Şüphesiz ki geçtiğimiz 10 yıl içinde, uçakta bize sunulan hizmetlerde inanılmaz değişimler yaşandı.
Emirates ve Etihad’ın, uçakta duş almanıza olanak veren first class kabinleri, Qatar’ın tamamen kapalı dizayn edilen business class suitleri gibi örnekler de gösteriyor ki; günümüzde premium kabinlerde eskiye nazaran son derece konforlu yolculuklar yapıyoruz. (Elbette aynı şeyi ekonomi sınıfı için söylemek pek mümkün değil.)
İnovasyon söz konusu olduğunda, havayolları bazen hayata geçirmeyi planladığı projeleri ile gülünç duruma da düşebiliyor. Yıllardır havayolları, ekonomi sınıfı yolcularının konforunu artırmak üzere çeşitli projelerden tutun da; uçaklarına barlardan spor salonlarına kadar pek çok farklı alanlar eklemeyi düşündüğünü iddia ediyor. Oysa bunların her biri hayalden ibaret.
Bu noktadan hareketle Avustralyalı Qantas, “müşterilerin ultra uzun mesafeli uçuşlarda gerçekte ne istedikleri” hakkında bir araştırma yaptı. Araştırma, havayolunun uzun zamandır üzerinde çalıştığı “Project Sunrise” bağlamında yapıldı. Qantas, Avustralya’nın Doğu Kıyısı’ndan New York’a ve Londra’ya 2022 itibariyle aktarmasız uçuşlara başlamak istiyor.
2019 yılının sonuna doğru havayolu, bu uçuşları gerçekleştirmek için Boeing 777X mi Airbus A350 mi sipariş edeceğine karar verecek.
İlgili Haber | Dünyada Non-Stop Uçulmayan Yer Kalmayacak!
Qantas bu çalışmada odak grup olarak, 2018 yılı içinde başlatılan Londra-Perth uçuşlarında seyahat eden yolcuları belirledi. Onların deneyimlerini, önerilerini ve geri bildirimlerini aldı.
Çalışmanın sonucunda, yolcuların en fazla umursadığı şeylerin; uçuşta fiziksel olarak kendilerini iyi hissetmeleri, zihinsel durumları ile kişisel zaman ve mekanın önemi olduğu ortaya çıktı.
Qantas’ın CEO’su: “şimdi işimiz, en çok talebin nerede olduğunu belirlemek ve buna uygun olarak kabini hem müşteriler için rahat ve konforlu hem de havayolu için ticari anlamda ekonomik bir şekle dönüştürmek. Her şey masanın üzerinde ve bu araştırmadan ne gibi yeniliklerin gelebileceği konusunda heyecanlıyız” diyor.
Ancak sanırım maalesef tam bu noktada durmaları gerek. Çünkü ultra uzun uçuşların ekonomik külfeti ile baş etmek gerçekten zor. Dolayısıyla, müşteriler için satın alınabilirliği yüksek yani uygun fiyatlı ve havayolu için ise ticari olarak karlılığı yüksek şeyleri bir araya getirmek neredeyse imkansız.
Örneğin Singapur Havayolları’na bakalım. Havayolu, özellikle böylesi uzun rotalar için inşa edilen A350-900ULR uçakları ile Singapur-New York arasında, dünyanın en uzun uçuşlarını gerçekleştiriyor ve yolcular için ekstra hiç bir olanak sun(a)mıyor. Bu tesadüf değil!
İlgili Haber | Dünyanın En Uzun Non-Stop Uçuşunu Deneyimledim
Araştırma sonunda müşterilerden gelen en yaygın öneriler ne?
Qantas’ın, Sidney ile Londra arasında, 2022’de başlatmayı planladığı ve 20 saat 20 dakika sürmesi hedeflenen ve dünyanın en uzun menzilli uçuşu ünvanını eline geçirecek uçuşlarda yolcuların beklentileri ayağa kalkıp, bacaklarını gerebilecekleri ve hatta bir içecek alabilecekleri bara sahip koltuksuz ortak alanlar sunması.
Egzersiz bisikletleri, uçak içinde küçük bir kafe ve herkes için ücretsiz gürültü önleyici kulaklıklar dahil olmak üzere bu çılgın taleplerin ne kadarı hayata geçirilebilecek bilmiyoruz.
Talepler bir uçağın iç kısmının tamamen yeniden tasarlanmasını gerektiriyor. Meditasyon, hafif egzersizler ve esneme hareketleri yapılacak alanlar ve uçak içinde bir kafe fikri oldukça zor görünüyor.
Kablosuz gürültü önleyici kulaklık talebi, araştırmada zirveye çıkarken, Qantas yolcularının, “rahatlık, uyku, yemek, eğlence dahil” tüm uçuş içi etkinlik seçeneklerini ele alan mekan arayışında olduklarını söylüyor. Bu elbette yolcular için kendilerine verilen koltukların çok ötesinde bir beklenti.
Qantas’ın uçak içi eğlence sistemlerine entegre ettiği rehberli meditasyonların çok üstünde olan bu beklentiler ile yolcular aslında “izole olmak” duygusunu da deneyimlemek istiyor. Bazı yolcular uçuşta sosyal olmak isteyebilir ancak sanal gerçeklikle yaratılabilecek gevşeme bölgeleri, ses farkındalığı deneyimleri veya daha geniş uçak içi eğlence sistemi ile yolcular havayolundan kendi dünyalarına çekilip “yok olmalarını” sağlamasını bekliyor.
Qantas’ın Endüstriyel Tasarımcısı David Caon yaptığı açıklamada, ”tüm bu özellikleri yeni Qantas uçaklarının kabinlerinde göremeyebilirsiniz; bu kavramların bazılarını hayata geçirmek, kabindeki tüm alanların kullanımının nasıl daha akıllıca kullanılabileceğini bize düşündürtüyor” diyor. Ama yine de daha önce hiç ticari uçaklarda görülmemiş tasarım unsurlarını uçağa dahil edebileceklerini söylemeyi ihmal etmiyor. Heyecanlandırıyor.
Havayolu, ultra uzun mesafeli bir uçuş için mükemmel ortamı yaratmaya çok fazla yatırım yapıyor, çünkü Avustralya’nın dünyanın her yerine olan uzaklığı malum. Qantas’ta müşteri deneyimi üzerine çalışan Phil Capps, “Avustralya’nın dünyanın neresinde bulunduğu bir yana, yolcularımızın seyahatin bir sonraki aşamasına hazır olmalarını sağlamak için her zaman uzun mesafeli uçuşun sınırlarını zorlamak zorunda kaldık” diyor.
Bardan bir içecek almak için ayağa kalkan, ücretsiz gürültü önleyici kulaklıklarla çevrenizde yaşananları önemsemeden ve hala yerden 10 kilometre yüksekte seyrederken, VR gözlüğünüz ile Bondi Plajı’nda hissetmek oldukça güzel olurdu gerçekten…
