Havacılık Bülteni-243

PİLOTLAR ANLAŞAMADI BOEING 777 DALIŞA GİRDİ!

18 Aralık 2022’de United Havayolları’nın UA1722 sefer sayılı Maui (OGG) – San Francisco (SFO) uçuşunu gerçekleştirecek olan 22 yaşındaki Boeing 777-200, sorunsuz bir kalkış yaptı.

Uçak 2.100 feet irtifaya tırmandığı anda 2,7 G kuvvetiyle, dakikada yaklaşık 8.600 ft hızla dik bir dalışa geçti. Pilotlar, uçağı okyanusa çakılmasına 228 m kala dalıştan kurtarmayı başardı. Uçak, daha sonra tırmanmaya devam ederek seyir irtifasına ulaştı ve San Fransisko’ya uçtu. Yani büyük bir facia, birkaç saniye kala önlendi.

Bu korkunç olayda yaralanan olmadı ve uçakta herhangi bir yapısal hasar meydana gelmedi. Pilotlar, bu korkunç olayı hiç bir yere rapor etmedi.

ABD Ulusal Ulaşım Emniyeti Kurulu NTSB, olayla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı ve nihai raporunu yayımladı.Olayın gerçekleşme nedeni ile ilgili raporda ilginç bilgiler yer aldı.

Rapora göre kokpit ekibi, uçuş öncesi yaptıkları performans hesaplamaları sonucu, flapları 20 dereceye ayarlayarak, kalkış yapmaya karar verdi. Kalkış sırasında uçağın kontrolü kaptan pilottaydı. İlk tırmanış sorunsuz şekilde yapıldıktan sonra, rüzgarın kesilmesi nedeniyle hava hızında dalgalanmalar oluşmaya başladı.

Kaptan pilot, flap ayarının beş dereceye düşürülmesini istedi. Yardımcı pilot, bunu 15 derece olarak algıladı ve flapları 15 dereceye ayarladı. Bunun üzerine beklenen tepkileri vermeyen uçağın sürati hızla artmaya başladı. Kaptan pilot, motorların itiş gücünü manuel olarak azalttı.

Flapların beş dereceye getirilmesi için tekrar direktif verdi ve yardımcı pilot flap ayarını beş derece olarak düzeltti. Bu esnada her iki pilot da uçağın dalış açısının azaldığını fark etti ve daha sonra kaptan flapların bir dereceye ayarlanmasını istedi.

Korku dolu anların yaşandığı kokpitte, yere yakınlık uyarı sistemi (GPWS) de dahil olmak üzere neredeyse tüm alarmlar çalıyordu. Uçağın okyanusa çakılmasına 228 metre kala kaptan pilot lövyeyi yukarı çekti ve uçak toparlanmaya başladı.

NTSB’nin resmi raporunda yaşanan olayın nedeni: “İlk tırmanış sırasında kaptan pilotun istediği flap ayarıyla ilgili yanlış bir iletişimin ardından, uçuş ekibinin uçağın dikey uçuş rotasını, hava hızını ve yunuslama tutumunu yönetememesi”olarak açıklanıyor.

Normalde, kokpitte pilotlar arasında iletişim sorunu olduğunda düzeltmek için yeterli zaman olsa da kalkış ve iniş gibi uçuşun en kritik safhalarında yaşanan küçük bir hatanın bile etkileri büyük olabiliyor.

Yaşanan olaydaki en endişe verici detay ise pilotlar ve havayolu tarafından, olayın raporlanmaması oldu.

ABD Federal Havacılık İdaresi FAA’nın bu konudan ancak iki ay sonra ve bir ihbar sonucu haberi olduğu tahmin ediliyor. Bu süre içerisinde uçağın CVR ve FDR kayıtları silindiği için olayı aydınlatmak üzere öncelikle pilotların ifadesine başvuruldu. Pilotlar böyle bir olayın yaşandığını inkar etmedi.

United Havayolları, olayın yaşandığı uçakta bulunan pilotların eğitime alındığını ve şirkette görev yapmaya devam ettiklerini açıkladı. Uçuş emniyetini tehlikeye düşüren tüm olayların raporlanması zorunluluğu varken, pilotların bu olayı neden raporlamadıkları bilinmiyor. FAA tarafından, raporlama yapılmadığı için hem havayoluna hem de pilotlara ceza verilip verilmediği de açıklanmadı.

İÇ HAT UÇAK BİLETİNDE TAVAN FİYAT YÜKSELDİ

Türk sivil havacılık sektöründe, ilk kez Aralık 2013’te iç hat biletlerinde tavan fiyat uygulaması başladı. Ekonomi sınıfında tek yön bilet fiyatı maksimum 299 Lira olarak belirlendi. O dönemde bu yaklaşık 150 Dolar’a karşılık geliyordu.

Zaman içinde tavan fiyat uygulaması kademeli şekilde artırıldı. 2022 yılında önce 700 Lira, sonra 899 Lira’ya yükselen tavan fiyat, Haziran’da 990 Lira, Ağustos’ta ise 1150 Lira’ay çıkarıldı. Tavan fiyatın 1150 TL’ye yükseldiği gün, bu fiyat yaklaşık 63 Dolar’a karşılık geliyordu.

Aradan yaklaşık 1 yıl geçti ve bu sürede tavan fiyatla ilgili tartışmalar sürekli devam etti. Havayollarının özellikle yoğun seyahat dönemlerinde, ekstra paketler adı altında, tavan fiyatın üzerinde bilet sattığı uygulamalar göze çarptı.

Hafta içerisinde yapılan resmi açıklamayla, tavan fiyat, uçaktaki koltuk kapasitesinin %85’i için 1.650 TL; kalan %15’lik kısım için ise 2500 TL olarak güncellendi.

1650 TL, bugün için yaklaşık 61 Dolar yapıyor. Yani iç hat biletinde tavan fiyat, 9 yılda TL cinsinden yaklaşık 9 kat artsa da Dolar cinsinden tam 2,5 kat azaldı!

Havacılık sektöründe neredeyse tüm giderlerin Dolar’a endeksli olması nedeniyle, havayolları, tavan fiyat uygulamasının tamamen kaldırılmasını istiyor. Bunun da yolcuların lehine olacağını iddia ediyor. Taban fiyat ile tavan fiyat arasında neredeyse hiç fark kalmaması nedeniyle, uçaktaki tüm yolcuların tavan fiyata yakın bir ücret ödeyerek bilet almak zorunda kaldığını söyleyen havayolları, bilet fiyatlarının arz talep dengesine göre belirlenebilmesi için tavan fiyat uygulamasından vazgeçilmesinde ısrarcı.

Ancak tavan fiyat kalkarsa, özellikle yaz sezonunda veya bayram tatili gibi yoğun dönemlerde, bilet fiyatlarının 8-10 bin TL seviyelere çıkması da olası.

Petrol fiyatlarının artışı, ABD Doları’nın güçlenmesi; pandemide havayollarının büyük darbe alması gibi etkiler neticesinde dünya genelinde uçak bileti fiyatları artmaya devam ediyor. Ülkemizde Türk Lirası’nın aşırı değer kaybına bağlı olarak ortaya çıkan kur krizi de bunlara eklendiğinde, bilet fiyatlarının, önümüzdeki günlerde daha da yükseleceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Bakalım ilk kez hayata geçirilen bu kademeli tavan fiyat uygulaması, şirketleri ve yolcuları memnun edecek mi…

BOEING 777-8’İN GÖVDESİ UZATILDI!

ABD’li imalatçı Boeing, 777-8 yolcu uçağının gövdesini, uçağın kargo varyantı tasarımına uyacak şekilde 1,1 metre uzatan değişiklikleri açıkladı. Yapılan yeni düzenlemeler, geliştirilmekte olan geniş gövdeli uçağın spesifikasyon verilerine yansıtıldı.

Uzatılmış tasarım rakamlarına göre, daha önce 69,8 m olarak belirtilen gövde uzunluğu, şu anda 70,9 m’ye ulaşmış durumda. Bu uzama, iki sınıflı bir konfigürasyonda 11 yolcunun daha uçağa alınabilmesine izin vererek, toplam koltuk sayısını 384’ten 395’e çıkaracak.

Ocak 2022’de, 777-8’in kargo versiyonu ilk olarak kamuoyuna duyurulduğunda, kargo varyantının gövde uzunluğu, yolcu versiyonuna göre daha uzundu. Boeing’in planlama belgelerine göre, 777-8F’nin geçici maksimum kalkış ağırlığı 365.141 kg olarak belirlenmişti. Ancak ABD’li imalatçı, gövdesi uzatılan yolcu varyantı için karşılaştırılabilir verileri henüz açıklamadı.

GE Aerospace tarafından üretilen, dünyanın en büyük yolcu uçağı motoru olan GE9X motorlarından güç alacak yenilenmiş 777-8 yolcu uçağı, geniş gövde pazarında, henüz istediği popülerlik seviyesine ulaşamadı.

Cirium verilerine göre, şu ana kadar tamamı Etihad Havayolları tarafından verilen yalnızca sekiz adet kesin sipariş almış durumda. Dubai merkezli Emirates ise 11 adet uçak siparişi verebilir.

2014’te 150 adet 777X siparişi açıklayan Emirates, bu uçaklarının 35 adedinin  777-8 ve 115’inin 777-9 olacağını duyurmuştu. Boeing, Emirates’in 115 adet 777X için kesin taahhüdünü kabul etmiş olsa da varyantlara göre dağılımı henüz açıklamadı. Boeing’in mevcut aylık sipariş ve teslimat kayıtlarına göre, 777-8 için 43 adet brüt sipariş görünüyor.

Boeing’in 30 Haziran 2023 tarihli sipariş verilerine göre 777X ailesi uçakları için şu ana kadar toplam 318 kesin sipariş alındı.

777X ailesinin daha büyük üyesi olan 777-9, iki sınıflı bir konfigürasyonda 426 yolcu taşıyabiliyor. Uçağın menzili ise 13.500 km olarak belirlendi. 777-8’den neredeyse 20 ft daha uzun olan 777-9’un gövdesi 76,72 m uzunluğunda.

Boeing, kargo uçağı varyantını geliştirmeye odaklandığı için, 777X’in yolcu modeli için yol haritası belirsizliğini koruyor. Boeing’in 30 Haziran’a kadar olan dönemi kapsayan yakın tarihli mali raporu, 777-9’un 2025’te ilk teslimatını öngörüyor. Şirket ayrıca, Federal Havacılık İdaresi FAA’nin kontrolü altında sertifikasyon uçuş testlerini başlatmak için Tip Muayene Yetkisi (TIA) alma sürecinde.

Kargo uçağının ilk teslimatı 2027 olarak planlanırken, 777-8’in yolcu versiyonunun ne zaman piyasaya sürüleceği konusundaki takvim ise belirsizliğini koruyor.

AEROFLOT UÇAKLARINI FRENSİZ UÇURACAK!

Ukrayna’yı işgal için harekete geçmesinin ardından, batılı ülkeler tarafından, Rusya’ya karşı ağır yaptırımlar başladı. Bu yaptırımlar, Rus havayollarının, uçaklarına bakım hizmeti alması ve yedek parça temin etmesini engelliyor. Ruslar bu sorunları aşmak için ilginç yollara başvuruyor.

Aeroflot’un uçaklarını, uzun süredir benzer yaptırımlarla uğraşan İran’a gönderdiği; havayolu yönetiminin, uçaktaki emniyet problemlerinin raporlanmaması konusunda uçucu personeli uyardığı; bazı sağlam uçakların da yedek parça temini için kasten parçalamaya başladığı haberleri basına yansımıştı.

Hafta içinde Rus basınında çıkan haberlere göre ülkenin ulusal havayolu Aeroflot, filosundaki, beş adet Boeing 777, bir adet Airbus A330, iki adet Airbus A321 ve bir adet Airbus A320 olmak üzere, toplam dokuz uçağını frensiz uçurma kararı aldı.

Havayolu filosundaki Airbus ve Boeing uçaklarının aşınmış frenlerini yaptırımlar nedeniyle yenileriyle değiştiremiyor.

Havayolu yönetimi, pilotlara, uçakları frenlemek için sadece thrust reverse kullanmalarını tavsiye etti. Pilotlar uçakların pistten çıkma riskine karşı uyarıldı. Thrust reverse kullanımı ile uçağın sağa-sola dönüş eğiliminde olabileceği; bu nedenle, özellikle yan rüzgar koşullarında, ıslak bir piste iniş yaparken, dikkatli olunması gerektiği bilgisi paylaşıldı.

Thrust revers, motorların sağladığı itiş gücünün yönünün tersine çevrilmesi prensibine dayanan bir fren mekanizması.Motor kapağı geriye doğru bir sürgü şeklinde açılırken, eş zamanlı olarak motor çıkışı da içerdeki kapaklar vasıtasıyla kapanıyor. Bu sayede motorun yan kısımlarında ek hava kanalları açılarak, ön kısımdan emilen havanın, motorun itki yönüne ters bir şekilde yönlendirilmesi prensibi ile uçağın hızı kesiliyor.

Rus havayolları şu anda büyük bir ikilem ile karşı karşıya. Ülkede havayolu ile seyahat talebinde müthiş bir yoğunluk yaşanmasına rağmen; havayollarının filosundaki uçakların büyük kısmı Airbus ve Boeing üretimi. Dolayısıyla Rus havayolları, filosuna yeni uçak satın alamamakla kalmıyor, mevcut uçaklarının bakımlarını da yapamıyor ve onlara yedek parça da temin edemiyor. Ruslar, yerli uçak üretimini artırmak için çalışmalarını hızlandırmış olsa da somut sonuçlar elde edebilmek için zamana ihtiyaç duyuluyor.

ch-aviation.com verilerine göre, Rusya’nın ulusal havayolu Aeroflot’un filosunda 217 adet Airbus ve Boeing üretimi uçaklar olmak üzere, toplam 295 uçak yer alıyor. Bu da filodaki uçakların yaklaşık %74’ünün yabancı uçaklar olduğu anlamına geliyor.

Oliver Wyman uzmanlarının tahminine göre, 2026 yılına kadar Rusya, şu anda ülkede mevcut olan 736 ticari yolcu uçağının yarısını kaybetme riskiyle karşı karşıya.

Havacılığın en emniyetli ulaşım yöntemi olması, endüstrinin bir bütün olarak en doğru uygulamaları kullanması ve herkesin ihtiyatlı davranmasından geçiyor. Havayolları, tüm maliyet kalemlerini bir şekilde düşürmeye çalışırken, emniyet ile ilgili kalemlere kesinlikle dokunulmuyor. Rus havacılığında son dönemde uçuş emniyetini tehlikeye atan uygulamaların hayata geçirilmesinin, er ya da geç bir uçak kazasına sebep olacağından endişe ediliyor.

UÇAKTAKİ AYI UÇUŞU DÖRT SAAT GECİKTİRDİ!

Geçtiğimiz günlerde, Irak Hava Yolları’nın Bağdat (BGW) – Dubai (DXB) uçuşunun ardından ilginç bir olay yaşandı. Boeing 737 MAX 8 uçağı ile gerçekleştirilen sefer, 2 saat 1 dakika sürdü. Uçak Dubai’ye inene kadar her şey tamamen rutin şekilde gelişti.

Yer hizmetleri personeli, Boeing 737’nin kargo konteynerini boşaltmak için geldiklerinde, içerde dolaşan bir ayı gördü. Normalde ayının uçuşta olması planlı bir şeydi. Yani ayı uçağa gizlice girmemişti. Ancak ayının bir konteynır içinde olması gerekiyordu.

Uçağın kargo bölümünün kapısının aralık olduğu ve bir yer hizmetleri personelinin, uçağın içindeki ayının kafasını okşadığı görüntüler, sosyal medyada viral şekilde yayıldı.

Yaşanan bu ilginç durum nedeniyle, uçağın Dubai’den Bağdat’a yapacağı dönüş uçuşu, yaklaşık dört saat rötarla gerçekleştirilebildi. Dubai’deki havayolu çalışanları ve yer hizmetleri görevlileri, ayıyı sakinleştirmek ve ardından kargo bölümünden güvenli bir şekilde çıkarmak için koordineli bir çaba gösterdi. Ayrıca, uçağın kargo bölümünde, ayı tarafından herhangi bir hasar oluşup oluşmadığının da kontrol edilmesi gerekiyordu.

Neysek ayı, kargo kompartmanından kaçmayı başaramadı. Dubai Havalimanı apronunda bir ayıyı koşarken görmek, havacılık dünyasının en unutulmaz sahneleri arasına girebilirdi.

Irak Havayolları yaşanan yaşanan bu ilginç olay için özür diledi. Ayının CITES ve IATA standartlarına göre taşındığını iddia eden havayolu, yaptığı resmi açıklamada, konuyla ilgili herhangi bir sorumluluk üstlenmekten kaçınan bir dil kullandı.

Uzmanlar, ayının kafesinden nasıl kaçtığını sorguluyor. Böylesi bir nakliye prosedüründe konteyner, ayının kolayca dışarı çıkamaması için kilitlenmek ve emniyete alınmak zorunda.

Ayının kime ait olduğu ve bu uçakta neden taşındığı ile ilgili de herhangi bir bilgi paylaşılmadı. Orta Doğu’daki ultra zengin nüfusun bir kısmının, evcil hayvan olarak egzotik ve sıra dışı vahşi hayvanları beslediği biliniyor.

Irak Başbakanı Mohammed Shia’ Al Sudani de sürece dahil oldu ve ayının kafesinden nasıl kaçtığıyla ilgili soruşturma başlatılması emri verdi.

adbanner