Havacılık Bülteni-203

UYUYAKALAN PİLOTLAR İNECEĞİ MEYDANI KAÇIRDI!

Afrika’nın en büyük havayolu şirketi Etiyopya Havayolları’nın ET343 sefer sayılı Hartum – Addis Ababa uçuşunda son derece endişe verici bir olay yaşandı. 12 yaşındaki Boeing 737 (ET-AOB) Addis Ababa’ya ulaştığında, hala seyir irtifası olan 37.000 ft irtifadaydı. Çünkü kokpitteki iki pilot da uyuyakalmıştı.

Hava trafik kontrol kulesi birkaç kez pilotlarla irtibat kurmayı denedi ama yanıt alamadı. Bu esnada uçak, uçuş yönetim bilgisayarına (FMC) girilen 25L pisti için yaklaşma rotasına devam etti. Yani uçak doğru yaklaşmayı yaptı ancak hiç alçalmadı. Çünkü uçağın irtifa ayarları ayrıca programlanmalıydı. Neyse ki kokpitte uyuyakalan pilotlar, otopilotun iniş için irtifanın fazla yüksek olması nedeniyle devreden çıkarken verdiği alarm sesiyle uyandı ve uçağı 25 dakika gecikmeli olarak sorunsuz şekilde indirebildi. Olayın ardından soruşturma başlatıldı ve pilotlar soruşturma tamamlanana kadar görevden alındı. Pilotların ne kadar süre boyunca uyudukları henüz bilinmiyor.

Etiyopya Havayolları’nın Hartum – Addis Ababa uçuşunda kokpitteki iki pilot da uyuyakaldı ve ineceği meydanı kaçırdı

Etiyopya Havayolları, Afrika havacılığı için büyük bir başarı öyküsü haline gelmiş olsa da ne yazık ki havayolunun pilotlarına yaklaşımı veya genel emniyet kültürüyle itibarı oldukça sorunlu. Pilotların ayda 100 saatten fazla uçtuğuna dair çok sayıda rapor ve şikayet dilekçesi bulunuyor. 

Seyir esnasında her iki pilotun da uyuduğu bir senaryo, uçuş emniyeti açısından son derece tehlikeli. Her ne kadar uçak otopilot kontrolünde seyrine devam etse de pilotlar, uçuş boyunca sürekli olarak hava koşullarını, uçağın yakıt durumunu ve önlerindeki tüm göstergeleri takip edip; oluşabilecek herhangi acil bir duruma karşı hazırlıklı ve tetikte olmak zorunda.

Pandemi sonrası seyahatlerin beklenenden daha hızlı normalleşmesi üzerine, dünyanın dört bir yanında havayolları, personel sıkıntısı yaşıyor ve uçuş ekiplerinin programları oldukça yoğun hazırlanıyor. Havayolları, kokpit ve kabin ekiplerini limitleri zorlayacak şekilde çalıştırıyor. Bu yorgunluklar büyük facialara davetiye çıkarıyor. Yani yorgunluk, havacılık endüstrisinin en güncel sorunlarından biri.

İtalya’nın ulusal havayolu ITA Airways’in 30 Nisan’da Airbus A330 ile yaptığı New York-Roma seferinde, kokpitte her iki pilot da uyuyakalmıştı. Olayın ardından yapılan soruşturma sonunda, uçağın kaptan pilotu kovuldu. Havacılık Bülteni’nde bu konuya detaylı şekilde yer vermiştik.

Kısa süre önce, Southwest Havayolları’nda görevli 1.100’den fazla pilot, Love Field Havalimanı önünde, aşırı yorgunluk, stres gibi şikayetleri ile ilgili bir farkındalık yaratmayı amaçlayan protestolar düzenlemişti.

Havayolu şirketlerinin yöneticileri, yorgunluğun potansiyel trajik sonuçlarını genellikle görmezden geliyor ve rekabetçi piyasa koşullarında maksimum karlılık elde edebilmek için insan faktörlerini ve sınırlamaları çoğunlukla ihlal ediyor.

Birkaç ay önce Wizz Air CEO’su Josef Varadi, yorgunluk nedeniyle, her 5 pilottan birinin rapor aldığını söyleyerek; bu işi bu şekilde yürütemeyiz şeklinde ilginç bir açıklama yapmıştı. Bir uçuşu iptal etmenin zararı çok büyük. Hepimiz yorulduk. Ama yapacak bir şey yok diyerek büyük tepki çekmişti.

Son dönemde, THY ve Pegasus’un kokpit ve kabin ekipleri de aşırı yoğun uçuş programlarından şikayetçi. Oldukça yorgun şekilde uçuşlara gidip gelen uçucu mürettebat, dinlenme saatlerinin minimumda tutulduğunu söylüyor. Biz de buradan SHGM yetkililerine çağrı yapıyoruz. Uçucu mürettebatın yorgunluk ile ilgili şikayetlerine lütfen kulak verin. Büyük bir kaza yaşanması ve yüzlerce kişinin ölmesini beklemeden çeşitli önlemler almak bu kadar zor değil. 

AMERICAN AIRLINES SÜPERSONİK UÇAK OVERTURE İÇİN SİPARİŞ VERDİ!

Havayolları arasındaki rekabet, yavaş yavaş ses üstü hızlar segmentine taşınıyor. American Airlines, Boom tarafından geliştirilen süpersonik yolcu uçağı Overture için 20 adet kesin ve 40 adet opsiyonlu olmak üzere toplam 60 adet sipariş verdi.

Su üzerinde sesten 1.7 kat daha hızlı uçabilen uçabilen süpersonik uçak Overture, mevcut ticari uçaklara göre çok daha kısa süren uçuşlar vaat ediyor. Böyle bir hız, günümüzde kullanılan ticari uçakların sunabileceği hızın yaklaşık iki katı olsa da, yıllar önce Concorde ile insanlar sesten 2 kat daha hızlı uçabiliyordu.

İlk Overture üretiminin 2025 yılına kadar tamamlanması ve 2026’da ilk uçuşunu yapması planlanıyor. İlk ticari yolcu uçuşları için ise hedef 2029. Böylece yaklaşık 30 yıl sonra sesten hızlı yani süpersonik ticari seyahatler yeniden başlatılmış olacak.

Süpersonik uçak Boom Overture için sipariş veren üçüncü havayolu American Airlines oldu

65-88 koltuk kapasitesine sahip olması beklenen Overture’nin menzili 7870 km. Bu da uçağı, dünyanın en çok kar getiren 600 rotasında uçmak için uygun hale getiriyor.

Overture hizmete başladığında, bilet fiyatlarının, günümüzdeki business class fiyatlarına yakın olması bekleniyor. Bu durum, Overture’yi Concorde’den ayıracak en önemli farkların başında geliyor. Zira Concorde ile seyahat etmek için,normal bir uçak koltuğunun ortalama 30 katı kadar ücret ödemeniz gerekiyordu. 

Boom şirketinin kurucusu ve CEO’su Blake Scholl, ‘Concorde ile hiç uçamadığım için üzülüyordum. Uzun süre bekledimama hiç kimse süpersonik uçak için harekete geçmedi. Ben de karar yapmaya karar verdim. İnsanların 100 $ karşılığında beş saat içinde dünyanın herhangi bir yerine gidebilmesini istedim’ diyor. Bunu sağlayabilmek için yakıt verimliliğini artırmak gerektiğini söyleyen Scholl, ‘süpersonik seyahatleri saçma bir fikir olmaktan çıkarıp, uygun fiyatla herkes için mümkün hale getireceğiz’ diyecek kadar da iddialı.

American Airlines, Overture için resmi sipariş veren üçüncü havayolu oldu. Daha önce United Airlines ve Virgin Atlantic,süpersonik uçak için sipariş vermişti.

United, şimdilik 15 adet Overture için kesin sipariş verdi. Ancak 2016’dan bu yana projeye yoğun bir şekilde dahil olan Virgin’in kaç adet uçak alacağı belli değil.

BOEING’TEN YENİ 737 MAX UÇAKLARINA ESKİ MOTOR!

İki dev uçak üreticisi Boeing ve Airbus, başta motor olmak üzere uçak parçalarının tedarik zincirlerinde çeşitli sorunlar yaşıyor. ABD’li imalatçı Boeing, bu soruna geçici bir çözüm olarak, üretim hattından yeni çıkan 737 MAX uçaklarına, daha önce ürettiği 737 MAX uçaklarının motorlarını takmak gibi bir çözüm üretti.

Boeing, Seattle’daki üretim hattından çıkan Boeing 737 MAX uçakları için yeterli motora sahip olmadığı için, daha önce üretilen ve sahiplerine teslim edilmeyi bekleyen MAX uçaklarından CFM LEAP-1B motorlarını söküp yeni uçaklara takmaya hazırlanıyor.

Boeing, yeni 737 MAX uçaklarına eski motorları takacak

Sektörde tedarik zinciri sorunları yaşanırken, müşteri taahhütlerini ve son dönemde giderek artan uçak talebini karşılamak içi Boeing, istikrarı koruyabilme için mevcut motor envanteri üzerinden geliştirdiği bu formülle biraz nefes almanın hayalini kuruyor. Bu şekilde kısa vadeli teslimat taahhütlerinde sorun yaşanmaması hedefleniyor.

Uzmanlar, motor konusunda kalifiye işgücü eksikliği gibi bir dizi sorun söz konusu olsa da, ana problemin yapısal döküm sıkıntısı olduğu görüşünde. 737 MAX uçaklarının motorlarını üreten CFM International, bu yılın ilk altı ayında 465 adet Leap motoru teslim edebildi ve motor teslimatlarında hedeflenen programın gerisinde kaldı.

Boeing, motorlarını sökeceği 737 MAX uçaklarının, ağırlık dengesinin bozulmaması için 30 ağırlık seti üretti. Motorları sökülen ve “planör” durumuna düşen uçaklara, üretilen ağırlık setlerinin takılmaması halinde uçakların kuyruk üstüne devrilme ihtimali bulunuyor. İmalatçı ayrıca, yeni ürettiği uçaklara yerleştirmek için mevcut 737 MAX’lerdeki koltukları da alabilir.

2019’da dünya genelinde 737 MAX uçakları için yere indirme kararı alındıktan sonra, üretim hattından çıkan yüzlerce uçak sahiplerine teslim edilemedi. Ancak Boeing, bu esnada, yaptırımlar her an kalkabilir beklentisiyle MAX’leri üretmeye devam etti. Yeniden sertifikalandırma sürecinin tamamlanıp uçakların yeniden gökyüzü ile buluştuğu ve teslimatların yeniden başladığı Aralık 2020’ye kadar üretilen yaklaşık 290 uçak, Boeing’in tesislerinde park pozisyonunda bekliyor. Bu uçakların yaklaşık yarısı Çinli müşterilere ait. Çin havacılık otoritesi henüz MAX’ı yeniden sertifikalandırmadı ve 737 MAX uçuşlarına izin vermedi. Ayrıca bazı Çinli havayolları 737 MAX için daha önce verdiği siparişlerin bir kısmını da iptal etti ve Boeing’i oldukça zor bir duruma soktu. 

Havacılık endüstrisi pandeminin ardından normale dönmeye hazırlanırken hem Boeing hem de Airbus, uçak üretim kapasitelerini artırmaya çalışıyor. Boeing, pandemi öncesi üretim sayısı olan aylık 52 uçak hedefine dönebilmek için 737 MAX üretim sayısını Temmuz ayında ayda 31’e çıkarmıştı. Boeing, motor üreticisi CFM’in üretim hedeflerine ayak uyduramadığı senaryoda planör 737 MAX üretmiş olmak istemediği için, geliştirilen bu yeni yöntemle bir süre idare etmeye çalışacak.

TAMAMEN ELEKTRİKLİ İLK TİCARİ UÇUŞU YAPMAYA HAZIRLANIYOR!

Kanadalı deniz uçağı operatörü Harbour Air, tamamen elektrikli bir ticari uçakla, dünyanın ilk noktadan noktaya uçuşun testlerini başarıyla gerçekleştirdi.

Elektrik motoruyla güçlendirilen, tek motorlu deniz uçağı De Havilland Beaver, Kanada’nın Vancouver Uluslararası Havalimanı’nın (YVR) bitişiğindeki Fraser Nehri’nden havalandı. 24 dakikada yaklaşık 72 km yol kat ettikten sonra, Victoria Uluslararası Havalimanı’nın (YYJ) yanındaki Saanich Koyu’na indi. Tamamen elektrikli tahrik sistemiyle gerçekleştirilen ilk noktadan noktaya uçuş, ticari havacılığın geleceği için önemli bir kilometre taşı oldu. İnişin ardından, uçağın bol miktarda yedek gücü kaldığı anlaşıldı.

Harbour Air, tamamen elektrikli bir uçakla, dünyanın ilk noktadan noktaya uçuşunu test etti

Harbour Air, deniz uçaklarıyla transit taşımacılık hizmeti veriyor. Dünyanın ilk tamamen elektrikli havayolunu inşa etmek gibi bir hedefle yola çıkan ekip, 2019’da, uçağın eski motorunu söktü ve %100 elektrikle çalışan 750 beygir gücünde yeni bir motorla değiştirdi. Bunu yapmak için elektrikli havacılık devrimine öncülük eden bir şirket olan magniX ile ortaklık kurdu. Motor sadece 10 ayda üretildi ve uçağa entegre edildi. 10 Aralık 2019’da uçak ilk test uçuşunu Richmond’da gerçekleştirdi. Bu, dünyanın gökyüzü ile buluşan ilk tamamen elektrikli ticari uçağı olarak kayıtlara geçti.

Şirket, o tarihi günden bu yana, FAA ve Transport Canada’dan gerekli sertifika ve onayları alabilmek için uçağı sürekli farklı koşullarda test etmeye devam ediyor. İlk noktadan noktaya uçuşun başarıyla gerçekleştirilmesinin ardından sıradaki hedef, dünyanın ilk tamamen elektrikli uçağıyla seyahat edebilmek için yolcuların rezervasyon yapmaya başlaması.Harbour Air, 2024 yılının yaz sezonuna kadar tamamen elektrikli uçakla yapacağı ticari seferlerde yolcu taşımayı planladığını açıkladı.

EMIRATES’TEN TARİHİN EN BÜYÜK FİLO DÖNÜŞÜMÜ

Dubai merkezli Emirates, 120 uçağının kabin içinde büyük bir dönüşüm programını başlatmak için düğmeye bastı. Emirates’in bu hamlesi, havacılık tarihinde bilinen en büyük filo dönüşüm projesi olarak kayıtlara geçecek.

Emirates’in uçak içinde müşteri deneyimini geliştirmek üzere gerçekleştireceği milyarlarca dolarlık yatırım için süreç Kasım ayında başlayacak. Havayolu, Nisan 2025’e kadar yani iki yılı aşkın bir süre boyunca her ay dört uçağını “baştan sona” dönüşümden geçirmeyi planlıyor.

Emirates, havacılık tarihinde bilinen en büyük filo dönüşüm projesine başlıyor

Proje, 67 adet A380’in yenilenmesiyle başlayacak. Ardından filodaki 53 adet Boeing 777 uçakları sırayla dönüşüme girecek.

Çalışma kapsamında, havayolunun uçaklarına toplamda 4000 yeni Premium ekonomi koltuğu yerleştirilecek. Bu koltuklar şu anda havayolunun Londra, Paris ve Sidney’e uçurduğu A380 uçaklarında mevcut.

Havayolu ayrıca uçaklarındaki 728 first class suiti yenileyecek ve 5.000’den fazla business class koltuğu yeni bir stil ve tasarıma dönüştürülecek.

Uçaklardaki halılar ve merdivenlerin tamamen yenileneceği dönüşüm projesinde, kabin iç panellerine, BAE’ye özgü ghaf ağaçlarından elde edilecek “yeni tonlar ve tasarım motifleri” eklenecek.

Bbusiness ve ekonomi sınıfı koltuklar için yeni kılıflar ve yastıklar tasarlandı. Bu koltuk ve kılıfların yeniden boyanması, sökülmesi ve döşenmesi için Emirates Mühendislik şirketi bünyesinde, bu amaca yönelik yeni atölyeler kurulacak.

First class süitler ise Emirates ekipleri tarafından sökülecek. Ancak deri, kolçak ve diğer malzemelerin değiştirilmesi için başka bir uzman şirkete gönderilecek.

Emirates’in 120 uçağı, tepeden tırnağa yenilenecek

Başka hiçbir havayolunun bu büyüklükte bir dönüşüm projesini kendi bünyesinde gerçekleştirmediğini ve böyle bir girişim planı olmadığını belirten Emirates yönetimi, iş akış süreçleri oluşturmak, düzenlemek ve olası aksaklıkları belirleyip, üstesinden gelebilmek için kapsamlı bir şekilde planlama ve test çalışmasına devam ediyor.

Temmuz ayında bir A380 üzerinde denemelere başlandı. Emirates’in teknik ekibi, uçaktaki her kabini parçalara ayırdı. Yapılacak her eylem test edildiği, zamanlamaları belirlendi ve iş planları oluşturuldu. Uçaklara yeni Premium Ekonomi Sınıfı’nın kurulumunun tamamlanması ve uçaktaki diğer üç kabinin yenilenmesi sadece 16 gün içinde tamamlandığı görüldü. 

Havayolu ayrıca bu denemeler sırasında birkaç yeni çözüm de geliştirdi. Örneğin, mevcut yemek ikram troleylerinin yeterli genişlikte kapılara ve yeterli alana sahip olması nedeniyle, yenilenmesi gereken parçaların uçaktan atölyeye taşınması için yeniden kullanılabileceği keşfedildi.

EMIRATES SINIRSIZ HAYVAR İKRAM EDEN İLK HAVAYOLU OLACAK

Öte yandan Emirates, uçak içi ikramları ile ilgili yeni uygulamaları da hayata geçirdi. Buna göre Emirates’in, first class yolcuları artık uçuşta sınırsız porsiyon İran havyarının tadını çıkarabilecek

First class yolcularına havyar ikram eden havayolları, çoğunlukla yalnızca bir porsiyon sunuyor. Diğer yolcuların tercih etmemesi halinde, eğer fazladan havyar kalırsa, mürettebatın takdirine bağlı olarak, talep eden diğer yolculara fazladan havyar ikram edilmesine izin verilebiliyor. 

Emirates, uçakta yolcularına sınırsız havyar ikram eden ilk havayolu oldu

Emirates de uçağa yüklenen havyarın ne kadarının yolcuya servis edileceğini tamamen mürettebatın takdirine bırakmıştı. Ancak yeni karar doğrultusunda yeterli olması koşuluyla, uçuşta birden fazla havyar talebinin karşılanmasına yönelik resmi bir uygulama başlatıldı. Buna göre uçağa her first class yolcu için, standart olarak üç kutu havyar yüklenecek. Kalanlar diğer uçuşlara aktarılacak.

Emirates, first class sınıfındaki ikramlara “sınırsız” havyar eklemekle kalmayıp, diğer ikramlar için de bazı iyileştirmeler yaptı. Yolcuların, uçak içi eğlence sisteminin keyfini sürerken sipariş edebilecekleri “Cinema in the Sky” konsepti de hayata geçirildi. Bu konsepte ıstakoz, karides kokteyli, tuzlu patlamış mısır ve çok daha fazlası dahil edildi.

First class yolculara, çok sayıda tatlının yanında, hurmalardan çikolataya kadar çok zengin ürünleri içeren yeni bir şeker kutusu da sunulmaya başlandı. 1 Eylül 2022 itibariyle, moqueca soslu tavada kızarmış somon, karides creole, portakallı kekik jus ile kavrulmuş ördek göğsü, buğulanmış brokoli gibi yemekler de first class menülere dahil edilecek.

Emirates ayrıca first class sınıfında, yolcularına yeni bir vegan menü de sunacak. Veganlar için ana yemek menüsü, tavada kavrulmuş kral istiridye mantarından vanilyalı muhallebiye kadar çok zengin yiyecek ve tatlılarla zenginleştirildi.

Emirates, çok uzun zamandır first class sınıfında seyahat eden yolcuların tüketim alışkanlıklarını çok yakından takip ediyor ve sunduğu ikramları sürekli olarak güncelliyor. Bunun da maliyetleri düşürmek amacıyla değil, yolcuların seyahat deneyimini geliştirebilmek için gerçekleştiriyor.

adbanner