmaya devam eden birkaç ülkeden biri olması nedeniyle, Rus taşıyıcılarla olan portföylerini Çinli kiralama şirketlerine devretmenin yollarını arıyor. Kiralama sözleşmelerinin farklı bir kuruluşa devredilmesi ise başarı şansı çok az olan; ağır bürokrasi ve yasal süreç ile uğraşmayı gerektiren zorlu bir seçenek olarak masada bekliyor.

Savaş sona erse bile, Rusya’ya yönelik kapsamlı yaptırımlar, uçakların bakım kayıtlarının sürekliliğini kesintiye uğratarak, sahipsiz kalacak uçakların değerlemelerine çok ciddi bir zarar verebilir. Yedek parça eksikliği de Rus havayollarını uçuş emniyetini riske atacak şekilde parçaları yerel olarak mevcut uçaklar arasında değiştirmeye teşvik edebilir. AB ülkelerinin Rusya’ya yedek parça tedarikini yasaklamasının ardından, Çin’in de Rus şirketlere uçak yedek parçaları satmayı reddettiği ortaya çıktı. Rusya’nın sorunu Türkiye ve Hindistan üzerinden çözmek için harekete geçeceği düşünülüyor.

AIRBUS’IN UÇAN TAKSİSİNİN DETAYLARI ORTAYA ÇIKIYOR!

Avrupalı uçak üreticisi Airbus’ın yan kuruluşu CityAirbus, büyük şehirlerdeki tıkanıklığı azaltmak için, dört koltuklu, elektrikli, dikey kalkış ve iniş yapabilme özelliğine ship (eVTOL) bir hava aracı inşa etmek için çalışıyor.

CityAirbus’ın NextGen isimli “uçan taksi” konseptli hava aracının kanatlarının Spirit AeroSystems tarafından üretilmesine karar verildi. Önümüzdeki beş yıl içinde hizmete girmesi beklenen hava aracının, karbon emisyonlarını azaltması ve ticari havacılıkta önemli bir boşluğu doldurması hedefleniyor.

Merkezi ABD’nin Kansas Eyaleti’nde bulunan Spirit AeroSystems, uçağın kanatlarını Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta üretecek. 80 kilometrelik bir menzile ve saatte 120 kilometrelik bir seyir hızına sahip olacak hava aracı için minimum ağırlık felsefesi ile geliştirilecek kanat, havada asılı kalma ve seyir verimliliği arasında aerodinamik denge kurma misyonuna sahip olacak.

Uçuş verimliliği için temel yapısal bileşen olan kanatların üretimini gerçekleştirecek olan Spirit, Airbus ve Boeing başta olmak üzere çok sayıda farklı üreticiye birçok farklı uçak parçası üretiyor.

Spirit, tüm A320 ailesi uçaklarının kanatlarının hücum ve firar kenarlarını, A220 uçaklarının kanat ile motor arasındaki pylon isimli yapılarını, A350 uçaklarının çeşitli panelleri, kanat ön sparları ve hücum kenarları ile A380’in çeşitli kanat bileşenlerini üretiyor.

eVTOL konseptli hava araçları giderek yaygınlaşıyor ve her geçen gün daha fazla talep görüyor, tedarik zinciri de büyümeye devam ediyor. Bu sebeple havacılık otoriteleri, son dönemdee bu konuda çeşitli düzenlemeler yapmak üzere harekete geçti. Önceki çerçevelere dayalı düzenlemeleri geliştiren ABD Federal Havacılık İdaresi FAA’e karşılık, Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) bu konuda tamamen yeni kurallar dizisi oluşturuyor. EASA, eVTOL düzenlemelerine “uyumlu tek boyut” yaklaşımı getirmeyi amaçlıyor.

ABD’li Boeing de Google’ın kurucu ortağı Larry Page’in şirketi Wisk Aero ile kurduğu ortak girişime, geçtiğimiz Ocak ayında ekstra 450 milyon Dolar yatırım yaptı. Bu ortaklık kapsamında Airbus’ın NextGen projesine benzer bir konsepte odaklanıldı. Maksimum dört yolcu kapasiteli ve otonom olarak uçabilen bir eVTOL uçağı geliştirebilmek için çalışmalar sürüyor.

BOEING DAHA ÇOK 737 MAX ÜRETECEK!

Havacılık endüstrisi pandeminin yarattığı olumsuz tablonun etkilerinden sıyrılmaya çalışırken; tedarik zinciri sorunları ve küresel karantina kararları nedeniyle birçok uçak üreticisi, aylık uçak üretim oranlarını düşürmeye devam etti.

737 MAX, Kasım 2020’de yeniden gökyüzü ile buluşmaya başladıktan sonra dünyanın en çok satılan uçağı olmaya devam ediyor. Amerikalı imalatçı Boeing, artan talebe yanıt olarak 737 MAX uçaklarının üretimini artırmaya karar verdi ve 2023’ün sonuna kadar ayda 47 adet 737 MAX üretme planlı için düğmeye basıldı.

Mayıs 2021’de Boeing, uçakların üretimini 2022’nin üçüncü çeyreğine kadar ayda 42’ye çıkaracak iddialı bir plan için harekete geçmişti. Ancak Rusya-Ukrayna krizi ve tedarik zincirindeki çeşitli gecikmeler bu hedefin uygulanabilirliğinin sorgulanmasına neden oldu.

737 uçakları, şu an ayda 27 adet üretiliyor ve 2022’nin ikinci yarısına kadar aylık üretiminin 31’e çıkarılması bekleniyor. Yeni açıklanan hedefler doğrultusunda, 737 MAX üretiminin 2023’ün başlarında aylık 38’e; yılın ikinci yarısında ise aylık 47’ye yükseltilmesi hedefleniyor. Rakip Airbus ise, 2023 yazına kadar ayda 65 adet A320neo ailesi uçağı üretmeyi planlıyor.

Bir yılı aşkın süredir Boeing, 20 ay boyunca yerde kalan uçakların teslim edilmemiş biriken siparişlerini eritmeye çalışıyor. Uçaklar yerdeyken üretilen ve teslim edilemeyen 335 adet 737 MAX, müşterileri ile buluşturulmaya çalışılıyor. Bu birikmiş stokların ancak 2023’ün sonunda eritilmiş olması bekleniyor.

GÜNEŞ ENERJİSİNDEN UÇAK YAKITI ELDE EDİLECEK!

Sürdürülebilir havacılık yakıtları konusunda farklı yaklaşımlar geliştirilmeye devam ediliyor. İsviçreli SWISS, güneş enerjisinden elde edilen havacılık yakıtını kullanan ilk havayolu olmak için Synhelion şirketi ile stratejik bir iş birliğine imza attı. Synhelion tarafından tasarlanan süreç ile karbon nötr kerosen üretmek için konsantre güneş ışığı kullanılıyor.  Güneşten elde edilen sıvı yakıt, yandığında, yalnızca üretimine girdiği kadar CO2 üretiyor. Böylece hava taşımacılığının etkin bir şekilde karbondan arındırılmasına büyük katkı sağlıyor.

Yeni nesil karbon nötr özelliğe sahip, güneş enerjisi üzerinden elde edilecek kerosenin, fosil yakıtların ekonomik ve ekolojik olarak güçlü bir alternatifi olması bekleniyor. Synhelion, bu yıl Almanya’nın Jülich şehrinde, güneş enerjisinden endüstriyel yakıt üretiminin yapılacağı dünyanın ilk tesisini inşa edecek. SWISS ise 2023’te bu yakıtla ilk uçuşu yapmaya hazırlanıyor. İşbirliği kapsamında, İspanya’da planlanan ticari yakıt üretim tesisinin geliştirilmesinin desteklenmesi de var.

HAVAYOLLARI YENİDEN SOĞUK SAVAŞ’IN KUTUP ROTALARINDA UÇUYOR!

Rusya’nın hava sahasını çoğu Avrupa ülkesine kapatmasıyla, eski kutup rotası yeniden aktif hale geldi. Londra ile Tokyo arasındaki en hızlı rota 9500 km menzilde ve 11 saatte uçuluyordu. Şu anda bu rotadaki tek operatör olan JAL, Rus hava sahasından kaçınarak menzili yaklaşık 3000 km ve 4 saat kadar uzattı. Normal rotada, İskandinavya’yı geçen uçak, güneye dönüp Sibirya ve Japon Denizi’ni geçmeden önce Rusya’nın kuzey kıyısını yaklaşık 3500 km boyunca takip ediyordu. Bu esnada hakim jet stream rüzgarlarından da yararlanarak saatte ortalama 885 km hıza ulaşabiliyordu.

Artık İskoçya’nın Dış Hebridleri, İzlanda, Grönland, Arktik Kanada ve Alaska üzerinden gerçekleştirilen uçuş yaklaşık 15 saatte eski Polar rotası üzerinden yapılabiliyor. Bu güzergah, Kuzey Kutbu’nun 1500 km yakınından geçiyor. Alaska ve Japonya arasındaki Pasifik Okyanusu üzerinde, uluslararası tarih değiştirme çizgisi geçildiği için yolcular Japonya’nın başkentine giderken bir gün kaybediyor.

Yeni rota ile yolcular, yaklaşık otuz yıl önce, uçakların hem Tokyo’ya hem de Güney Kore’nin başkenti Seul’e ulaşmak için Alaska’nın Anchorage kentinde yakıt ikmali yapmak zorunda kaldığı günlerde kullanılan rotada uçuyor. Uzun menzilli Boeing 777 uçakları yakıt ikmali yapmadan bu uçuşu yapabilse de her iki yönde de uçuş süresi ciddi şekilde uzuyor. Tonlarca ekstra yakıt tüketimi ve motorlardaki aşınmayı artıran bu uçuşların yarattığı ekstra maliyeti Japan Airlines’ın, Rus hava sahasını kullanırken yaptığı ödemelerdeki tasarruflarla dengelediği sanılıyor.

THY’NİN TRANSFER YOLCULARI İÇİN KONAKLAMA PROGRAMI YENİDEN BAŞLADI!

THY, transfer yolcularına İstanbul’da konaklama imkanı sunan ve pandemi nedeniyle bir süredir ara verilen ‘Stopover Konaklama Hizmeti’ni yeniden başlattı. Uzun bekleme süresi olan transfer yolcularına İstanbul’u keşfetme imkanı sunan program kapsamında, ekonomi sınıf için 4 yıldızlı otelde 1 gece, business class için 5 yıldızlı otelde 2 gece ücretsiz ve ilave olarak anlaşmalı otellerde günlük 49 dolardan başlayan fiyatlarla konaklama imkanı sunulacak.

Türkiye turizmine katkı ve THY’nin transfer yolcu sayısını artırmayı amaçlayan uygulama, 2017’de başladı. 42 ülke ve 108 şehirden, 57 binden fazla transfer yolcu bu sayede İstanbul’u keşfetti. 2022 yılında uygulamanın 15 yeni ülkeyle genişletilmesi hedefleniyor.

T129 ATAK HELİKOPTERİ FİLİPİNLER’E TESLİM EDİLDİ!

Savunma sanayimiz hafta içinde iki önemli gelişme yaşadı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından tasarlanıp üretilen, T129 Atak Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri’nin Filipinler’e ihracat sürecinde ilk teslimat yapıldı. TUSAŞ, 6 adetlik sipariş kapsamında 2 Atak helikopteri ve ekipmanlarını Filipinler’e teslim etti. Kendi sınıfında en etkili taarruz helikopteri olan Atak için Pakistan ile 30, Filipinler ile 6 helikopter için sözleşme imzalanmıştı. Pakistan için üretilecek helikopterlerde kullanılacak motorlar için ihracat izni beklenirken; Filipinler’in helikopterleri teslimat aşamasına geldi. Üretim ve testleri tamamlanan 2 Atak helikopteri ve ekipmanları, 2 nakliye uçağıyla Filipinler’e gönderildi. TUSAŞ, diğer helikopterlerin teslimatını da kısa süre içinde tamamlayacak. Filipinler’e ihraç edilen helikopter sayısının opsiyonlarla artması bekleniyor.

Öte yandan Bayraktar AKINCI TİHA da uçuş testleri sırasında 40.170 feet yani yaklaşık 12.3 km yüksekliğe çıkarak havacılık tarihimizin irtifa rekorunu kırdı.

adbanner