Havacılık Bülteni-238

YOLCU HAVADA ACİL ÇIKIŞ KAPISINI AÇTI!

Güney Koreli Asiana Havayolları’na ait Airbus A321, 194 yolcu ve 6 mürettebatıyla, Jeju Adası’ndan, Daegu şehrine gerçekleştireceği iç hat uçuşu için havalandı. Uçak Daegu Havalimanı’na iniş için son yaklaşmasını sürdürürken, yolculardan biri, sol taraftaki üçüncü acil çıkış kapısını açtı. Kabin içinde büyük bir kaosa neden oldu.

Kapı açıldığında, uçak yerden 700 feet (213 metre) yükseklikteydi. Piste teker koymasına 2-3 dakika vardı ve uçağın hızı saatte 240 km civarındaydı. Uçak, Daegu Havalimanı’na güvenli bir şekilde iniş yapmayı başardı. İnişin ardından, nefes almakta güçlük çeken 9 kişi hastaneye kaldırıldı. Polis, iniş esnasında kapıyı zorla açmaya çalıştığı şüphesiyle 30’lu yaşlarında bir erkek yolcuyu gözaltına aldı.

Uçaktaki yolcular arasında, Cumartesi günü yakındaki Ulsan şehrinde ulusal bir spor etkinliğinde yarışması planlanan 48 ilkokul ve ortaokul öğrencisi sporcu da vardı.

Görgü tanıkları, zanlının kapıyı açtıktan sonra dışarı atlamaya çalıştığını söylüyor. Kabin ekipleri, yolcunun atlamasını önlemek için uçaktaki diğer erkek yolculardan yardım istedi. Ekip üyeleri ve diğer yolcular, kapıyı açan yolcuyu sarılarak içeri çekti.

Polis, gözaltına alındığı sırada yolcunun sarhoş olmadığını açıkladı. ‘Lee’ olarak bahsedilen yolcu, polise verdiği ifadede, kısa süre önce işini kaybettiği için stresli olduğunu ve “uçaktan bir an önce inmek istediği” için kapıyı açtığını söyledi.

Yaşanan olayın ardından, seyir esnasında acil çıkış kapılarının açılıp açılamayacağı tartışması başladı. Uçaklar seyir halindeyken; kabin içi ile dış ortamın atmosfer basıncı arasındaki fark nedeniyle, acil çıkış kapılarını açmak imkansızdır.

Bugüne kadar acil çıkış kapılarının, yalnızca uçak yerdeyken açılabileceği iddia edilmiş olsa da, Güney Kore’de yaşanan olay, durumun öyle olmadığını gösteriyor. Uçak düşük irtifalardayken, iç ve dış basınç arasındaki fark seyir irtifasındaki kadar yüksek olmadığı için, kapıların açılabileceği anlaşılıyor. Ancak bu kapılar çok ağır olduğu için, uçak park halindeyken bile kapıyı açmak için ciddi bir güç sarf etmek gerekiyor. Yaşanan olayda da yolcunun kapıyı açmak için ciddi bir efor sarf etmiş olabileceği tahmin ediliyor.

Asiana Havayolları ve uçağın üreticisi Airbus, yaşanan olayın ardından bir soruşturma başlattı. Uçağın kapısında teknik bir arıza olup olmadığı ve uçağın geçmiş bakım kayıtları detaylı şekilde incelenecek.

Uçuş emniyetini ciddi şeklde tehlikeye atan ve uçaktaki 200 kişinin canına kast eden yolcunun 10 yıla kadar hapis cezası alabileceği söyleniyor.

FRANSA’DA KISA İÇ HAT UÇUŞLARI YASAKLANDI!

Fransa, bir hükümet kararnamesi ile trenle 2 saat 30 dakikadan kısa sürede katedilebilecek güzergahlar için iç hat uçuşlarını yasakladı. Bu yeni kural, Fransa’nın karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar %40 azaltarak, 1990 yılındaki seviyelerine geri getirme yönündeki çabasının bir parçası olarak hayata geçirildi. Karar, çok sert gibi görünse de pratikteki karşılığı oldukça sınırlı.

Her ne kadar Fransa Ulaştırma Bakanı Clement Beaune, sera gazı emisyonlarını azaltma arayışında bu yasanın kritik bir hamle ve güçlü bir sembol olduğunu belirtmiş olsa da getirilen yeni kuraldan, Fransa’daki 108 iç hat rotasından yalnızca beşi etkileniyor! Bu da getirilen yasağın, göstermelik olduğu yorumlarına neden oluyor.

Çok fazla uluslararası uçuşa iç hat bağlantısı vermesi nedeniyle, Paris Charles de Gaulle Havalimanı’ndan yapılan uçuşlar bu yasağın kapsamı dışında tutuldu. Yasaktan etkilenen uçuşlar Paris Orly Havalimanı’ndan gerçekleştirilen Bordeaux, Lyon, Nantes ve Rennes seferleri ile Lyon-Marsilya arasındaki uçuşlar oldu.

Bu yüzden getirilen yasağın, ülkenin ulusal havayolu Air France’nin finansal performansını etkilemeyeceği de konuşuluyor.

Yasa, bu güzergahlardaki tren seferlerinin, normalde uçak kullanacak olan yolcuların ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sık ve iyi zamanlanmış olması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, yolcuların gidilen destinasyonda en az sekiz saat geçirmelerine izin verecek kadar erken ve geç saatlerde tren seferi bulundurulması da zorunlu.

Fransa Ulusal Meclisi bu yasayı, başlangıçta iki yıldan uzun bir süre önce oyladı. Ancak bazı havayolları, Avrupa Komisyonu’ndan bu yasanın, yasal olup olmadığını araştırmasını istedi ve bu nedenle yasanın uygulamaya geçmesi ertelendi.

Ülkedeki muhalifler, yüksek hızlı tren hatlarının zaten yolcuları iç hat uçuşlarından uzaklaştırdığını iddia ediyor. Yeni yasanın iklim endişelerini gerçekten ele almadan, yalnızca sembolik olarak kabul edildiği öne sürülüyor. Çevre örgütlerine göre, yasaktan etkilenen rotalar, Fransa anakarası kalkışlı uçuşlardan kaynaklanan emisyonların yalnızca %0,3’ünü ve ülkenin iç hat uçuş emisyonlarının %3’ünü oluşturuyor. Bu da yasağın sembolik olarak getirildiğine dair düşünceleri güçlendiriyor.

Fransa, havacılıktan kaynaklanan emisyonları azaltmak için Eylül 2020’de, uzun mesafeli business class uçuşlarda tek yön 400 Euro ile dünyanın en yüksek havacılık ekoloji vergisi uygulamasını gündeme getirdi. Ayrıca, ülkede özel jet uçuşlarının kısıtlanması da konuşulan konular arasında. Üzerinde düşünülen diğer fikirler arasında, dört saatten kısa tren bağlantılarının olduğu rotalarda uçuşların yasaklanması; yeni havalimanlarının inşası ve mevcut havalimanlarının genişletilme projelerinin yasaklanması da yer alıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVACILIK YAKITI UCUZLAMAYABİLİR!

ABD’li imalatçı Boeing’in İcra Kurulu Başkanı Dave Calhoun, sürdürülebilir havacılık yakıtlarının (SAF) geleneksel jet yakıtı ile fiyat açısından rekabet edebilir noktaya ulaşma potansiyeli konusunda şüpheli olduğunu açıkladı. Eğer Calhoun’un şüpheleri haklı çıkarsa, havacılık sektörünün, iklim dostu biyoyakıtları kullanarak emisyonları azaltma planları tutmayabilir!

Havayolları, yemeklik yağ ve bitkiler de dahil olmak üzere gıda atıklarından üretilen sürdürülebilir havacılık yakıtlarının, şu anda uçaklarda kullanılan kerosen bazlı geleneksel uçak yakıtlarının yerini alarak, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltabileceğini düşünüyor. Ancak, SAF kullanımı şu anda, küresel uçak yakıtı tüketiminin %1’inden daha azını oluşturuyor ve standart uçak yakıtının en az iki katına mal oluyor.

Boeing’in CEO’su Calhoun, SAF fiyatının, asla geleneksel jet yakıtıyla aynı olmayacağını iddia etti. Bu görüş, havacılık endüstrisinin karbondan arındırılmasıyla ilgili zorluklar ve maliyetlerle ilgili olarak, sektörün kaygılarını yansıtıyor.

Sektör uzmanları da şu ana kadar ucuz SAF üretim yöntemlerinin bulunamadığını doğruluyor.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefini belirledi ve bu hedef doğrultusunda SAF’nin, karbon emisyonlarını azaltma sürecinin %65’ine katkıda bulunacağı belirtildi.

IATA Başkanı Willie Walsh, net sıfıra geçişin ucuz olmayacağı konusunda hem fikir. Havayollarının maliyeti karşılayabilmesi için, yolcuların da kaçınılmaz olarak daha yüksek bilet ücretleriyle karşı karşıya kalacağını söylüyor.

19 Mayıs 2023 itibariyle, ABD’de sürdürülebilir havacılık yakıtının galonu 6,83 Dolar iken, jet yakıtının galonu 2,34 Dolar’dı. %100 SAF kullanımına geçiş, biyoyakıtları barındırmak için hem havaalanlarında hem de uçaklarda mevcut yakıt altyapısının değiştirilmesini de gerektiriyor.

Boeing ve Airbus, uçaklarını bugün %50’den, 2030’a kadar tamamen SAF ile uyumlu hale getirme taahhüdünde bulundu. Ayrıca sürdürülebilir havacılık yakıtlarına yönelik artan talebin, gıda yağlarından gelen hammaddeleri tüketebileceği, dolayısıyla tarımsal mahsullere olan talebi artırabileceği ve potansiyel olarak ormanları tehlikeye atabileceği veya gıda arzı için gerekli arazi konusunda rekabet yaratabileceği konusunda uyarılarda da bulunuluyor.

Analistler, garantili uzun vadeli talep olmadan, yatırımcıların yeni SAF üretim kapasitesine yatırım yapmaktan çekinerek, bu özel ürün için maliyetleri yüksek tutabileceklerini belirtiyor.

GÜRCİSTAN’IN ULUSAL HAVAYOLU DEVLET BAŞKANINI UÇAĞA ALMIYOR!

Gürcistan’ın ulusal havayolu Georgian Airways, Rusya uçuşlarının yeniden başlaması konusunda yaşanan fikir ayrılığı nedeniyle, ülkenin devlet başkanı Salome Zourabichvili’yi istenmeyen kişi ilan etti. Havayolu, devlet başkanının, kendileriyle uçuş yapmasını yasakladığını açıkladı. Bir ülkenin ulusal havayolunun, kendi cumhurbaşkanını uçaklarına bindirmeme kararı alması, havacılık tarihinde pek rastlanan bir durum değil.

Georgian Airways, Temmuz 2019 itibarıyla durdurduğu Rusya uçuşlarına kısa süre önce yeniden başladı. Havayolunun Rusya’ya uçuşları durdurma kararıyla, Rusya’nın Ukrayna’nın yönelik işgalinin herhangi bir ilgisi yok. 2019’da Gürcistan’da, Rusya karşıtı protestoların artmasının ardından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’dan Gürcistan’a ve Gürcistan’dan Rusya’ya tüm uçuşları yasaklamıştı.

Son dört yıldır Tiflis-Moskova uçuşları, Erivan üzerinden, Aircompany Armenia tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak Gürcistan’ın uçuş yasağı, Mayıs 2023 itibarıyla Putin tarafından kaldırıldı. Bu kararın ardından ülkenin ulusal havayolu Georgian Airways de Tiflis ile Moskova arasındaki uçuşlara yeniden başlamak için düğmeye bastı. Karar, Kremlin ile Tiflis arasındaki diplomatik ilişkilerde ciddi bir ısınma yaşanmasına da neden oldu.

Ancak Gürcistan vatandaşlarının tümü, uçuşların yeniden başlamasından yana değil. Pek çok insan, ülkelerinin günün birinde Avrupa Birliği’ne katılması umuduyla, Gürcistan’ın kendisini Rusya’dan uzaklaştırmasını ve batıyla daha iyi ilişkiler kurmasını tercih ediyor.

Uçuşların yeniden başlamasına karşı çıkanlar arasında Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zourabichvili de var. Zourabichvili, Georgian Airways’i Rusya uçuşlarına devam etmemeye çağırdı. Ancak havayolu, devlet başkanının bu talebini görmezden geldi. Zourabichvili de havayolunu boykot edeceğini açıkladı. Devlet başkanın eleştirilerinden memnun olmayan havayolu, cumhurbaşkanının boykot ihtimalini gündeme getirmesine, uçuş yasağıyla yanıt verdi.

Havayolu yönetimi, devlet başkanı kendileriyle uçmak istemiyorsa, havayolunun da cumhurbaşkanını uçurmak istemediğini açıkladı. Georgian Airways’in kurucusu Tamaz Gaiashvili, cumhurbaşkanının artık Georgian Airways için istenmeyen kişi olduğunu ve Gürcü halkının önünde özür dileyene kadar uçuşlarına alınmayacağını söyledi.

Gürcistan, Rusya’ya uçuşları yeniden başlatma isteği nedeniyle, Ukrayna ve Avrupa Birliği kanadından da ciddi bir eleştiri yağmuruna tutuldu. Ancak Georgia Airways yönetimi, havayolunu bu konuda eleştiren tüm politikacılara da tepki gösteriyor.

Şirket, siyasi bir kuruluş olmadığını ve sadece talep oluşan yerlerde, hizmet verdiğini vurguluyor. Havayolu yönetimi, Gürcü halkına hizmet etmekten ve onları gitmek istedikleri yere uçurmaktan başka bir amaçlarının olmadığını iddia ediyor.

Zourabichvili ise Kremlin’in uçuş yasağını kaldırma kararının bir “provokasyon” olduğunu ve Ukrayna’da savaş devam ettiği sürece, uçuşların yeniden başlatılmasının kabul edilemez olduğunu savunuyor.

LUFTHANSA ITA AIRWAYS’İ SATIN ALMAK İÇİN DÜĞMEYE BASTI!

Uzun yıllar boyunca Alitalia’nın finansal problemleriyle boğuşan İtalyanlar, Ekim 2021’de aktif hizmete başlayan ülkenin yeni ulusal havayolundan da bekledikleri verimi alamadı. İlk faaliyet yılında, 486 milyon Euro zarar açıklayan ITA Airways, sürekli birkaç farklı şirket tarafından satın alınacağı ile ilgili iddialarla gündeme geldi.

Bu konuda uzun süredir devam eden dedikodular, hafta içinde somut bir adıma dönüştü. Bir süredir ITA Airways’in hisselerini satın almak için görüşmeler yaptığı ve teklif verdiği bilinen Almanların ulusal havayolu Lufthansa, mutlu sona ulaştı. Buna göre Lufthansa, 325 milyon Euro’luk sermaye artışı yoluyla, ITA Airways’in %41 hissesini satın alacak ve İtalyanların ulusal havayolunu, Lufthansa Grubu’na entegre edecek. Bu anlaşmanın bir parçası olarak İtalya Ekonomi ve Maliye Bakanlığı da kendi ulusal havayoluna, 250 milyon Euro yatırım yapmayı da kabul etti.

Lufthansa, ITA’nın CEO’sunu ve İtalyan şirketin beş yönetim kurulu üyesinden birini atama hakkına sahip olacak.  Bu anlaşma ayrıca, Lufthansa’ya ilerleyen dönemde, ITA Airways’in kalan hisselerini alma hakkı da veriyor. Satın alma fiyatı, ITA Airways’in ticari gelişimine bağlı olacak. Belki de İtalyan hükümeti, bir süre sonra, havayolunun geri kalanını satın alması için Lufthansa’ya ödeme bile yapabilir.

Anlaşmanın detaylarının kısa süre içinde tamamlanması bekleniyor. Bu yatırım hamlesi, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere ilgili makamlardan birkaç ay sürebilecek onayların alınmasını da gerektiriyor. Prosedülerin tamamlanmasının ardından ITA Airways’in, grup sinerjisinden yararlanmak için, Lufthansa Group ile ticari ve operasyonel düzeyde derhal işbirliğine başlaması bekleniyor.

ITA Airways, Lufthansa Group’un çok markalı ve çok merkezli sisteminde, Lufthansa, SWISS, Austrian ve Brussels Airlines’in ardından beşinci havayolu hizmete devam edecek. Bu havayollarının yanı sıra, Lufthansa Group bünyesinde başka yan kuruluşlar da bulunuyor.

İtalya, Lufthansa Grubu’nun merkez ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri dışındaki en önemli pazarı durumunda. Bu nedenle bu satın alma hamlesi, Lufthansa Grubu için oldukça önemli. ITA Airways’in, Lufthansa bünyesine girmesinin ardından SkyTeam ittifakından çıkarak Star Alliance ittifakına katılması bekleniyor.

Lufthansa, bu yatırımı karlı hale getirmek için çetin bir mücadele verecek. Lufthansa’nın ITA hamlesi, Avrupa havayolu endüstrisinde bir süredir devam eden konsolidasyon süreci için “yararlı bir gelişme” olarak nitelendiriliyor. Bu satın alma hamlesinin, Lufthansa’nın halihazırda sahibi olduğu bir başka İtalyan havayolu şirketi olan Air Dolomiti için ne anlama geleceği de büyük bir soru işareti. Air Dolomiti’nin, ITA Airways ile birleştirilecek mi yoksa bağımsız olarak çalışmaya devam edecek? sorusunun yanıtı henüz belli değil.

Lufthansa’nın zaten Air Dolomiti’ye sahip olduğu göz önüne alındığında, ITA Airways’i de satın almak istemesine, otoriteler tarafından nasıl bir yanıt geleceği büyük soru işareti. Avrupa Birliği Asiana ve Korean Air birleşmesini engellemeye çalışırken, Avrupa’daki rekabet için çok daha büyük bir risk oluşturan bu hamlenin nasıl bir tepki alacağı merak ediliyor.

Lufthansa başlangıçta havayolunun yalnızca azınlık hissesine sahip olsa bile, ITA’nın günlük operasyonlardan sorumlu olması bekleniyor.

ITA Airways, Kasım 2020’de kuruldu ve bugün yaklaşık 4.000 çalışanı bulunuyor. Merkezi Roma’da bulunan havayolu, yılda 10 milyondan fazla yolcu ağırlıyor ve 66 Airbus uçağından oluşan modern bir filoya sahip. Roma’daki merkez, ITA’nın Afrika ve Latin Amerika’ya yönelik ağını daha da çeşitlendirmek için ideal bir konumda bulunuyor ve yolcularına, Güney yarım küreye gelişmiş bir bağlantı sunuyor. ITA şu anda toplam 64 destinasyona uçuyor. Bunların 21’i iç hat, 33’ü dış hat ve 10’u kıtalararası rotalar olarak dağılıyor.

Lufthansa ve İtalya Ekonomi Bakanlığı tarafından varılan anlaşma uyarınca, ITA Airways’in toplam personel sayısının bu yıl 5.500’e çıkarılması için, 1.200 çalışanın daha işe alınması ile ilgili bir planlama da yapıldı.

Lufthansa Grubu’nun bir parçası haline gelen ITA, Alman havayolu gurubunun, başarılı çoklu merkez, çoklu marka ve çoklu AOC stratejisi doğrultusunda, kendi yönetimi ve güçlü bir marka kimliği ile bağımsız bir havayolu olmaya devam edecek. Aynı zamanda ITA, ortak uçuş ağına erişim, merkezi gelir yönetimi ve Lufthansa Grubu’nun küresel satış ve pazarlama kanallarının kullanımı gibi sinerjilerden de yararlanabilecek.

Lufthansa Grubu, ITA’nın büyümesinin sürdürülebilir olmasını sağlamak için, İtalya içindeki besleme trafiği için intermodal taşımacılığı genişletmeyi planlıyor. Bu amaçla Lufthansa Grubu, geçtiğimiz Şubat ayında, İtalyan devlet demiryolu şirketi Ferrovie dello Stato Italiane S.p.A. ile bir Mutabakat Zaptı (MoU) imzaladı. Ortaklığın amacı, İtalya’daki yolcuları, çeşitli İtalyan havaalanlarından yapacakları bağlantılı uçuşlara, demiryolu ile taşımak. Lufthansa Grubu, Deutsche Bahn, Avusturya ÖBB ve İsviçre Federal Demiryolları da dahil olmak üzere, kendi iç pazarlarında da benzer intermodal işbirliği programlarını başarıyla yürütüyor.

adbanner