Havacılık Bülteni-230

FAA’DEN KARA KUTU İÇİN RADİKAL DEĞİŞİKLİK HAZIRLIĞI!

Havacılığın en emniyetli ulaşım yöntemi olmasının nedenlerinden biri, yaşanan her türlü olayın, gelecekte tekrarlanmasını önlemek için, ders çıkarılıyor olması. Bunu sağlayan faktör ise büyük ölçüde kara kutular. Kara kutunun içindeki uçuş veri kayıt cihazları, yaşanan olaydan önce, uçağın tüm performans parametreleri üzerinden, genel tabloyu ortaya koyarken; kokpit ses kayıt cihazları ise olay esnasında kokpitteki durumun tüm detayları ile dinlenilebilmesini sağlıyor.

Kokpit ses kayıt cihazlarının en büyük handikaplarından biri, yalnızca iki saat kayıt yapabiliyor olması. Bir kaza yaşandığında, uçak tekrar uçamazsa, kazadan önceki son iki saatlik süreçte kokpitte olan biten her şeyi dinleyebilmek mümkün. Ancak yaşanan bir olaydan sonra, uçak hala uçabilir durumdaysa, bu veriler hızlı bir şekilde kayboluyor. 

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçaklardaki kara kutuların iki kritik parçasından biri olan kokpit ses kayıt cihazlarının, mevcut durumda yalnızca iki saat olan veri kayıt süresinin 25 saate çıkarılmasını zorunlu kılmak için harekete geçti. 

Kara kutu CVR ve FDR isimli parçalardan oluşuyor

FAA, son dönemde uçuş emniyetinin tehlikeye girdiği ve uçak kazalarının kıl payı önlendiği olayların artması nedeniyle, 15 Mart’ta Virgina Eyaleti’nin McLean şehrinde, havacılık endüstrisinden 200’den fazla yöneticiyi bir araya getiren Havacılık Emniyeti Zirvesi düzenledi. Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg de bu zirvenin katılımcıları arasındaydı.

Bu zirvenin düzenlenmesini gerektiren olaylar, 13 Ocak’ta New York John F.Kennedy Havalimanı’nda American Airlines’a ait Boeing 777 ve Delta’nın Boeing 737’sinin karıştığı bir pist ihlaliyle başladı. 4 Şubat 2023’te FedEx’in Boeing 767 kargo uçağı, Austin Havalimanı’nda neredeyse Southwest Havayolları’nın Boeing 737’sinin tepesine iniyordu. 12 Şubat’ta United’ın Boeing 777’si Hawaii’deki Kahului Havalimanı’ndan kalktıktan sonra bir anda 300 metreden fazla irtifa kaybetti. 16 Şubat’ta American Airlines’ın Boeing 737’si Sarasota-Bradenton Havalimanı’nda (SRQ) Air Canada Rouge ile aynı piste indi. 27 Şubat’ta Boston Logan Havalimanı’nda (BOS) JetBlue’nun Embraer E190 uçağı, pistte Learjet 60 iş jetinden kaçınmak için son anda pas geçmek zorunda kaldı. 7 Mart’ta Washington Ronald Reagan Havalimanı’nda American Airlines’ın Embraer E175’i United Havayolları’nın Airbus A319 uçağının kalkış yapmaya hazırlandığı pisti taksi yaparak katetti ve çarpışmaya davetiye çıkardı.

Ulusal Ulaşım Emniyeti Kurulu NTSB Başkanı Jennifer Homendy, düzenlenen zirvede yaptığı konuşmada, iki saatlik kara kutu kayıtlarının, olayların aydınlatılması için yeterli olmadığını söyledi. Homendy, bu yıl içinde yaşanan altı kritik olayın tamamında, kokpit ses kayıt cihazlarının, yaşanan olayların ardından kayıt yapmaya devam ettiği için olay anına dair kayıtların elde edilemediğini belirtti. Otoriteler, 2003’ten bu yana, müfettişlerin kayıtları duyabilmenin faydasını görebilecekleri, ancak iki saat sınırı nedeniyle bunu gerçekleştiremedikleri çok sayıda olay yaşandığını söylüyor.

Homendy, daha önce de yaşanan olayların incelenme sürecinde çok değerli olan CVR verilerinin üzerine yeni kayıtlar yapılmaya devam ediyor ve bu nedenle emniyet soruşturmaları sırasında kokpit ses kayıtları kullanılamıyor şeklinde bir açıklama yapmıştı. 

Yapılan zirvenin ardından FAA, NTSB tavsiyelerinin ele alınmasında kararlı olunduğuna yönelik bir açıklama yaparken, ABD Kongresi’ne, bu kararın hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesine yardımcı olmaları için çağrıda bulundu. İlgili tüm taraflar ve Kongre’nin olası müdahalesi göz önüne alındığında, bu kuralın uygulamaya geçmesinin birkaç yıl sürmesi bekleniyor.

Pilotlar, kara kutu kayıtlarının dinlenmesini istemiyor

Ancak sektör uzmanlarına göre, CVR kayıtlarının süresini uzatmak için atılacak adımlar, ekstra gizlilik korumakararları ile birlikte gelmezse, pilot örgütlerinin ciddi muhalefetiyle karşılaşabilir. Bu konuda genel yaklaşım, pilotların potansiyel olarak kamuoyuna açıklanacak kayıtlarla ilgili daha fazla gizlilik istedikleri yönünde. Birçok pilot, müfettişlerin bu kayıtları dinlemesini istemiyor. Pilotların çoğu profesyonel olmasına ve insanları emniyetle uçurmak için kusursuz bir iş çıkarmalarına rağmen, kokpit ses kayıt cihazlarından alınan transkriptler bazen şok edici konuşmalar içerebiliyor.

FAA Yöneticisi Billy Nolen, havacılığın inanılmaz derecede emniyetli olduğuna şüphe yok. Ancak sistemin sağlam olduğundan emin olsak bile kendimize zor ve bazen rahatsız edici sorular sormalıyız. Aksi halde yalnızca günü kurtarabiliriz diyerek, bu konudaki kararlılığı vurguladı. Bir süredir bu konuda tartışmalar sürüyor. Geçmişte FAA genel olarak bu değişikliğe destek veriyor gibi görünse de daha önemli öncelikler olduğunu savunarak pek fazla üzerinde durmuyordu. Ancak şu anda FAA’nin konuya yaklaşımı değişmiş gibi görünüyor.

SKYTRAX 2023’ÜN EN İYİ HAVALİMANLARINI AÇIKLADI!

Havacılık sektörünün küresel anlamda en prestijli ödülleri arasında yer alan Skytrax Dünya’nın En İyi Havalimanı Ödülleri’nin bu yılki sahipleri, Amsterdam’da düzenlenen Passenger Terminal EXPO’da açıklandı.

Aydınlık, yeşil bir sığınak ve kendi başına bir destinasyon olarak tanımlanan, Singapur Changi Havalimanı, dünyanın en iyi havalimanları listesinin zirvesindeki yerini yeniden kazanmayı başardı. En iyi havalimanları listesindeki istikrarlı yükselişini sürdüren İGA İstanbul Havalimanı ise “Dünyanın En Aile Dostu Havalimanı” ve “Güney Avrupa’nın En İyi Havalimanı” ödüllerine layık görüldü

İngiltere merkezli Skytrax, en iyi havalimanlarını, dünyanın dört bir yanından yolcuların, Ağustos 2022-Şubat 2023 döneminde yaptıkları seyahatlere verdikleri puanlara göre belirledi. 550’den fazla havalimanında, check-in kontuarlarından alışveriş alanlarına; güvenlikten pasaport kontrolüne kadar pek çok farklı başlıkta, müşteri hizmetleri ve tesislerin durumları değerlendirilerek dağıtılan ödüller, dünya havalimanı endüstrisi için kalite ölçütü olarak kabul ediliyor.

Singapur Changi Havalimanı, 2013’ten 2020’ye kadar sekiz yıl üst üste Skytrax’ın en iyi havalimanları listesinin zirvesindeydi. Bu ödüllerin ilk kez dağıtılmaya başlandığı 2000 yılından bu yana, en uzun süre zirvede kalma serisi olan bu süreç, 2021 ve 2022’de, pandemi nedeniyle, yolcu sayısı düştüğü için sona erdi. Bu süreçte, dünyanın en iyi havalimanları listesinin zirvesine, Katar’ın başkenti Doha Hamad Havalimanı oturdu. Ancak Singapur Changi, 2 yıl aradan sonra, zirvedeki yerine yeniden yerleşti. Toplamda 12’inci kez bu listenin zirvesine çıktı.

Singapur Changi Havalimanı’nın, yıllardır devam eden popülaritesinin en temel itici gücünün, herkes için bir şeyler sunması olduğu belirtiliyor. Changi’yi dünyanın en iyisi yapan detaylardan bazıları, Jewel Terminali’nde bulunan 40 metre yüksekliğindeki kapalı şelale, kelebek bahçesi ve 24 saat açık sinema salonu olarak gösteriliyor. 

Singapur Changi Havalimanı Jewel Terminali’ndeki şelale ilgi çekiyor

Öncelikle bir transit havalimanı olan Singapur Changi’nin, müşteri geri bildirimlerine göre çok çeşitli olanaklar ve kolaylıklar sunması, bu performansın kilit nedenlerinden biri. Havalimanında beklemek zorunda kalan yolcular için, 280’den fazla mağaza ve restoran seçeneği olması da aileler, iş ve eğlence amaçlı seyahat edenler için memnuniyet vericibir detay olarak ifade ediliyor.

Bu yıl Skytrax’ın en iyi havalimanları listesinde ikinci sırada Doha Hamad Havalimanı yer aldı. Aktarmalı uçuş yapan yolcular arasında, sekiz saatten fazla bekleme süresi olanlar için şehir turları da dahil olmak üzere, yolculara sunulançeşitli olanaklar, Doha’yı listenin ikinci sırasında tutan detaylar olarak belirtildi.

Skytrax’ın en iyi havalimanları listesinde ilk beşte sırasıyla, Tokyo Haneda, Seul Incheon ve Paris Charles de Gaulle Havalimanları yer aldı.

İSTANBUL HAVALİMANI YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR!

Dünyanın en önemli küresel aktarma merkezlerinden biri olan İGA İstanbul Havalimanı, Skytrax tarafından düzenlenen “World Airport Awards 2023” ödüllerinde, katılımcıların oylarıyla “Dünyanın En Aile Dostu Havalimanı” ve “Güney Avrupa’nın En İyi Havalimanı” unvanlarına layık görülerek, büyük bir başarıya imza attı. 60 milyon üzeri yolcu kategorisinde de İGA İstanbul Havalimanı, Dünyanın En İyi Havalimanı seçildi.

Öte yandan İstanbul Havalimanı, Dünyanın En İyi 10 Havalimanı listesinde, bu yıl, sekizinci sıradan altıncı sıraya yükseldi. 2020’de Dünya’nın en iyi havalimanları listesine 102. sıradan giriş yapan İstanbul Havalimanı, 2021’de 17. sıraya yükselerek, en çok gelişim gösteren havalimanı olmuştu. Listenin zirvesine doğru yolculuğunu istikrarlı şekilde devam ettiren İstanbul Havalimanı, 2022’de ilk kez en iyi 10 havalimanı arasına girmeyi başararak, 8’inci sırada yer almıştı. Bu yıl 2 basamak daha yükselerek 6’ıncı sıraya tırmandı.

İGA İstanbul Havalimanı dünyanın en iyi havalimanı olmaya giderek yaklaşıyor

Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından 1989 yılında kurulan Londra merkezli havacılık enstitüsü Skytraxtarafından 2020 ve 2022’de “5 Yıldızlı Havalimanı” olarak  tescil edilen İGA İstanbul Havalimanı, ayrıca 2022 Dünya Havalimanı Ödüllerinde de 550 havalimanını geride bırakarak üç farklı ödülün sahibi olmuştu. 

2023’ün en iyi havalimanları listesinde 7’nci sırada Münih, 8’inci sırada Zürih, 9’uncu sırada Narita ve 10’uncu sırada Madrid Barajas Havalimanları yer aldı.

SUUDİ ARABİSTAN’IN YENİ HAVAYOLU: RIYAD AIR

Uzun süredir Suudi Arabistan’da, kurulması planlanan yeni havayolu hafta içinde resmen açıklandı. Riyad Air, Suudi Arabistan’ın havacılık ekosistemini, hem yerel hem de küresel olarak daha da genişletmeyi amaçlayan ülkenin yeni ulusal havayolu olmaya hazırlanıyor.

Riyad merkezli havayolunun, 2030 yılına kadar Suudi Arabistan’ın başkentini, dünya çapında 100’den fazla varış noktasına bağlaması planlanıyor. Bu stratejinin bir parçası olarak Riyad’a, yeni bir mega havalimanı inşa edilecek.

Havayolu, Suudi Arabistan’da seyahat ve havacılık için yeni bir çağ başlatmayı ve dünyanın dört bir yanından gelen turistlere, Suudi Arabistan’ın kültürel ve doğal cazibe merkezlerini ziyaret etme fırsatı sunmayı hedefliyor.

Kurulacak havayolunun, Suudi Arabistan’da seyahat ve turizmi büyük ölçüde genişletmek amacıyla, Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) tarafından finanse edileceği açıklandı. Havayolunun, petrol dışı GSYİH büyümesine 20 milyar Dolar eklemesi ve 200.000’den fazla doğrudan ve dolaylı istihdam yaratması bekleniyor. Bu proje, Suudi Arabistan’ın 2030 yılına kadar yılda 100 milyon ziyaretçi çekme vizyonunu desteklemeyi amaçlıyor.

Riyad Air’in Yönetim Kurulu Başkanı PIF Valisi Yasir Al-Rumayyan, CEO’su ise Etihad’ın eski CEO’su Tony Douglas olacak. Yeni havayolunun, operasyonların başlatılması için belirlenen takvim henüz paylaşılmadı.

Ülkenin mevcut ulusal havayolu Saudia’nın filosunu modernize etmek de dahil olmak üzere büyüme konusunda ciddi adımlar atmaya devam ederken, ülkeye ikinci ulusal havayolu yatırımı yapmak ve rekabet ortamı oluşturma kararını,sinerji, marka bilinirliği gibi açılardan mantıklı bulmayanların sayısı bir hayli fazla. Suudi Arabistan yönetiminin bu kararının arkasında, “miras” sorunları olduğu düşünülüyor.

Sıfırdan başlamak daha kolay gibi görünse de devlete ait iki rakip havayoluna sahip olmak yerine, Saudia’yı kapatmak, uçakları yeni havayoluna göndermenin daha mantıklı olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değil.

Kurulacak havayolunun büyüme konusundaki planı, sadece Suudi Arabistan’a gelip giden yolcular değil, Körfez’deki rakipleri gibi uluslararası transit yolculara hizmet vermeye odaklanmış durumda. Yeni kurulacak havayolu, Emirates gibi Körfezdeki dev şirketlerle rekabet etmeyi umuyor olsa da bu konuda çok büyük zorluklarla karşı karşıya. Pek çok insanın Suudi Arabistan’a veya Suudi Arabistan üzerinden başka yerlere seyahat etme konusuna mesafeli yaklaşacağıdüşünülüyor. Riyad Air’in transit yolcular için küresel bir rekabete dahil olabilmesi için, Suudi Arabistan’da alkol, giyim, insan davranışları gibi sosyal konulardaki kısıtlamaları gevşetmesinin kilit rol oynayacağı ifade ediliyor. Bu konuda BAE, dünyanın her yerinden turist çekmeye devam ederken; İslam’a dayalı yasalara sahip olunabileceğinin iyi bir örneği oldu.

Rekabet koşulları ve Suudi Arabistan ile ilgili bu endişeler göz önüne alındığında, Riyad Air’in başarılı olmasını hayal olarak görenler çoğunluğu oluşturuyor.

Riyad Air, 72 adet 787-9 siparişi verdi

Öte yandan Riyad Air, hafta içinde ABD’li imalatçı Boeing’e 39’u kesin ve 33’ü opsiyonlu olmak üzere toplam 72 adet 787-9 Dreamliner siparişi verdi. 

Riyad Air, yolcularına kusursuz bir seyahat deneyimi sunmak için dijital inovasyon ve otantik Suudi misafirperverliğini birleştirmek istiyor. Havayolu, hem küresel bir bağlantı noktası oluşturmak hem de Suudi Arabistan’a turistik ve iş seyahatlerini yönlendirmek konusunda aracı olmayı amaçlandığı için; sipariş edilen 787 uçakları operasyonların bel kemiğini oluşturacak. Sipariş edilen uçaklar için potansiyel teslimat zaman çizelgesi duyurulmadı.

Riyad Air’in önümüzdeki günlerde, Boeing’e başka uçak siparişleri de vermesi bekleniyor. Havayolu kurmayı planladığı bölgesel ağı için Boeing 737 MAX siparişleri vermeye hazırlanıyor. Boeing 777X için de sipariş verilip verilmeyeceği ise büyük bir soru işareti.

Geçtiğimiz aylarda, Riyad Air’in liste fiyatı 12 milyar Dolar olan 40 adet Airbus A350 siparişi vereceği yönünde haberler basına yansımıştı. Ancak henüz bu sipariş haberi gerçeğe dönüşmedi. Riyad Air’in istediği hızda büyümek için, hem Airbus hem de Boeing’e büyük siparişler vereceği fikrine şüphe ile yaklaşılıyor.

Riyad Air’in Airbus’tan daha önce Boeing’e kesin sipariş vermesi; Amerika Birleşik Devletleri ile Suudi Arabistan arasındaki derinleşen gerilim göz önüne alındığında, siyasi bir hamle olarak yorumlandı.

EMIRATES UÇAKLARIN DIŞ GÖRÜNÜŞÜNÜ DEĞİŞTİRİYOR!

Dubai merkezli Emirates Havayolları, 24 yıl sonra ilk kez, uçaklarının dış görünümünü yenilemek için harekete geçti. Yeni tasarım, eski livery’e göre ince ama önemli farklılıklarıyla öne çıkıyor.

Emirates uçaklarının yeni görünümü

Kısa süre öncesine kadar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin 50. kuruluş yıl dönümünü kutlayan özel bir boyamaya sahip olan A380’in dış görünüşü, yıl dönümü kutlamaları bittiği için, birkaç hafta önce değiştirildi. Ancak, uçak tam anlamıyla eski görünümüne kavuşturulmadı ve Airbus A380’in kuyruğuna, farklı bir tasarım uygulandı. Yeni kuyrukta rüzgarda dalgalanan bayrak figürü kullanıldı. Emirates’in yeni kuyruk tasarımında kullandığı dalgalanan bayrak konsepti için, Rusya’nın ulusal havayolu Aeroflot uçaklarının kuyruk tasarımını kopyaladığı iddiaları ortaya atıldı.

Dünya çapında çok yüksek bir tanınırlığı olan Emirates, 38 yıllık tarihinde, uçaklarının dış görünümünü değiştirmek için çok az şey yaptı. 1985’teki Boeing 727’ler ile 2023’teki Airbus A380’lerin görünümünde pek bir değişiklik yok. Tek gerçek fark, şirketin isminin, gövdenin ön kısmına, çok daha büyük yazı tipiyle eklenmiş olması.

Uçakların ana gövdesinde İngilizce ve Arapça dillerinde altın renkli “Emirates” yazısı daha kalın ve %32,5 daha büyük puntolarla yazıldı. “Emirates.com” ibaresi ise tasarımdan çıkarıldı.

A380 uçaklarının kıvrık kanat ucu tasarımı, kırmızı renk ve Arapça kaligrafi dışa, BAE bayrağı içe bakacak şekilde değiştirildi. 

Kuyruk, daha önce olduğu gibi BAE bayrağını taşırken, artık “dalgalanıyor” gibi bir görünüm kazandı. Yeni tasarıma sahip ilk uçakilk uçuşunu EK51 sefer sayılı uçuş ile 17 Mart’ta Münih’e yaptı.

Uçakların yeni görünümü, kademeli olarak tüm filoya uygulanacak. Yedi adet Airbus A380 ve 17 adet Boeing 777 dahil olmak üzere, toplam 24 uçağın, 2023 yılı sona ermeden önce yeni görünümüne kavuşturulması bekleniyor. Ağustos 2024 itibariyle teslim edilmeye başlanacak olan Airbus A350 uçakları da dahil olmak üzere, bundan böyle tüm Emirates uçakları yeni görünümüne sahip olacak şekilde teslim edilecek.

Emirates uçakları 1985’ten bu yana 3 kez livery değiştirdi

Havayolu, 1985’te faaliyete geçmesinden bu yana, yalnızca üç kez tasarım yeniledi. Kurulduktan sonra 1999 yılına kadar aynı görünümü kullanan şirket, ilk Boeing 777-300’ü teslim aldığında, uçakların dış görünümünü güncelledi. 

Havayolunun yakın gelecekte Airbus A350 ve Boeing 787 uçaklarını teslim almaya başlayacağı ve şirket için yeni bir sayfa açılacağı düşünülürse; bu gelişme aynı zamanda Emirates’in uçaklarının dış görünümünde bazı değişiklikler yapmaya başlaması için mantıklı bir zaman şeklinde yorumlanıyor.

MİLLİ MUHARİP UÇAK HANGARDAN ÇIKTI!

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından yürütülen ve Türkiye’nin en önemli teknoloji geliştirme projesi olan Milli Muharip Uçak, planlandığı üzere 18 Mart’ta ilk kez motor çalıştırarak hangardan çıktı ve pist başına kadar götürüldü.

Türkiye’nin özgün savaş uçağı olan Milli Muharip Uçak’ın (MMU) yer testlerinin tamamlanmasının ardından en kısa süre içinde gökyüzü ile buluşturulması hedefleniyor.

Milli Muharip Uçak’ın, gri boyamasına kavuştuğu, hava alıkları ile radom kısımlarının ise daha açık bir renge boyandığı görüldü. 

Türkiye’nin milli imkanlarla kendi 5. nesil savaş uçağını geliştirmesinin hedeflendiği Milli Muharip Uçak Projesi, 5 Ağustos 2016’da başlatıldı. 2026 yılında ilk uçuşunu gerçekleştirmesi hedeflenen MMU’nun ilk uçuş tarihi, geçtiğimiz aylarda, 2023’ün sonuna çekildi. Taksi testini başarıyla tamamlayan Milli Muharip Uçak’ın, bu yıl ilk uçuşunu gerçekleştirmesi bekleniyor. 2019’da Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının ardından MMU programı çok daha hızlandı.

MMU, Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan ve 2030’lu yıllardan itibaren kademeli olarak filodan çıkarılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alacak.

Türkiye, projede, yeni nesil bir uçakta olması gereken düşük görünürlük, dahili silah yuvası, yüksek manevra kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu benzeri teknoloji alanlarındaki çalışmalar sonucu, 5. nesil bir muharip uçağı üretebilecek altyapı ve teknolojiye sahip ülkeler arasına girecek.

Tamamen dünya standartlarında üretimin ön planda tutulduğu Milli Muharip Uçak Projesi’nin ilk prototipinde yaklaşık 6 bin 500 yapısal parça ve 30 alt sistemin yer alması hedefleniyor. Projenin fazlar halinde geliştirilmesi ve daha sonraki prototip ve seri üretim aşamalarında alt sistemlerin artırılması öngörülüyor.

Bir sonraki aşamada kullanılacak olan Yıldırım Test Tesisi’nin kurulum faaliyetlerinin büyük oranda tamamlandığı projede, Demir Kuş (Iron Bird) ve sistem entegrasyon laboratuvarlarının kurulum faaliyetleri de başladı.

2023-2029 döneminde Milli Muharip Uçak Projesi’nde detay tasarım ve kalifikasyon fazı gibi yeni aşamaların başlatılması planlanıyor. Bu süreçte ilk uçuşun gerçekleştirilmesi, geliştirme test uçakları ve tam boy yapısal test uçaklarının üretilmesi hedefleniyor.

MMU’nun hangardan çıkışı haberi, İsrail, Ukrayna, Yunanistan ve Arap basını tarafından manşetlere taşındı.

adbanner