Havacılık Bülteni-248

PEGASUS’UN CUMHURİYET’İ UÇMAYA BAŞLADI!

Pegasus Hava Yolları, “Cumhuriyet” ismini verdiği 100. uçağını teslim aldı. Kuyruğunda Mustafa Kemal Atatürk’ün silüeti ve imzası yer alan Airbus A321neo tipi uçak, Cumhuriyet’in 100. yılına özel olarak tasarlandı.

Almanya’nın Hamburg şehrindeki Airbus tesislerinden teslim alınan uçak, yaklaşık 3,5 saatlik uçuşun ardından İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na indi. Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane ve Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk de uçağı teslim almak üzere Hamburg’a gitti ve uçakla beraber İstanbul’a döndü.

2023’te Pegasus filosuna katılacak 16 yeni uçaktan 9’uncusu olan “Cumhuriyet”, havayolunun 2012’de Airbus ile imzaladığı ve yıllar içerisinde kademeli olarak yükseltilerek 150 uçağa ulaşan sipariş kapsamında teslim aldığı 75’inci ve havayolunun güncel filosunun 100. uçağı olarak kayıtlara geçti.

18 yıl önce düşük maliyetli havayolu konseptini ilk kez hayata geçirerek Türkiye’de havacılık alanında bir değişimi başlatan Pegasus, Avrupa’nın yanı sıra Ortadoğu, Afrika, Kafkaslar ve Türkiye’nin kuzeyinden doğusuna, güneyinden batısına yayılan geniş bir uçuş ağına sahip.

Pegasus’a 2021’den sonra yapılan tüm teslimatlar A321neo uçaklarından oluşuyor. A321 uçakları, standart kısa-orta menzil ticari uçaklara göre farklı konfigürasyona sahip, sektör tarafından oyun kurallarını değiştiren uçaklar olarak tanımlanıyor. Daha uzun gövdede daha fazla kapasite sunmayı sağlayan bu uçaklar yüksek verimlilik katkısı ile biliniyor.

Pegasus Havayolları şu anda 4,5 yaş ortalamasıyla Türkiye’nin en yeni uçaklarına sahip durumda. Havayolunun filosunda şu anda, 15’i Boeing B737-800, 6’sı Airbus A320 eski nesil, 46’sı Airbus A320neo ve 33’ü de Airbus A321neo olmak üzere toplam 100 uçak bulunuyor.

Öte yandan İstanbul’a getirildikten sonra Pegasus’un teknik ekipleri tarafından tescil, filoya kabul işlemleri ve son kontrolleri tamamlanan Cumhuriyet isimli uçak, ilk yolculu seferini 6 Ekim Cuma günü Ankara’ya yaptı. Cumhuriyet’in ilk yolcularını Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk uğurladı. PC2666 sefer sayılı uçuş öncesi uçaktaki yolculara kısa bir konuşma yapan Öztürk, 7.300’ü aşkın Pegasus çalışanı adına iyi uçuşlar diledi.

SUNEXPRESS KIŞ SEZONUNDA VİTES YÜKSELTECEK!

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu olan SunExpress’in CEO’su Max Kownatzki ve Genel Müdür Yardımcısı Tuncay Eminoğlu, Antalya’da düzenlenen basın toplantısında, şirketin 2023 yılı performansı ve kış sezonu planlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

2023 yılının ilk üç çeyreğinde, %88’lik doluluk oranı ile gerçekleşen seferlerde, yaklaşık 10 milyon yolcu taşıyan SunExpress, yeni bir rekora imza atarken; yaz sezonunun ardından devam eden talebi karşılamak amacıyla, Ekim-Aralık dönemi için 2 binden fazla uçuş ile kapasite artışı kararı aldı. Yıl sonuna kadar 12 milyon yolcu hedefinin aşacağına kesin gözüyle bakılıyor.

SunExpress, turizmi tüm yıla yayma stratejisi doğrultusunda, bu yıl kış sezonu için, uçuş ağına 15 yeni rota ekledi. Bu kapsamda Antalya ve İzmir’den Üsküp, Abu Dabi, Şarm El-Şeyh, Sofya, Krakow ve Kıbrıs’a uçuşlar başlayacak.

SunExpress’in filosunda şu anda 66 uçak bulunuyor. Daha önce verilen 42 uçak siparişinden 9’u teslim alındı. 33 uçağın ise 2028 yılına kadar teslimatlarının tamamlanması bekleniyor. Boeing dışındaki imalatçıların uçak tiplerini de takip eden SunExpress yönetimi, çeşitli fırsatlar kovalıyor ve kısa süre içinde daha güçlü bir büyümenin müjdesini vermeye hazırlanıyor. Şu anda filoda, yeni nesil uçakların oranı yaklaşık yüzde 20 seviyelerinde.

Önümüzdeki dönemde, filo büyümesini sürdürülebilir bir şekilde yönetmek ve sezonsallık etkisini dengelemek için ek aksiyonlar alan SunExpress, iki adet Boeing 737-800 tipi uçağını Nisan 2024’e kadar South African Airways’ damp lease yöntemiyle kiraladı. İlk uçak Ekim ortasında, ikinci uçak ise Kasım ayında Johannesburg merkezli operasyonlara başlayacak. Kapasite ihtiyacına göre kiralanan uçak sayısının artırılabileceği düşünülüyor.

SunExpress, geçtiğimiz yıl ABD merkezli IAero şirketi ile yaptığı wet lease anlaşması kapsamda, 4 adet Boeing 737-800 uçağını, kabin ve kokpit ekipleriyle birlikte kiraya vereceğini açıklamıştı. Ancak, bu anlaşma IAero’nun sözleşme koşullarını yerine getirmediği gerekçesiyle rafa kaldırıldı. Kownatzki, ABD’li şirketle yaşadıkları süreci bir tecrübe kazanımı olarak nitelendirdi. Bundan böyle uçak kiralama anlaşmalarını yaparken, çok daha titiz ve temkinli olmaları gerektiğini görmeleri açısından çeşitli dersler çıkardıklarını söylüyor. Anlaşmanın son anda bozulmasının yarattığı finansal kaybın ise tolere edilebilir olduğunu belirtiyor.

Şu anda, 36 farklı ülkeden yaklaşık 3600 çalışanı bulunan ve sektörde 30 yılı aşkın tecrübeye sahip olan SunExpress, çalışanları tarafından “Great Place To Work” sertifikasına layık görüldü.

Geleceğin Türk pilotlarını yetiştirmek için 2018 yılından bu yana MPL olarak adlandırılan Çoklu Ekip Pilot Lisans Programı’nı yürüten havayolu, önümüzdeki 5 yıl içerisinde 160 pilot yetiştirmeyi amaçlıyor. MPL programında, şu anda 60 pilot adayının eğitimleri sürüyor. Programa katılan adaylar yaklaşık 20 ay sonra yardımcı pilot olarak işe başlıyor.

Son bir yıl içinde, 52 kaptan pilot ve 117 yardımcı pilot (F/O) istihdam eden SunExpress, 2024 yaz sezonu için de 160’tan fazla pilot ve 400 kabin memuru istihdam etmeye hazırlanıyor.

3 Mayıs 2019’da İstanbul operasyonlarını tamamen durduran SunExpress’in İstanbul pazarına geri dönüş gibi bir planı yok. ‘Bizim evimiz Bodrum, Dalaman, Antalya ve İzmir. Buralarda kuvvetliyiz’ diyen Kownatzki, ‘Türkiye’nin güneyindeki pazar fırsatlarını değerlendirmeye devam edeceklerini; İstanbul’da THY, Ajet ve Pegasus rekabetine dahil olma düşünceleri olmadığını söyledi.

Havayolunun Rusya’ya uçmama kararının ise ambargo ile herhangi bir ilgisi olmadığını aktardı. Savaştan önce de SunExpress’in Rusya’ya uçmadığını belirten Kownatzki, bunun tamamen ticari bir karar olduğunu söyledi. Rusya uçuşlarının sadece tek bir bacağının güçlü olması nedeniyle, SunExpress bu operasyonları kârlı bulmuyor.

ANTALYA HAVALİMANI’NDA NELER OLUYOR?

Aralık 2021’de, TAV – Fraport ortaklığı, Antalya Havalimanı’nın kapasitesinin artırılması ve 25 yıllık işletme hakkı için yapılan ihaleyi 7 milyar 250 milyon Euro bedelle kazandı. İki ortak, yaklaşık 765 milyon Euro yatırımla, havalimanın kapasitesini yıllık 80 milyon yolcuya çıkarmak için de düğmeye bastı.

Yapılacak yatırımlarla baştan sona değiştirilmesi planlanan Antalya Havalimanı, son günlerde ilginç haberlerle gündeme geliyor. Tolgaozbek.com internet sitesinde yer alan habere göre, yeni terminal, iç hatlarda yeni otopark ve birçok farklı noktada devam eden inşaatlar nedeniyle, havalimanı adeta şantiyeye dönmüş durumda. Bu durum, uçuş operasyonlarının aksamasına neden olabilecek sorunları da beraberinde getiriyor. Seferlerin aksamasına neden olabilecek en ufak bir problem, domino etkisiyle büyüyor. Bir anda on binlerce yolcunun mağdur olduğu ve şirketler için de büyük bir ticari zarar ortaya çıkarıyor.

25 Eylül’de Antalya Havalimanı’nda, yer hizmetleri şirketi Çelebi’ye ait servis aracı, havalimanı genişleme projesi kapsamında devam eden inşaat alanındaki çukura düştü. Kazayı yara almadan atlatan sürücünün, o sırada aracın içindeki tek kişi olması büyük bir şanstı.

Olayın ardından DHMİ tarafından başlatılan soruşturma sonunda, servis aracının düştüğü çukurun, uçaklara yakıt ikmali yapacak boru hattının inşa edilmesi için açıldığı ortaya çıktı. Yetkililer, çukurun etrafında yeterli güvenlik önleminin alındığını; kazanın şoförün dikkatsizliği nedeniyle yaşandığını açıkladı. Soruşturma sonucunda Çelebi’nin de ceza aldığı biliniyor.

Bu olaydan kısa süre sonra, havalimanı pistinin üzerindeki kaplamanın parçalanması nedeniyle pistte büyük bir çukur oluştu. Uçak lastiklerine zarar vererek, bir uçuş emniyeti problemi yaratması muhtemel durum nedeniyle, havalimanında uçuşlar bir süre durduruldu.

Cuma günü ise hava trafik kontrol kulesine uzanan, yer altındaki elektrik hattı, bir kepçe operatörünün dikkatsizliği nedeniyle zarar gördü. Kulede elektrikler kesildi. Antalya Havalimanı NOTAM’landı ve operasyonlar tamamen durdurulmak zorunda kalındı. Kalkış bekleyen uçaklar pistte kalırken, inişe hazırlanan uçaklar başta Dalaman olmak üzere farklı meydanlara yönlendirildi. Saatler süren rötar ve iptaller, havalimanında büyük bir kaosa neden oldu. Terminalde her geçen dakika artan insan kalabalığı, sinirleri gerdi.

Antalya Havalimanı’ndaki inşaat çalışmalarını, çok sayıda uluslararası projeye imza atan, havalimanı ve alt yapı konusunda ciddi birikime sahip TAV İnşaat ile bu şirketin eski CEO’su, Sani Şener’in aile şirketi Sera İnşaat birlikte gerçekleştiriyor.

Türkiye turizminin başkenti Antalya Havalimanı’nda operasyonların inşaat kaynaklı aksama operasyonu etkiliyor.

RUSYA TARLAYA İNEN UÇAĞI YENİDEN UÇURACAK!

12 Eylül’de Soçi ile Omsk şehirleri arasında iç hat uçuşu gerçekleştiren Rusya’nın Ural Havayolları’na ait Airbus A320 uçağı, yaşadığı hidrolik arızasının ardından Novosibirsk’e yönlendirilmiş ve yakıt kritiğine girdiği için buğday tarlasına acil iniş yapmıştı. Uçaktaki 161 yolcu ve 6 mürettebatın yara almadan kurtulduğu olayın ardından, herkes uçağın akıbetinin ne olacağını merak etmeye başladı.

2019’da yine aynı havayolunun kalkış sırasında kuş sürüsüne girmesi nedeniyle iki motoru da durmuş ve uçak Moskova yakınlarında bir mısır tarlasına acil iniş yapmıştı. Olayın ardından uçak parçalanmış ve hurdaya ayrılmıştı.

Novosibirsk yakınlarında tarlaya inen 19 yaşındaki A320 için de benzer bir beklenti vardı. Ancak jeopolitik gerginlikler ve özellikle de batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı ağır yaptırımlar nedeniyle, SMBC Aviation Capital isimli kiralama şirketine ait olan Airbus A320 ve çok sayıda kiralık uçağı illegal yöntemlerle millileştirerek uçaklara el koymuştu. Rusya’nın Batılı üreticilerden daha fazla yolcu uçağı satın alması imkansız hale geldiği için tarlaya inen Airbus A320 şu an ülke ve havayolu için çok önemli bir varlık durumunda.

Uçağın indiği bölgeden paylaşılan fotoğraflar, A320’nin yerdeki bir güç ünitesine bağlı olduğunu gösteriyor. Bu da onun yeniden uçurulması için çeşitli adımlar atıldığı anlamına geliyor. Sibirya’da zorlu kış koşullarının, uçağın bulunduğu zemini sertleştirmesinin ardından, uçağı yeniden havalandırmak için bir kalkış planlanabileceği iddia ediliyor. Ancak bu cesur girişim için şu ana kadar herhangi bir zaman çizelgesi duyurulmadı. Ural Havayolları da Airbus A320’yi uçurma planını doğruladı.

Havayolu, hafta içinde Telegram kanalı üzerinden yaptığı bir açıklamada, uçakla ilgili çok sayıda alternatifinmevcut olduğunu duyurdu. Motorların hava alığının, toprak ve diğer yabancı cisimlerden arındırılmasının ardından yapılan testlerin ardından, çalışabilir duruma getirilebileceği ortaya çıktı. Bu durum, tekrarlanan incelemelerle doğrulandı. Uçağın gövdesi ve yapısal kısımlarının da derinlemesine incelendiği ve sonraki süreçte ne yapılacağı ile ilgili hazırlıkların sürdüğü açıklandı.

Uçağın iniş takımı bileşenlerinin durumunu öğrenmek için kapsamlı testler sürdürülürken, uçuşa elverişlilik durumunu olumsuz etkileyen bir durum olup olmadığına karar vermek için  bekleme süreci devam ediyor. Yapılan plan doğrultusunda, uçağı daha hafif hale getirmek için koltukların sökülmesi kararı da alındı.

Normal koşullarda bir Airbus A320’nin, özellikle kış mevsiminde Sibirya’da bir tarladan havalanması pek normal bir senaryo değil. Eğer bu ihtimal gerçekleşirse, havacılık tarihinin en unutulmaz olaylarından biri olacağını söylemek mümkün.

ABD F-16 İLE TÜRKİYE’NİN SİHA’SINI DÜŞÜRDÜ!

1 Ekim’de Ankara’da İçişleri Bakanlığı’nın Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı önünde düzenlenen bombalı saldırının ardından, Milli Savunma Bakanlığı Kuzey Irak’taki hedeflere hava harekatı düzenlendiğini duyurmuştu.

Bu operasyonlar sırasında MİT’e ait ANKA-S silahlı insansız hava aracı, ABD birliğinin yaklaşık 1 kilometre yakınında bulunan teröristlere ateş açtı. Bu gelişme üzerine ABD askerleri sığınaklara yönlendirilirken, ABD’ye ait F-16’nın ateşlediği hava-hava füzesi ile ANKA-S düşürüldü.

ABD Savunma Bakanlığı, 5 Ekim Perşembe gecesi, Suriye’nin kuzeybatısındaki Haseke yakınlarında Türkiye’ye ait ANKA-S’nin, ABD’nin F-16’sı tarafından düşürüldüğünü doğruladı. Pentagon Sözcüsü Pat Ryder, SİHA’nın düşürülmesini “üzüntü verici bir olay” olarak nitelendirdi.

ANKA’nın bölgede yürütülen operasyonlar sırasında, ABD tarafından kısıtlanmış harekat bölgesine girdiği ve ABD güçlerine 500 metre kala mesafede potansiyel “tehdit” olarak değerlendirildiği için vurulduğu bilgisi paylaşıldı.

SİHA’yı düşüren Amerikan uçağının Adana İncirlik Hava Üssü’nden kalktığı iddiaları Türk kamuoyunda büyük tepki aldı. Ancak çeşitli Amerikan kaynakları tarafından, F-16’nın Ürdün’den havalandığı iddiası da ortaya atıldı.

Türk Silahlı Kuvvetleri kaynakları da Türk Hava Kuvvetleri’ne ait İncirlik Hava Üssü’nde ABD’ye ait sadece tanker ve nakliye uçaklarının bulunduğuna dikkat çekti. ABD, bölgedeki savaş uçağı ağırlığını İncirlik’ten Ürdün’e kaydırma kararı ile 2019’da 143 milyon Dolarlık yatırım ile Muwaffaq Salti Hava Üssü’ne yeni apron, tesisler ve hava trafik kontrol kulesi inşa edildi.

Yaşanan olay sırasında hiçbir ABD veya Türk askeri yaralanmadı. Türkiye’nin ABD birliklerini kasıtlı olarak hedef aldığına dair bir belirti olmadığı da açıklandı. Ryder, “ABD’nin yalnızca IŞİD’i yok etmek için Suriye’de kaldığını bir kez daha vurguladı. Ayrıca Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını kabul etti. IŞİD’e karşı ABD ile Türkiye arasında yakın koordinasyonun öneminin altını çizdi.

Bu olay ilk kez bir NATO müttefikinin başka bir NATO ortağının uçağını kasıtlı olarak düşürdüğü olay olarak kayıtlara geçti. Yunan ve Türk savaş uçaklarının Ege Denizi üzerinde yaşadığı gerginlikler esnasında çok sayıda kaza meydana gelmiş olsa da bunların hiçbirinde kasten imha etme amacı olduğu her iki taraftan da hiçbir zaman doğrulanmadı.

İmha edilen Anka-S, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen, ABD ordusunun kullandığı MQ-9 Reaper’a benzeyen, biraz daha küçük, orta irtifa, uzun süre havada kalabilen (MALE) insansız hava aracı Anka, hem keşif hem de gözetleme görevleri için tasarlandı. Aynı zamanda havadan karaya füzelerle hava saldırıları da gerçekleştirebiliyor.

adbanner