Havacılık Bülteni-223

UÇAKLARIN ÇARPIŞMASINI KULENİN DİKKATİ ÖNLEDİ!

American Airlines’ın Londra Heathrow’a uçmaya hazırlanan Boeing 777-200ER uçağı ile Delta Havayolları’nın Santo Domingo’ya uçması planlanan Boeing 737 uçakları, New York’ta çarpışmaktan son anda kurtuldu.

Delta’nın 737’si, 4L pistinden kalkış için kuleden izin aldı ve pistte koşmaya başladı. Tam bu esnada American Airlines’ın 777’si ise pisti kat ederek karşıdan karşıya geçti. Hava trafik kontrolörü durumu fark etti ve olası bir felaketin önüne geçilmesi önledi.

New York JFK Havalimanı’nda iki uçak çarpışmaktan son anda kurtuldu

Hava trafik kontrolörü ile her iki uçağın pilotları arasındaki telsiz konuşmalarına yansıya gerginlik, durumun ne kadar ciddi olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Yaşanan olayın ardından American Airlines uçağı, Londra’ya hareket etti ve planlanan iniş saatine göre 30 dakika gecikmeyle ulaştı. Saatte 185 km hıza ulaşmışken, kulenin uyarısıyla kalkıştan son anda vazgeçen Delta’nın 737’sinin yapacağı uçuş ise iptal edildi ve ertesi sabaha yeniden planlandı. Böylece yolcular planlanandan yaklaşık 15 saat sonra Santo Domingo’ya ulaşabildi. Delta, uçuşun neden iptal edildiğini açıklamadı. Kalkıştan son anda vazgeçilen uçağın frenlerinin soğuması gerekliliği mi, pilotların kendilerini rahat hissetmemeleri mi, görev sürelerinin dolması olabileceği düşünülüyor.

Şimdi Federal Havacılık İdaresi (FAA) bu olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı.  FAA’dan gelen ilk bilgiler, Delta uçağının kalkıştan vazgeçtiği noktanın, American Havayolları uçağının pisti kat ettiği noktanın yaklaşık 1000 fit yakınında olduğu yönünde.  Bu da çarpışma için büyük bir potansiyel oluşturuyor.

İki uçağın çarpışmasına ramak kalan o anların görüntüsü

Olayın detaylarına bakıldığında, Delta pilotlarının, hava trafik kontrol kulesinden gelen talimatları doğru takip edip, kendilerine söylenen pistten kalkış yapmak üzere harekete geçtiği, ancak American Airlines pilotlarının kulenin talimatlarından farklı piste yöneldikleri anlaşılıyor.

Normalde Delta’nın kalkış yapacağı 4L pistinden kalkması gereken American Airlines pilotlarının, bunun yerine 31L pistinden kalkış planıyla, 4L pistini kat ettikleri ve kazaya davetiye çıkardıkları anlaşılıyor. Facianın eşiğinden dönülen olayın ardından geniş kapsamlı bir soruşturma başlatıldı.

EN ÇOK BAĞLANTILI UÇUŞ YAPILAN HAVALİMANLARI

Havacılık sektörüne ilişkin araştırma ve analizlere imza atan Cirium, yolcularına en fazla bağlantılı uçuş imkanı sunan havalimanları listesini açıkladı

Rapora göre, Almanya’nın ulusal havayolu Lufthansa’nın merkezi olan Frankfurt Havalimanı, 330 destinasyona bağlantı sunarak, “Dünyanın Bağlantısı En Fazla Olan Havalimanı” olurken, İstanbul Havalimanı ise yolcularına 309 destinasyona bağlantılı ulaşım imkânı sağlayarak listenin ikinci sırasında yer aldı. Türk Hava Yolları’nın, çoğu Afrika’da olmak üzere, diğer tüm hava yolu şirketlerinden daha fazla ülkeye hizmet verdiği bilgisi de raporda yer aldı.

İstanbul Havalimanı, en çok bağlatılı uçuşa sahip ikinci havalimanı oldu

Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Charles De Gaulle Havalimanı ise 308 destinasyona uçuş imkânı sağlayarak, İstanbul Havalimanı’nın ardından en fazla bağlantıya sahip üçüncü havalimanı oldu.

Listenin dördüncü sırasında 293 destinasyona bağlantılı erişim imkânı ile Amsterdam Schiphol Havalimanı yer alırken; beşinci ve altıncı sırasında ABD’den Chicago O’Hare ve Dallas-Fort Worth havalimanları yer aldı. Dubai Havalimanı yedinci sırada yer alırken; İngiltere’nin başkenti Londra’daki Heathrow Havalimanı ise 242 destinasyona olan bağlantısıyla sekizinci sırada yer aldı. İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan Fiumicino Havalimanı’nın dokuzuncu sırada yer aldığı listede, ABD’li Denver Havalimanı ise 10’uncu sırada.

Listenin ilk 20 sırasındaki havalimanlarının 14’ünün Avrupa’da yer alması dikkat çekerken; Londra, 3 havalimanı ile birden ilk 20’de yer aldı. İlk 20’de ABD’den 5 havalimanı bulunurken; ABD ve Avrupa dışında listede kendine yer bulabilen tek havalimanı Dubai oldu.

WIZZ AIR İSTANBUL UÇUŞLARINA BAŞLIYOR!

Öte yandan Budapeşte merkezli düşük maliyetli havayolu Wizz Air, Avrupa’nın üç kentinden İstanbul Havalimanı’na uçuşlara başlayacağını açıkladı. Wizz Air böylece İstanbul Havalimanı’na operasyon yapan 83’üncü havayolu olacak.

18 yıl önce faaliyet başlayan ve hızla büyüyen Wizz Air, düşük bilet fiyatları ile yolcularına özellikle Avrupa içinde uçuş imkanı sağlıyor. 54 ülkede yaklaşık bin rotada uçuş yapan havayolunun filosunda 200’den fazla uçak bulunuyor. 

Wizz Air, Türkiye’deki uçuş ağını genişletiyor

Wizz Air, İstanbul’a Londra’nın Luton ve Gatwick havalimanlarından, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’den, Romanya’nın Yaş şehrinden uçuşlar yapacak. Budapeşte ve Londra’ya her gün uçacak şirket, Yaş’a haftada 3 uçuş yapacak. Uçuşlar Mart ayında başlayacak.

Bu kararla pazara 400 bin koltuk sunmayı planlayan Wizz Air, aynı zamanda uçuş ağında Birleşik Krallık’tan, Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Romanya’dan Macaristan’a kadar 12 farklı bağlantı da sunacak. Bu sayede çok sayıda turist ülkemize gelirken; Türk vatandaşları da düşük ücretlerle Avrupa’ya uçmuş olacak.

Wizz Air ayrıca Antalya’dan Budapeşte, Debrecen, Yaş ve Cluj Napoca ve Abu Dabi’ye; Dalaman’dan da Londra Gatwick’e uçuşlara başlayacağını açıkladı. Havayolunun Ankara Esenboğa’dan da Abu Dabi’ye uçuşları bulunuyor.

Wizz Air, İstanbul Havalimanı’na uçan 83’üncü havayolu olacak

Wizz Air’in Londra uçuşlarının başlamasıyla birlikte önümüzdeki yaz sezonunda İstanbul’daki iki havalimanı ile Londra’daki 4 farklı havalimanı arasında günde 21 uçuş yapılacak. THY, Pegasus, Anadolu Jet, British Airways ve Wizz Air, İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen’den, Londra Heathrow, Stansed, Gatwick ve Luton arasında uçuşlar yapacak. İki şehir arasında ciddi bir yolcu trafiği oluşacak.

LUFTHANSA ITA AIRWAYS İÇİN TEKLİF VERDİ!

İtalya’nın yeni ulusal havayolu ITA Airways’in Ekim 2021’de kurulmasından bu yana, farklı şirketlerin ortaklık için harekete geçtiği haberleri gündeme geldi. Air France-KLM ve Delta Air Lines’ın ortak yatırım planlarının yanı sıra, Lufthansa Grubu ve MSC Grubu’nun ilgisi kamuoyunda konuşuldu.

Ancak Almanya’nın ulusal havayolu Lufthansa dışındaki diğer şirketlerin, ITA Airways’e yatırım fikrinden vazgeçtiği biliniyor. Özellikle Air France-KLM’nin, pandemi sırasında aldığı devlet desteğini geri ödeyene kadar, yeni bir havayoluna yatırım yapması imkansız görünüyor. Bu geri ödemenin de 2025’e kadar gerçekleşmesi beklenmiyor.

Lufthansa, ITA Airways için harekete geçti

Geçtiğimiz haftalarda, Lufthansa, ITA Havayolları’nın uçuşlarına kendi web sitesinde bilet satmaya başladı. Alman şirket, hafta içinde İtalya Maliye Bakanlığı’na Mutabakat Zaptı (MoU) imzalanabilmesi için resmi bir teklif sunarak, İtalyan pazarına girme planlarını somutlaştırdı.

Frankfurt merkezli havayolu, ITA Airways’in %40 hissesini satın almak istiyor. Ayrıca zor durumdaki İtalyan havayolunu yeniden yapılandırmak için operasyonel kontrol karşılığında, şirkete yaklaşık 250 milyon Euro’luk yatırım yapmayı planlıyor.

Lufthansa’nın teklifi, öz sermaye yatırımı ve ITA’nın Lufthansa Grubu’na ticari ve operasyonel entegrasyonu ile bunun sonucunda ortaya çıkacak sinerjilere odaklanıyor.

Resmi raporlara göre, ITA Airways, şu anda günde 1 – 1,5 milyon Euro kaybediyor. Lufthansa’nın, gelecekte ek hisseler satın almak için opsiyon sağladığı da konuşuluyor. Nihai yatırım konusunda kesin anlaşmaya, bu yaz sezonunda varılması bekleniyor.

Lufthansa’nın bu hamlesi, İtalyan pazarındaki varlığını genişletme ve Roma’yı şirket için yeni bir merkez haline getirme stratejisinin çok kritik bir parçası. Lufthansa Grubu için İtalya, iç hat pazarları ve ABD dışındaki en önemli pazar durumunda. İtalya’nın hem iş hem de özel seyahatler için önemi, ihracata yönelik güçlü ekonomisinde ve Avrupa’nın en iyi tatil yerlerinden biri olmasında yatıyor.

Lufthansa, ITA Airways için resmi teklifini sundu

Lufthansa, ITA’nın satın alınması projesinde risksi azaltmak için, başlangıçta çoğunluk hisseye sahip olmak yerine, zaman içinde tam kontrolü ele almayı hedefliyor.

Lufthansa’nın İtalya’da yatırım yaptığı ilk havayolu ITA Airways değil. Air Dolomiti, küçük, bölgesel bir taşıyıcı olmasına rağmen, tamamı Lufthansa’ya ait olan, Almanların yan kuruluşlarından biri. Lufthansa’ya Almanya’daki büyük merkezlerden İtalya’ya bazı bağlantılı uçuşlar sunmanın ötesinde pek bir şey sağlamıyor.

Ekonomi ve Maliye Bakanlığı aracılığıyla tamamen İtalya Hükümeti’ne ait olan ve 15 Ekim 2021’de faaliyete başlayan ITA Airways’in filosunda, 17 adet A319, 31 adet A320, 8 adet A330 ve 4 adet A220-300 olmak üzere, toplam 60 adet Airbus uçağı bulunuyor. 

Anlaşma tamamlandıktan sonra, Lufthansa’nın, şu anda Sky Team ittifakının üyesi olan ITA Airways’i, kendisinin de üyesi olduğu Star Alliance ittifakına geçirmek için de çaba sarf etmesi bekleniyor.

HİDROJEN-ELEKTRİKLE UÇAN EN BÜYÜK UÇAK DORNIER 228 OLDU!

Elektrikli tahrik sistemleri üzerine çalışan ZeroAvia, çift motorlu, 19 koltuklu Dornier 228 uçağı ile İngiltere’de yaklaşık 10 dakikalık bir test uçuşu yaptı. Bu başarılı uçuşun ardından hidrojen ve elektrikle uçuş yapan en büyük uçak ünvanı kırıldı. Dornier 228, 5.650 kg kalkış ağırlığı ile hidrojen-elektrik aktarma organı ile uçan en ağır ve en büyük uçak oldu. 

Bu başarı ile şirket, geliştirdiği teknolojiyi 14 ay içinde altı koltuklu Piper M sınıfından 19 koltuklu Dornier uçağına yükseltti. Yakıt hücrelerini beslemek için sıvı hidrojen kullanan teknoloji sayesinde, uçuş sırasında karbon emisyonları tamamen ortadan kaldırılıyor.

ZeroAvia’dan geleceğin uçak yakıtı teknolojisi için büyük adım

Dornier 228’in ZeroAvia’nın ZA-600 hidrojen elektrik motoruyla uyarlanmış test uçuşu, 19 koltuğa kadar uçakların sıfır emisyonlu uçuşunu destekleyebilen 600kW’lık bir aktarma organı geliştirmeyi amaçlayan HyFlyer II programının temel taşlarından biri. Proje kısmen Birleşik Krallık Hükümeti’nin Havacılık ve Uzay Teknolojisi Enstitüsü (ATI) tarafından finanse ediliyor.

Hidrojen, yandığında sera gazı üretmediği için uçaklar için geleceğin yakıt çözümü olması bekleniyor. Ancak Hidrojen yenilenebilir enerji kullanılarak üretilmedikçe, onu oluşturma süreci de fosil yakıtlara dayanıyor.

Bu yüzden Dornier 228’in sol kanadı, yakıt hücreleri içeren, hidrojen-elektrik aktarma organı ile güçlendirildi. Lityum-iyon pil paketleri, kalkış sırasında desteği artırdı. Test yatağı konfigürasyonunda, hidrojen tankları ve yakıt hücresi güç üretim sistemleri, koltukların çıkarıldığı kabinin içine yerleştirildi. ZeroAvia, ticari operasyonlar için tankları ve sistemleri gövde dışına taşıyacak. Ancak bunu nasıl başaracakları tam olarak belli değil.

Uçuş boyunca elde edilen gücün yarısının yakıt hücrelerinden ve yarısının da pil paketlerinden geldiği açıklandı. Uçağın sağ kanadı ise uçuş sırasında kullanılmamasına rağmen, uçuş emniyeti nedeniyle Honeywell TPE-331 normal motor taşıyordu.

İngiltere’nin Cotswold Havalimanı’ndan kalkış yapan uçak, hidrojen-elektrik motorundan güç alarak, 2000 ft irtifaya ve saatte 220 km hıza ulaştı. Uçuş boyunca tüm sistemler beklendiği gibi çalıştı.

Dornier 228, tamamen elektrik ve hidrojen ile uçtu

Şirket, şimdi, birçoğu sadece hidrojenle çalışacak 10 ila 20 uçuştan oluşan bir test uçuşları serisi planlıyor. Şu an için, mevcut test sürecinde uçağa iki hidrojen-elektrik motoru takmak gibi bir plan yok. Ancak elbette ticari uçaklar için geliştirilecek konfigürasyon bu şekilde olacak. Amaç, 2025 yılına kadar hidrojen yakıt hücreleri kullanılan ticari uçuşlara sahip olmak.

ZeroAvia, 2024 yılına kadar ticari operasyonlara başlaması beklenen 19 koltuklu uçaklarda yaklaşık 500 km ve 2026 yılına kadar 40-80 koltuklu uçaklarda 1150 km menzile ulaşmayı hedefliyor. Bu teknolojinin, önümüzdeki on yıl içinde dar gövdeli uçaklar için standart hale dönüştürülebilmesi amaçlanıyor.

ZeroAvia’nın ilk yatırımcıları arasında International Airlines Group (IAG United ve Alaska Airlines gibi devler bulunuyor. American Airlines, gelecekteki motorlarını ZeroAvia’dan sipariş etti bile. Zeroavia ayrıca çok sayıda havalimanı ile yeni altyapı ortaklıklarını duyurdu. Kasım ayında ZeroAvia ve AGS Havalimanları, İskoçya’da Aberdeen ve Glasgow havalimanları arasında sefer yapacak uçaklar için hidrojen yakıtı sağlayacak altyapının geliştirilmesi için bir anlaşma yaptı. Bugüne kadar toplam 1500 ön sipariş almayı başaran ZeroAvia, endüstriyi temiz bir geleceğe dönüştürmeye öncülük etmek konusunda iddialı.

SİNGAPUR HAVAYOLLARI 35 YILDIR TÜRKİYE’YE UÇUYOR!

Singapur Havayolları, Türkiye uçuşlarına başlamasının 35. yıl dönümünü, hafta içinde düzenlenen bir etkinlikle kutladı. Havayolunun Türkiye Genel Müdürü Hongyao Hu, Pazarlama ve Hizmetler Müdürü Derya Pekruh Gerçeker başta olmak üzere şirketin Türkiye ofisinin tam kadro yer aldığı etkinlikte, Türkiye’ye 35 yıldır devam eden operasyonlardan öne çıkan detaylar anlatıldı.

Singapur Hava Yolları, uzun uğraşlar sonucunda, İstanbul Atatürk Havalimanı’na ilk uçuşunu 29 Ekim 1987’de gerçekleştirdi. Bu uçuşla ‘Singapur Hava Yolları, Doğu ile Batı’nın birleştiği yere uçan ilk Güneydoğu Asya Hava Yolu oldu. Uçuşların başlaması, Türkiye ve Singapur arasında turizm başta olmak üzere, kültürel, ekonomik ve siyasi olarak kalıcı ilişkilerin kurulmasına yardımcı oldu. 

1987 yılında İstanbul seferlerine Boeing 747-SUD ile başlayan havayolu, daha sonra Boeing 747, Boeing 777-200 ve 777-300 modelleriyle devam etti. 1 Aralık 2019 tarihinden itibaren ise şu anda filosundaki en modern uçak modeli olan A350 – 900 ile uçuşlar başladı. Şirket, İstanbul – Singapur arasında haftada 4 sefer uçmaya devam ediyor

Singapur Havayolları, ortalama yaşı 6 yıl 3 ay olan uçaklar ile en genç ve yakıt verimliliği en yüksek filolardan birine sahip.

1987 yılından itibaren sırasıyla Frankfurt, Manchester, Dahran (S.Arabistan), Dubai ve Atina gibi farklı ara duraklar üzerinden İstanbul’a uçan havayolu, 2010 yılından bu yana İstanbul ve Singapur arasında direkt uçuşlar gerçekleştiriyor.

1947’de Malezya – Singapur Hava Yolları olarak kurulan, 1972 yılında Singapur’un ulusal hava yolu olarak uluslararası uçuşlara başlayan şirket, 35 yıldır Türkiye uçuşlarını sürdürürken, önümüzdeki yıllarda da Türkiye ile Singapur arasında kültürel, ticari ve insani köprü olma misyonunu devam ettirmeyi planlıyor. 

Star Alliance üyesi olan Singapur Hava Yolları, 75 yıllık tarihinde, dünyanın en iyi hava yollarından biri haline geldi. Yolcularına havalimanına adım attıkları andan itibaren eşsiz bir seyahat deneyimi yaşatmak için kendini geliştirmeyi sürdüren şirket, küresel havacılıkta en prestijli ödülleri yıllardır toplayarak bunu kanıtlıyor.

PEGASUS PİLOTU SHGM’Yİ SUÇLADI!

13 Ocak 2018’de Ankara– Trabzon seferini yapan Pegasus Havayolları‘na ait Zeynep isimli Boeing 737 uçağı, Trabzon Havalimanı’na indikten sonra pistten çıkmıştı. İniş takımları, pistin yan tarafındaki balçık alana saplanan ve denize 25 metre kala durabilen uçak kullanılamaz hale gelirken; 162 yolcu ve 6 kişilik mürettebat ise kusursuz bir müdahale ile tahliye edilmişti.

Pegasus’un Trabzon’da yaşadığı kırımda, pilot ilk ifadesini verdi

Yaşanan olayın ardından, uçakta görevli iki pilot için 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. CNN TÜRK Muhabiri Ceylan Sever’in özel haberine göre, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyasında kazaya ilişkin 20 Nisan 2021 tarihli bilirkişi raporu yer aldı. Rapora göre, uçağın kokpit ekibinin, olayın meydana gelmesinde kusurlu bulundukları belirtildi. İddianamede 10 müşteki yer aldı.

Kaptan Pilot Ender Bayraktar ve yardımcı pilot irfan Yavuz hakkında “taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Uçağın kaptan pilotu Ender Bayraktar, soruşturma kapsamında Trabzon 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin talimatıyla Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde savunma yaptı. Bayraktar ifadesinde, uçağın sağ motorunun arızalı olduğunu söyledi. Uçağın motorlarını, pist dışındaki toprak alana çıktıkları anda durdurduğunu ve yakıt kesici kolları çektiğini anlattı. Piste mesafesi 40 metre olan deniz yönündeki çukura düştüklerini söyleyen Bayraktar, normalde bu mesafenin 90 metre olması gerektiğini belirterek, yaşanan olayla ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ni kusurlu bulduğunu belirtti.

Yardımcı pilotu uyarmış olmasına rağmen iki kez motorların pisti pas geçmesini sağlayan tuşa bastığını söyleyen Bayraktar, durumu fark edip uçağın kontrolünü kendisinin almasıyla büyük bir kazanın önüne geçildiğini anlattı. Kendisinin yaşanan olayda herhangi bir kusuru olmadığını söyleyen Bayraktar, Pegasus Havayolları’nın da yolcuların tazminatlarını ödediğini söyledi.

adbanner